• a-senaryo
    b-teknik yetersizlik
    c-yeteneksizlik
    d-finansal yetersizlik
    e-hepsi
    f-bir kısmı
    tanım: kişiye göre değişen sorundur.

    edit: çok sağlam yorumlar gelmiş, çok değerli tespitler var.
    teker teker okudum, tebrik ediyorum yazarları.
    "eskiden burası bilgi kaynağıydı" diyenlere duyurulur.
    burası hala bilgi kaynağı.
    bulmasını bil.
  • figüranların bile eli-yüzü düzgün. gerçek hayat hiç öyle değil.
  • iç anadolu denizinin temel sorunuyla aynıdır.
  • %70'i sanatsal etkinliğe bir kez olsun gitmemiş bir toplulukta, sinema alanının gelişmesini beklemek abes olur. türk sinemasının, türk tiyatrosunun, hatta türk sanatının birinci sorunu budur.

    gelelim türk sinemasına;

    http://www.sinematurk.com/gise/gelmis-gecmis/

    yukarıdaki linkte ilk 20 filme açın bakın. senaryosu, akışı, kadrajı, planları, kurgusu bütün hepsini düşündüğünüzde ilk 20 filmden kaçı için gerçekten iyi bir film diye cevap verebilirsiniz ?

    kaçının senaryosu için "özgün" tanımını kullanabilirsiniz ? kaçının yönetmeni için kendine ait bir üslubu var diyebilirsiniz ?

    bu cevapları verirken ama lütfen "ya ben sinemaya kafa dağıtmaya gidiyorum. ", " insanlar sinemaya mutlu olmak için gidiyor" vs klişelerden bir kurtularak cevap verin lütfen.

    çok iyi yönetmenler var; ama yapımcıların, dağıtımcıların, sinema salonlarının gişe bilet kaygısından dolayı çok fazla salon ve destek alamıyorlar. izleyici dönüp bakmıyor.

    bir iki kültür sanat eki harici, bir iki haber kanalındaki kültür- sanat programı harici başka bir tv programında yer alamıyorlar. çünkü dizileri yok, dizisi olmayan adam bilinmiyor.

    çok iyi senaristler var; ama gel gör ki yazdıkları şeffaf kapaklı spiralli bir biçimde ya dolabında ya da bilgisayarında kaybolup gidiyor.

    en başta yazdığım gibi %70'i herhangi bir sanatsal etkinliğe gitmeyen bir toplum üzerinden bakarsak, türk sinemasının herhangi bir sorunu yoktur.

    ha bir sanat dalı ve gelişimi üzerine bakacaksak, türk sinemasında doğru düzgün giden bir tane nokta bile yoktur.
  • realist olamamalarıdır. toplumsal gerçekliği başrol karizmasına kurban ediyorlar.

    örneğin rahmetli tarık akan'ın başrolünü oynadığı yol filmine bakalım. şu anda bu düzeyde bir film çekilemez, üstelik daha fazla imkan varken. çünkü senaristler ve yapımcılar artık bunun derdinde ve bunu düşünecek seviyede değil. modern hayat en çok onları sarmış zannedersem, direkt yap tüket tarzı sinema filmi çekiyorlar. bu filmde tarık akan'ın tırnağının içindeki kire kadar gösterilmişti ya şimdiki filmlerde peki? neyse daha fazla bir şey demek istemiyorum.

    önemli not: bu dediklerim nuri bilge ceylan ve zeki demirkubuz için geçerli değildir.
  • lamı cimi yok bu sektörün en büyük sorunu, para kazanma kaygısı yaşıyor olmasıdır.
  • hollywood filmleri gibi büyük bütçelere sahip olmamasıdır.

    tek bir örnek vermek gerekirse 1 dakikalık film sahnesi için sıfır ferrari parçalanabiliyor.
  • anlattığımız, ifade ettiğimiz çoğu şeyin evrensel olmaması sadece türkler arasında kabul görecek olması.
    ayrıca kalitesiz görüntü ve ışık yönetmenleri.
    iyisine örnek: (bkz: av mevsimi)
  • (bkz: zengin iş adamının şımarık kızı) ve bunun gibi tiplemeler yeter artık sıkıldık bunlardan
hesabın var mı? giriş yap