• gayet mumkundur ve egitim yillari boyunca ozellikle universitede cogu kisiden duydugum bir seydir. domates tarlasi hikayesi, hatta sinifin bariz cogu ozellikle erkeklerde boyle bir egilim vardi.

    genelde bohem hayat denilen kendi kendine yeten dogal yasam konseptine istek duymak icin gerekenler, belli derecede zeka ve duyarlilik, toplumsal yasam icinde yorulacak derecede cok calismis olmak, kendine guven ve cesaret ve dogayi sevmek diyebiliriz. bunu gerceklestirmek icin ise belli derecede sermaye, kanunlarla papaz olmadan surdurulebilir bir is plani ve is hakkinda bilgi, ve sizinle beraber yasayacak en azindan 1 kisiye ihtiyac vardir.
  • istanbul ataköy'de sürdüğüm hayattır amına koyayım. var mı?
  • türkiye'de bohem hayat sürmek için bohemya ovasından gelmek gerekir, bizim arkadaş var jan, bohemyalıdır, geçen oturduk bunla olm bohemya ovası entel yuvası tehehe dedim, tersinde oturuyordum, şöyle gerildi, o gerildiğinde ben de hamle yaptım, uzakdoğu sporlarında birinciliklerimiz olduğundan çok estetik bir kavga oldu, yenişemedik bence ama jan ben dövdüm diye tutturdu, büyüklük bende kalsın dedim tamam lan dedim sen dövdün dedim, sonuçta uzakdoğu sporlarıyla büyüdük biz, o da hemen senseyinden öğrendiği şekilde büyüklük yapmaya kalktı, yok ağbicim sen dövdün, yok sen dövdün derken, konuyu geçiştireyim de tekrar kavga olmasın diye haggaten bohem yaşıyorsun jancığım dedim, biz kültürümüzü bu kadar koruyamıyoruz dedim, o da bana olm bizim kültürü de ibne fransızlar bozdu da çaktırmıyoruz, bizimmiş gibi yaşayıp gidiyoruz, bu büyük devletlerdeki orta sınıf az puştluk yapmadı lan dünyaya dedi, haklısın dedim, bizim de böyle hem sahillerimizi de hep ingilizler, ruslar, almanlar işgal etti dedim. bir süre sessiz kaldık, tavana duvarlara baktık, sıkılmıştık, birden aklıma bir süredir sorasım olan şey geldi, olm dedin bohem mohemsin de hani domates tarlan dedim, tehtehteh dedi. evden çıktım sincandaki akrabalara uğradım, kaygana yedik, eve döndüm. bir de babbityalı jarkko var o da konuya yakın bir insan ama farklı o da. onunla ilgili ayrı bir vakidde şeyederiz.
  • cihangir'de, bodrum kat bile olsa, bir ev tutarak gerçekleştirilebiliyor. ister yarım ekmek kaşar ye, ister helva, cihangir'deysen bohemsin aga.
  • toplum icinde bohem hayat yasamak tanim itibariyle pek mumkun degil. bahsedilen cihangir'deki yarim ekmek/helva tabanli yasam turu olsa olsa asalaklik, secilmis fakirlik, kaybedenlik, uzun bir tatil, asosyallik, hayatta kalma veya catlaklarin arasindan kayip dusmusluktur ne derseniz deyin adina. bu tur pseudobohemlik zaten surdurulebilir de degildir.

    kurallari kendinizin kurdugu ozel bir ortam olmadigi surece bohem denemez bunun icin de ancak toplumun pek iplemeyecegi ve aradaki etkilesimin az ve istege bagli oldugu bir yasam modeli gerekmektedir.

    (bkz: teorik olarak mümkün)
  • ailenizin evine gidince perde asmaya yardim ederken sandalyenin ustunde farkedersiniz ki imkansiz bir hayattir. koyim oyle bohemlige dersiniz, bir yandan da dusmemek icin denge kurmaya calisirsiniz...
  • bohem hayatı insan ancak kendi iç dünyasında yaşayabilir. birilerine gösteriş olsun diye bohem yaşanmaz. tek başına da yaşasan, 2 ev arkadaşıyla da yaşasan, ailenle de yaşasan senin için bohemse bohem hayat yaşıyorsundur. o yüzden türkiye'de bohem hayat sürmenin başka bir yerde bohem hayat sürmekten çok farkı yoktur.
  • bohem , kelime anlamı ile derbeder bir hayat biçimidir. günlük, başıboş, amaçsız yaşamı ifade eder. dolayısıyla son yıllarda tüm ülke halkı bohem bir hayat sürüyor diyebiliriz. önümüzdeki elli yıl ipotek altında, nasıl bohem olmasın?
hesabın var mı? giriş yap