• almanya'daki exchange sırasında:
    alman: - türkiye'de itfaiyeci var mı?
    türk: - hayır dev battaniyeler var onlardan örtüyoruz biz yanan binalara ormanlara..
  • -senin erkek arkadasin var mi? darling darling??
    -yok
    -biliyorum izin vermiyorlarmis di mi..yazik, seks guzel birsey..
    sen de guzelsin... eheh..
    -sen sadece abazansin
  • based on true stories, hepsi son üç dört ayda yaşanmıştır:

    polonyalı kız (1,5 ay önce) -- arap alfabesi mi kullanıyorsunuz?

    çinli çocuk (3 ay önce) -- 4 kadınla mı evleniyorsunuz?

    alman kız (2 hafta önce) -- camide mi evleniyorsunuz?

    aynı alman kız (2 ay önce) -- üstünde yatıp kalktığınız halıdan var mı sende? (seccade demek istiyor)

    amerikalı kız (29 ekimde) -- bugün sizin bağımsızlık gününüz değil mi?

    yunanlı çocuk -- ilyadayı, odessayı okuyor musunuz okullarda?

    çinli çocuk -- neden sincan bölgesinde bizim işlerimize karışıyorsunuz?

    alman kız -- öcalanı asamadığınız için üzgün müsün?

    emlakçı adam -- siz en çok fransızca biliyorsunuz değil mi? (fransız sömürgesi sanıyor türkiyeyi)

    anonim: hiç kar gördün mü hayatında?

    taksi şoförü: iklim dengesi bozuldu, türkiyeye bile kar yağmış?!

    belçikalı çocuk: istanbulda avrupadan asyaya geçmek için vize alıyor musunuz? (ister inan ister inanma!)

    brezilyalı çocuk: (iki gün önce) türkiye senegal'e yakın mı?

    örnekler çoğaltılabilir....
  • online satranc ortaminda brezilya'dan bir ablamizla muhabbet sirasinda gum diye patlayan bir soru beni benden aldi.
    "turkler e$$ek zikiyormus dogru mu?" seklindeki soruyu buyuk bir tepkiyle cevaplamis olsam da kendi kendime "oha yani butun dunya duymus anasini satayim" demekten kendimi alamadim (dedim desene kisaca suna hosaf!)...
  • avrupada herhangi bir yer:
    -nerelisin?
    -türküm.
    -burada yaşamak ister miydin?
    -yooo.
    -ama neden geldin o zaman.
    -gezmek, görmek için canım.
    -(türke acıyan kişi yol göstermektedir) sığınmacı olarak başvurabilirsin belki?
    -yok canım benim sağol. i kiss you.
    -(avrupalı kişi türkün bu durumuna acımıştır, neden ülkesinde yaşamakta ısrar ettiğini anlamamaktadır ve üzüntüden sessizleşerek ufka bakar)
  • -bisiklet surmeyi burda ogrendin dimi?
    -hayir
    -ama turkiye hollanda gibi duz degil ki, bisiklet suremezsin orada
    -mountain bike?*
    -ohhhh, yeah*
  • paris'te bir isveçli ile geçen diyalog
    -nerelisin?
    -türküm
    -hayır diilsin
    -neden diilmişim?
    -çünkü türkler sarışın, uzun boylu ve mavi gözlü olurlar
    -nerden kapıldın bu fikre?
    -hasan diye bir türkle tanıştım, o sarışın, mavi gözlü ve uzun boyluydu
    -bravo ya...
  • galler'de buyumus ama daha sonra hong kong'a geri donmus bir hong kong'lu ile londra'da dialoglar:

    hk: istanbul'a giderken hangi havayolunu kullaniyorsun.
    ben: thy
    hk: aaaa guvenli olmaz oyle turk havayollari falan british'le git.
    ben: sen de biran once yanimdan git (turkce)
    hk: what?
    ben: nothing, it's time for lunch

    bir hafta sonra ayni kucuk beyin yine benimle konusmaya karar verir:

    hk: biz yunanistan'a gitmeyi dusunuyoruz, nasildir sence nisan'da?
    ben: guzeldir ama iyice sicak istersen haziran'da falan gidin istersen.
    hk: neresi guzeldir sence?
    ben: bilmem ki. su, bu,o...vb( bir kac ada ismi sayilir burada)
    hk: sen nereden biliyorsun, gittin mi ?
    ben: yok gitmedim ama komsumuz ya duydum iste.
    hk: aaaaa yunanistan'la turkiye komsu mu? o kadar yakin mi turkiye avrupa'ya?
    ben: hay atlaslar kovalasin seni e mi cahil sopa
    hk: sorry?
    ben: you better be...

    sevgili kucuk beynimiz kayinvalidemin misafir oldugunu duymasi uzerine benimle geyik yapmaya karar verir:

    hk: kayinvalidenin ayaklarini yikiyor musun?siz de oyleymis.
    ben: allahim kor ve sagir et beni su kadini ne goreyim ne duyayim...(turkce olarak)
    hk: bazen kendi dilinde konusuyorsun herhalde farkinda degilsin...
    ben: what's this?where am i?

    irkci mongol hanim hindistan ofisiyle yapilan bir konferans telefon gorusmesi sonrasi, yine yanima yanasip:

    hk: su hintlilerin konusmasini hic anlamiyorum, toplatidan bir sey anlamadim.sen anliyor musun?
    ben: anliyorum, cok da guzel ingilizceleri var neden anlamiyorsun ki?
    hk: sen belki onlarin dili (aynen bu terim) turkce'ye benzedigi icin anliyorsundur.
    ben: toplantida sadece ingilizce konustugumuzu saniyordum, onlarin dilinin bir adi var:hindi.
    hk: turkce ses olarak hintceye benziyor ya ondan anliyorsundur sen.
    ben:ne alakasi var, ayni dil ailesinden bile degil bu iki dil, farkli kokenlerden geliyorlar.
    hk: olsun tr, hindistan'a yakin ya ondandir belki.
    ben: beam me up scotty, whereever you like...
    hk: who's scotty?
  • bizzat yasamaya malik olamadim, kardesime sormuslar...
    (mekan: perugia
    ortam: italyan ailesiyle masa basi sohbeti)

    - [...bidi bidi bidi..] ha, (bi durur), turkiye'de spagetti var mi?
    - ... (mavi ekran... ardindan toparlanis...) sizde kalmadiysa getirseydim?!
    - ehuehueue.. sofia kap getir tencereyi, bolonezi bol olsun!!! ...
  • tipik bir türk müsün?
hesabın var mı? giriş yap