• ölümünün 12. yıldönümünün yaklaştığı şu günlerde fona düşen selda bağcan türküsü uğurlar olsun ile akıllara bir kez daha gelen ve tüylerimin ayaklanmasına vesile olan cesur insan..
  • faili meçhul olmaktan çıkıp, faili toplum ve faili bilinçli unutkanlık olmuş kişi.
  • küçükken büyüklerimiz bir laf ederdi, "yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın".. çaktırmadan bize "liboş ol" mesajı verirlerdi.. ama kendileri liboş olduğu için değil; yumuşakların ezilip, sertlerin kırıldığı bir ülkede yaşadığımızı bildikleri için.. bizim iyiliğimiz için bir nevi.. benim hayatımın tüm gidişatını değiştiren bu adam ise tam da büyüklerimizin olmamızı istemeyeceği adamdı..

    bu melek yüzlü adam görebileceğiniz en "sert" adamdı çünkü bir şey söyleyecekse onu en kısa, en net, en bilimsel, en objektif şekilde söylerdi.. her ettiği cümlenin arkasında bir belge bulundururdu.. kendisi zaten yalan nedir bilmezdi de; uğur mumcu'yu yalanlamak da imkansızdı.. uğur mumcu yazdıysa doğruydu ve belgesi vardı..

    uğur mumcu her konuda yazardı.. her konuda derken, bugün herhangi bir gazeteyi alıp baktığınızda göremeyeceğiniz her konuda.. o günler de devletin, basının yani halkın bakmasını istemediği her yere halk adına bakardı.. tarikatlar mı? kürtler mi? mafya mı?.. hepsine uğur mumcu bakardı.. bugün kim bakıyor? kıbrıs'a, kuzey ırak'a, ermenilere?.. bu konuların üstüne gidebilecek 1 tane cesur gazeteci var mı türkiye'de? halkına karşı, cüzdanına duyduğu sorumluğunun yarısını duyan var mı?

    halk dedimde.. atatürk'ten sonra sadece ve sadece ulusunun iyiliğini isteyen, bunun için savaşan, canı dahil herşeyini ortaya koyan ikinci bir adamdı uğur mumcu.. çok iddialı geldiyse bu laf, onu anlayamadınız demektir.. yazık.. atatürk konusunda yavaş kalan failler, uğur mumcu tehlikesine erken müdahale ettiler..

    halkçıydı.. yani sosyalistti.. ama "sosyalist" lafının yozlaştırılmamış haliydi.. ne militan bir solcuydu, ne liboş sosyal demokrat.. o tam bir sosyalistti.. aydındı.. halkını aydınlatmak için aydındı..

    halktı.. o kadar halktı ki.. halk olmaması gerektiği kadar halktı.. öldürüleceğini bilmiyor muydu?.. ailesinin binmesine izin vermediği arabasına binerken "acaba bugün mü?" diye sormadı mı kendi kendine? korkaklar her gün, cesurlar bir gün ölür ya.. ama o gün ölmeseydi..

    halkına öyle güveniyordu ki ben ölürsem her parçamdan birer uğur mumcu doğar diyordu.. ama bedenini süpürgeyle temizlediler.. katillerini aramaya bile tenezzül etmediler.. bulacağız dediler.. "şeref" sözleri verdiler.. ama adı üstünde "şeref" sözü.. sözü verenleri zaten bağlamıyordu..

    24 ocak'tan sonra bu yazıyı yazdım ama sanılmasın ki ben anma günü duygusallarındanım.. benim için canını feda ederek hayatım boyunca beni bir sorumluluk altına soktu uğur mumcu.. her attığım adımda ona layık olma sorumluluğunu aklımdan çıkarmıyorum.. görüşlerinin yeni koşullara nasıl adapte olabileceğini anlamaya çalışmadığım gün yok.. 24 ocak'tan nefret ediyorum.. ne zaman 24 ocak olsa televizyon açmaya korkuyorum.. dün mesela.. atatürk'ün partisini hizipçilik yuvasına döndüren, kendisine karşı herkesi ezen, susturan, partinin siyaset üstü kurullarının şerefini 2 paralık eden bir adam vardı uğur mumcu'nun evinde.. ne işi var onun orda?.. uğur mumcu yaşasaydı mutlaka yazardı.. öyle bir yazardı ki.. tahmin etmem mümkün değil.. ama yazının sonundaki dörtlüğü tahmin edebiliyorum..

    ankara' nın taşına bak
    gözlerimin yaşına bak
    uyan uyan gazi kemal
    şu feleğin işine bak
  • lise yıllarında elimden kitaplarını dü$ürmediğim,ara$tırmacı ruhun,dürüstlüğün,gazetecilik kurumunun türkiye bünyesindeki en büyük düayenlerinden biri. hunharca katledildiği gün 12 ya$ında bir çocuk olarak bile ne kadar vahim bir kayıp olduğunu bana idrak ettirecek biriydi uğur mumcu.

    kimi gazeteciler gibi koruma ordusuyla gezmedi,sadece kendi güvenliği için belinde colt tabancası bulundururdu. kelle koltuk ve cesur bir $ekilde olayları ara$tırırdı..

    türkiye'nin siyasi gerçeklerini belgeleriyle değerlendirmek açısından herkesin uğur mumcu'nun kitaplarını tekrar tekrar okuması gerekir.özellikle; ironi ve gerçeklerle i$lenmi$ (bkz: sakıncalı piyade)'nin tadına doyum olmaz,tekrar tekrar okunur.
  • dedem namazinda niyazinda hep oralarda biridir. ugur mumcu'nun olum yildonumu olan aksam onlardayim yine. torene katilmak icin de erkenden ayrilmam gerekince sordu sebebini. soyleyince de tepkisi aynen soyle oldu..:

    " sen de mi(babami kastederek)...? fasulye bile sagdan baslar cubuga sarilmaya, yanlis yoldasin."

    cikarilacak sonuclar:

    1. dedem solcu olma kavramini dinsiz olmakla ozdeslestirmis.
    2. fasulyenin sagdan sarilmasi sanki fasulyenin de (ne diyorum ben) dindar oldugunu gosteriyor. kendine gore boyle bir baglanti kurmus.
  • hani olur da geriye kalan parçası yine yazabilir diye, duvardaki izlerini bile kazıdılar.

    parçalanan kalem yüreğimize saplanmıştır bir kere. sızlar durur öyle olduğu yerde.
  • patlama sesini ilk duydugumda cop diye tenekeleri mi devrildi acaba diye dusundugum arkasindan haberlerde olum haberini alinca icimden biseyler kopan laik, ataturkcu ve aydin insan. ozluyoruz...
  • turgut özal ın cumhurbaşkanı olduktan sonra cumhurbaşkanlığına alıştım-alışamadım tartışmalarını "seçilmiş cumhurbaşkanın davası olmaz" diyerek bitirmiş sakıncalı piyadenin ismi.bir panelini izlemiş olmanın gururuyla yaşamaktayım.
  • mumcu yıllarca ve halen islamcı teröör kurbanı olarak lanse edilmiştir ve cenaze töreninde şeriata küfredilmiştir. bunu yapan kimdir? uğur mumcu kimler tarafından öldürülmüştür. yine bu konularda defalarca ifade ettim, hatta köşemde de yazdım. uğur mumcu nun kardeşi ceyhan mumcu yu tgrt ekranlarındaki yankı haber proğramında editör olarak ilk konuşturan bendim. uğur mumcu nun ailesi uğur un islamcılar tarafından öldürüldüğüne hiç ihtimal varmemiştir. bunun tanığı ceyhan mumcudur.niçin öldürülmüştür uğur mumcu yerli-yabancı ortak bir sırrın keşfini gerçekleştirmek üzere olduğu için öldürülmüştür. bunun da apoyla çok yakından ilgili olduğunu düşünüyorum
    ömer lütfi mete, derin devlet

    uğur mumcu nun atatürkçü olduğu için öldürülmesi söz konusu olamaz. kemalistleri öldürerek onları yok edemezsiniz, bu aksine tam tersi sonuçlar doğurur. kemalistlerden birine yönelik saldırı, kemalistlerin toparlanmasına ve bir cephe oluşturmasına neden olur. eğer kemalistleri bir araya toplamak istiyorsanız, onları dayanışma içine sokmak istiyorsanız onlardan bir tanesini berteraf edersiniz. orada şahsın kimliği önemli değil, sadece nasıl tanındığı önemlidir. o zaman şu sonuca vardık; uğur mumcu nun şahsen ortadan kaldırılması gerekmiyordu
    o sıralar uğur mumcu, abdullah öcalanın geçmişte devlet hesabına çalıştığını ortaya çıkaracak bir çalışmanın içerisindeydi.onun için berteraf edilmiş olabilir.
    mahir kaynak, derin devlet
  • bir küçük kagıt parcası vermişti babamın o renksiz gazetesi. üstünde siyah beyaz bir resim altında dogum yılı hemen karsında soru işaretleri onların altında ise unutmayacagız.

    "dönemin emniyet genel müdürü, bugünkü dyp lideri mehmet ağar'ın size bir sözü var: 'üzerine gidemeyiz' diye. tuğlayı çekersek duvar yıkılır şeklinde. hangi bağlamda söylemişti?
    - sivas katliamından sonraydı, emniyet genel müdürü değişti, mehmet ağar göreve gelmişti. o sırada gözaltındaki bir sanığın islami cihad'la ilgili bazı ifade tutanaklarında tahrifat yapıldığı haberleri vardı. emin değer'le birlikte mehmet ağar'la görüşmek istedik. görüşme sırasında uğur'la ilgili soruşturmada öyle bir şey var ki dedi, 'tuğlalar üst üste yığılıyor, bir duvar oluşuyor' dedi. ben de dedim ki, 'çekin tuğlayı, duvar yıkılsın' çekemem, dedi. israr ettim, 'çekin ve kenara çekilin.' ağar ne dedi biliyor musunuz: 'ona kimse cesaret edemez!' yeni bir komisyon, özel polis ekibi falan deyince, 'çok özür dilerim güldal, yapamam' dedi. bu kadar net. "

    http://www.milliyet.com.tr/siyaset/asiy.html alınmıştır
hesabın var mı? giriş yap