• mahamat-saleh haroun'un çektiği, oldukça dokunaklı bir öyküye sahip çad filmi.
  • türkçeye haykıran adam adıyla çevrilen ve 30. uluslararası istanbul film festivali'nde izleme şansına nail olduğumuz, 2010 cannes jüri özel ödülü ile taçlandırılmış bir mahamat-saleh haroun filmi.

    film çad'da süregelen savaş sırasında, eski bir şampiyon yüzücünün erkek çocuğu ile arasındaki ilişkisinin ve bu ilişkinin boyutlarının nereye varabileceğinin sade ve sürükleyici bir anlatımı. filmin inişleri ve çıkışları çok net bir şekilde çizilmiş, senaryonun kırılma noktası dediğiniz yerde neler olacağını az çok biliyorsunuz izlerken, lakin bir adamdan çok bir babayı sorguluyorsunuz. filmin hem açılışının hem de kapanışının su ile bitmesi de akıp giden ve geri gelmeyecek bir zamanın temsili gibi.
  • yönetmen, tüm filmi hayli minimalist bir çizgide ilerletmeyi başarmış. gerek kız arkadaşın ziyaret ettiği bölümlerde, gerekse duygusallığın tavan yaptığı final bölümünde kontrollü yaklaşımını hiç elden bırakmamayı başarıyor. bu, filmi özellikle finale gelindiğinde daha da melankolik bir havaya sokuyor. kaçınılmaz sonu,çaresizliği büyük bir soğukkanlılıkla beraber içimizde hissediyoruz...

    (http://hayatimizsinema.blogspot.com/…adam-2010.html)
  • pencere önünde ki bir babanın vicdanı.
    -normal yaşantı içindeki çelişkileri, iç savaşla daha da büyüterek nehre salmak...
hesabın var mı? giriş yap