• 2011 yılında çıktığından habersiz insanlarca acımasızca eleştirilen oyun. bu oyunu beğenmiyorsanız gidip pes oynayın arkadaşlarınızla bence daha fazla eziyet etmeyin konsola da kendinize de.

    tüm uncharted serisi içinde belki de en sevdiğim değildir ama o müziklerle, atmosferle gönlümde yeri çok ayrıdır. arap çöllerinde geçen bölümlerindeki müzikler bu güne dek hiçbir filmde dahi bu denli güzel kullanılmadı. türkçe seslendirilmesi de müzikleri kadar başarılı olmuştur gözümde.
  • oynayan değil de seyredenseniz eğer (zoraki), çerezinizi yanınıza alıp tadını çıkarabileceğiniz macera dolu bir diziye dönüştürebilirsiniz. bir süre sonra varlığınızı unutan oyun müptelası kişi çıkmaz sokaklarda, tehlikeli geçişlerde defalarca darbe aldıktan sonra bir anda sizi hatırlayıp varlığınızdan medet ummaya başlar. 'şimdi napcaz sence?' gibi sorular yöneltir şahsınıza. bu gibi anlarda, drake'in sırrı sizdeymişçesine en emin tavrınızı takınıp aklınıza ilk gelen şeyi önerin. muhtemelen işe yaramayacaktır ama olsun.
  • türkçe dublaj listesi açıklanmış. kadro süper :

    nathan drake -------- okan yalabık
    victor sullivan ------- ege aydan
    elena ---------------- ceyda düvenci
    chloe ------------------ dolunay soysert (hastasıyım)
    katherine marlow --- betül arım
    cutter ----------------- hakan vanlı

    orjinal seslere çok alıştığımdan dolayı türkçe dublajla muhattap olmam, altyazılı oynarım diyordum ama bu kadro için 1 kez de türkçe olarak bitirilir bu oyun.
  • çöl sahnesi diyorum başka bir şey demiyorum. ne zaman çöle adım atıyorsunuz, işte o zaman oyun bambaşka bir hal alıyor. hız, aksiyon, adrenalin birleşiyor ve gözünüzü bir an olsun kırpamıyorsunuz.
  • "konvoy" bolumunde oyunu durdurup resmen "nolur bitmesin bu zevkli anlar" dedim. gercekten muthis olmus.

    --- spoiler ---

    seslendirmedeki kimi yerlerdeki tonlama hatalari ve espriyi ortaya cikaramama durumlarina katiliyorum ama deginmek istedigim baska bir sey var, oyundaki bazi puf noktalari kacirmamak icin turkce dublaj yanisira turkce altyazi da actim, bazi yerlerde birebir küfürler sesli ve yazili olarak ayniyken bazi yerlerde ise altyazida "kahretsin" derken pargalı siktiri cekiyor idi. acaba seslendirirken okan bey, kendi yorumunu mu katti yoksa altyazilar mi farkli bilemedim. bence oyunun atmosferine kaptirmis kimi yerlerde kendisini.

    bir de, bu oyunun 7-8 kere oynayip da gecemedigim bir yeri var, şu çölden sonra bizim sully'i kurtardiktan sonra onla birlik olup savastigimiz sahnede "bir tane rpg bul, kamyonlari yoket" falan tarzi bisey soyluyo. ulan o bolumde rpg yi bulsam da olmuyo, illa bi sekilde olduruluyorum. bu aksam gidip onu gecicem.

    edit: dagittim ortaligi, islem tamam :)

    --- spoiler ---

    edit: bitti be. bitti. 4 gelsin. hemen gelsin. yarin istiyorum masamda.
  • 80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olma ekolünden her türlü oyun konsoluyla fazlasıyla meşgul olmuştum. 90'larda atari salonlarının serseri çocuğuyken 2000'lerde pc falan topluyordum. bir çok nesildaşım gibi işlemci, ram, ekran kartı derken sistemci oldum çıktım. bu dönemde bir çok çocuk yabancı dili ve teknolojiyi bu oyun mevzusuna çözmüştür. tabi o zamanlar oyunların iyice gelişmesi, daha güçlü sistemler istemesi dolayısıyla hiçbir zaman bir oyunu yüksek çözünürlükte oynayamıyorduk. ben be bu süreçlerden yılıp 2000 yılı ortalarında world of warcraft ile jübilemi yapıp oyun alemine veda etmiştim.

    bundan 6 ay önce içinde oyunlarıyla beraber bir arkadaşımdan playstation 3 satın aldım. hazır içinde oyun var uğraşmadan canım sıkıldığında takılırım diye düşünmüştüm. ama yüzüne bakmadım, yaşlanmışız kafam kaldırmıyor. karantina mevuzusuna eve kapanmışken biraz bakınayım dedim. oyunlar arasında takılırken bu oyuna denk geldim. ps3 ve 2011 çıkışlı bir oyun olduğu için çok da fazla bir beklentim yoktu açıkçası. oyuna başlamamla beraber muazzam grafikler beni eski günlerime götürdü ve türkçe dublaj bir oyun oynamak aşırı keyifliymiş. şimdi oynamaya kıyamıyorum. o kadar keyifli bir oyun yapmışlar ki yılların acısı çıktı. oyunların görsellerini kısarak oynamanın, pc konfigürasyon için para biriktirmelerin vay efendim zor güç aldığın bir ekipmanın bir sene sonra demode olmasının falan hepsinin acısını çıkarıyorum. anlayamazsınız.
  • bu oyunda bir çöl bölümü var, aman allah'ım. o nasıl bir bölüm? nasıl tripler? sahnede çalan müzik, türkçe olarak kadının konuşması, görülen seraplar, kuyular... enfes. bu oyunu oynamayan gerçekten çok şey kaybediyor.
  • serinin filmi falan yapılırsa cutter karakterini jason statham oynamalı. hadi beyler jason yaşlanmadan bi el atın şu işe.
  • serinin ilk 3 oyunu arasında en iyi uncharted oyunu. 4'ü oynamadığımdan daha serinin en iyisi diyemiyorum.

    hikayesi ilk 2 oyuna nazaran daha derinlikliydi. mekan çeşitliliği ve tasaeımlarıyla görselliği de öne taşımışlar. diğer oyunlara göte zorluğu da arttırmaları da muhteşem olmuş. bu sefer her bölüm zordu gerçekten aralarda final boss fight zorluğunda bölümler vardı. ilk oyundan itibaren hep üzerine koyarak gitmişler. 4'te ne yapmışlar merak ediyorum ama ilk 3 oyunu 1 haftada oynayınca sıkılmamak için biraz ara vermek en mantıklısı.

    ve uncharted'tan sonra kesin karar verdim artık türkçe dublaj ya da türkçe altyazısı olmayan oyun kesinlikle oynamayacağım. dublaj benim için oyunu ekstra daha keyifli hale getirdi. seslendirme kadro seçimi de başarılıydı oyunun ege aydan'ı son oyunla beraber artık sully'e tam olarak oturttum. cutter için de hakan vanlı muhteşem olmuş. 2. oyunda da flynn için ilham erdoğan başarılı bir seçim olmuştu.

    --- spoiler ---

    oyun açılış sahnesinden zaten direkt bağlıyor. ard arda 3 oyunu da oynamışken biraz sıkılabilirim belki diyordum ama kesinlikle öyle olmadı.

    chloe ve cutter'ın bize en azından bir kısma kadar eşlik etmesi güzeldi sonlara doğru da salim'in katılması. karakter çeşitliliği ne kadar artarsa o kadar hikaye derinliği artıyor. umarım 4'te sürekli eşlik eden yeni birileri olur.

    2. oyundaki tren bölümü zor ve keyifliydi, bu oyunda gemiyle onun çok daha üstüne çıkmışlar. tekne bölümü, geminin salonundaki bölüm ve güvertedeki boss fight baya zorayıcıydı. teknelerin olduğu yerde oyun öyle bir yerde save'ledi ki 4 tarafta düşman var ve hepsi koşarak geliyor. dedim geçemicem heralde burayı ama baya bi denemeden sonra sonunda kaçarak savaşarak geçtim. aynı şekilde geminin salonunda da elde doğru düzgün silah yok her tarafta düşman var yine baya taktik kasarak oynamak gerekti. bunların sebebi benim stealth'i beceremiyor oluşumdan da olabilir.

    çöl sahneleri hem oynanış açısından hem görsellik açısından doyurucuydu. hikayeyi de bir anda çok başka bir yere taşıdı. çöle ilk düştüğümüzde sadece yürüdüğümüz yerden o kadar keyif aldım ki daha 1 saat boş boş yürüsem şikayetim olmazdı. bide bi oyunda ata binmek varsa direkt benim için oyun öne geçiyor.

    dev adamlarla dövüş sahnelerinde keşke hareketleri çeşitlendirselermiş hep aynı şekilde dövüşüyor sıkıcı oluyor bir süre sonra. dövüş sahnelerinde düşmanı dövdükten sonra silahı havada kapmak hoş olmuş ama.

    elena'nın da dediği gibi nate'in artık sully'i salması gerekiyor. kaç yaşında adam artık hoplayıp, zıplamayı bırakıp akıl hocalığına geçmesi lazım. elena ile ilişki konusu da sıktı artık her oyun bişey olup ayrılmış oluyorlar herhangi bir detay da yok. keşke cutter ve chloe ile devam etseydik.

    --- spoiler ---
  • naughty dog daha iyisini yapana kadar en iyisi bu.
hesabın var mı? giriş yap