• aslında hayvancılık endüstrisinin çevreye olan zararıyla alakalı olan durumdur.

    dünya'da insan nüfusundan çok daha fazla çiftlik hayvanı nüfusu var, sistematik olarak bu hayvanları üretip, tarım ürünleriyle besleyip, içilebilir su kaynaklarını kullanıp sonra da kesip yiyoruz. sadece inek, koyun ve domuz toplam sayısı 10 milyarın üzerinde. buna kültür balıkçılığı ve tavukçuluk da eklenince rakam 20 milyar adetlere varıyor.

    bu hayvanlar o kadar kalabalık ki ürettikleri sera gazı şu an herhangi bir endüstri dalından daha az değil. genel sera gazı üretiminin %14'ü livestock dediğimiz çiftlik hayranlarından geliyor. ufak bir bilgi; metan, karbondioksitten çok daha etkili bir sera gazı ve metan emisyonu en yüksek endüstri şu an hayvancılık.
    https://image.slidesharecdn.com/….jpg?cb=1400545491

    bir baska kaynaga gore bu rakam %18 yani daha fazla ve kaynak 2006'dan kalma, su an cok daha yuksek olmali.
    https://i.hizliresim.com/3e80v0.jpg

    şimdi bu işin sadece sera gazı salınımı kısmı.

    burada 400 gram et için(1lb) ne kadar su gerektiği gösteriliyor. mesela 400 gram dana eti üretmek için 7 ton su gerekiyor.
    https://s3.amazonaws.com/…3aa3e5ae/7040000961_d.jpg

    1 kilo dana eti elde etmek için tam 25 kilo tahıl gerekiyor.
    https://cdn.theconversation.com/…-13895-15hj37l.jpg

    hayvancılığın sürdürülebilir olması için ormanlık araziler her yıl daha fazla tarım alanına çevriliyor. bu da istatistiklere yansımayan bir başka sera gazı etkisi.

    bu hayvanların ürettiği aşırı kirlilik deniz ve okyanuslarda son buluyor. malesef sıçtığımız bok uzaya gönderilmediği için doğal dengeyi bozuyor ve fitoplanktonların ölmesine neden oluyor. dünyada oksijen üretiminin(fotosentez) en büyük kaynağı okyanus bitkisel mikroskobik canlılarıdır(fitoplankton).

    peki ya hiç et yemeseydik!?
    hiç et yemeseydik insanlık olarak küresel gıda ve su kaynaklarımız tüm insanlık için yeterli olurdu.

    bu ne demek?
    aç kalmamak veya susuz kalmamak için değil daha güzel yaşamak için çalışmak demek.

    eğer burada kapitalizm naraları atıyorsanız, sistem tarafından sömürüldüğünüzü düşünüyorsanız işte size rakamlar, işte size fırsat.

    et yemeyi reddedin. et yemediğiniz sürece sizi sömüremezler. çünkü kaynakların(arz) yetersizliği olmadığı sürece erişmek de zor olmayacak.
  • vejetaryen olmamdaki etkenlerden birkaçı.

    “böyle deyince canım kokoreç çekti ehöe”ciler gelmeden belirteyim, tepkileriniz şu düzeydeyken dediklerinizin “o da etek giymeseymiş.” sözünden hiçbir farkı kalmıyor.

    bu kez konu piç edilmeden, doğru düzgün araştırmalarla tartışılır umarım.
  • +merhaba ben ayça, veganım. ben veganım. vegan ben. vegan. ayça olan ben, veganım.

    söylerler. her şekilde ilk 5 dakikada söylerler. çevreye etkisi kafa ağrısıdır. evet, sığırım.
  • ünlü istanbul fotoğrafı vardı, yeşillik alan azalıyordu giderek, bıktık veganlardan yazmışlardı. onu geçelim tamam.

    çevreye değil de çevresine etkisine bakalım bence. "merhaba ben vegan veganoğlu, hayvanları yemeyelim ve vegan olalım. veganlık vegan vegan ve veganın vegan vegan vegan. ayrıca vegan vegan vegan, bu yüzden vegan vegan vegan.".
    kafa ütülemeseniz çok güzel insanlarsınız, yapmayın lütfen, hayvanları ısırma tamam ama bizim kafamızın eti de et be kardeşim.
  • gördüğünüz gibi zekaya da etkisi yadsınamaz*
  • hayvanlar çoğalıyor. ne alakası var bilmiyorum ama hayvanlar gerçekten çoğalıyor.
  • o zaman avcılık on numara spordur derim. avlanan hayvan sayısı arttıkça gaz salınımı, su tüketimi azalacaktır.

    sayın çok bilmiş, teknolojiden uzak kalmış, doğanın içindeki tüm ilkel toplumlar et yiyor. insanlığın ilk dönemlerine gittiğinde avlanarak et yiyen insanlar görürsün.

    binlerce yıldır et yemek sorun değildi şimdi sorun olmaya başladı öyle mi.. keşke biraz et yesen de kafan çalışsa.

    fosil enerji kaynaklarının kullanımı, nükleer materyallerin kullanımı azaltılsın desen, derim ki haklısın. dünyanın sonunu getiren, kaynakları uçsuz bucaksızmış gibi kullanan insanın aç gözlülüğüne laf atmak yerine gitmiş et yemeyin diyor. akla bak yaa..

    öncelikle şahsi aracın varsa o aracı derhal yok etmelisin. bak sat demiyorum. yok et. zira yaktığın yakıtın 1 senede doğaya verdiği zarar, ömür boyu yiyeceğin et sebebiyle oluşacak sözde zarardan daha fazladır.

    aracın yok mu.. hayatından elektriği çıkarıyorsun. zira o elektrik ya kömür ile, ya doğalgaz ile üretiliyor. havayı kirletiyor. ya da hidroelektrik santrali üretiyor o elektriği. heslerin ne kadar zararlı olduğunu anlatmaya gerek yok.

    şimdi bunlar zararlı olursa olsun, et yemek de zararlı, 3 yanlış bir doğru etmez diyenler çıkacaktır elbette. buna cevabı en başta verdim aslında, insanlık ortaya çıktığından beri et yiyordu. sorun hiç bir zaman bu olmadı. sorun fabrikalarım atıkları, havayı kirleten gazlar, toprağı kirleten kimyasallar vb.
  • konumuz çevresel etki ama gelen tepkilere basitçe cevap vereyim.

    evvela bu arkadaşlar neden benden rahatsız? ben çok mu zararlıyım bu kişilere? hayır.

    petrol şirketleri veya hayvan çiftlikleri mi var? hayır sanmıyorum.

    bu insanlar haklı olduğumun farkında o nedenle saldırıyorlar çünkü veganlık yapabilecekleri bir şey değilmiş gibi geliyor kendilerine. konforlu oldukları baloncuğun patlamasından korkuyorlar.

    jelibon reyiz senin cevabın kolay.
    jelatinli şekerleme çok yedim zamanında, emin ol jelatinsizler daha lezzetli.
    https://www.google.se/…36_vahxmcjokhu3iakuq_auibigb

    /avcı_karizma3169@hotmayl.com reyiz
    konumuz çevre, etik ve biyolojik tartışmalara girmeyeceğim, sıkılırsın. ama emin ol böylesi senin için daha iyi.
    arabam yok, alırsam tesla almayı düşünüyorum. isveç'te enerji kaynağını seçebilirsin, nükleer ağırlıklı sürdürülebilir enerji servis eden bir şirketle anlaşmam var.

    o zaman öyle yap bu zaman böyle yap gibi çocukça demagojiler biz yetişkinler arasında komik kalıyor. hepimiz elimizden geleni yapmalıyız, fikret orman deyimi ile imkankar dahilinde yapmağa çalışıyoruz. çevreye daha az zarar vermeye, dünyayı daha yaşanabilir kılmaya çalışan bir bireyim.

    et yemek bir zorunluluk değil, araştır gel, sıfır bilgi ile sana bir şey anlatamam. sorularını yeşillendirirsin.
  • et tüketen toplumlar zengin toplumlar. tek etken et tüketmek değil. amerika'da ölüm oranlarına açar bakarsanız birinci sırada kalp damarı görürsünüz. zaten konumuz çevresel etkiler. sağlıkla ilgili başlık mevcut (bkz: veganligin sagliga etkisi)bu arada tarım nasıl karbon salacak hayvancılık dışında onu da bir açıklasınlar görelim. o istatistiklerin %90'ını hayvancılık oluşturuyor zaten.

    atmayın biz bizeyiz şurada, kafası 2 gıdım çalışan herkes hayvancılık endüstrisinin zararlarının farkındadır.
  • tarımın nasıl yapıldığını bana öğreten vatandaş hayvancılığın ana besin kaynağının nereden geldiğini de söylesin önce.

    http://68.media.tumblr.com/…scpxd1r04oimo1_1280.png

    kendimize değil hayvanlara üretiyoruz biz bu tahılları. ama anlatınca suçlu biz oluruz.

    ben bir şey satmıyorum, bu işten para kazanmıyorum.

    sürdürülebilir bir durum değildir bu
    http://2.bp.blogspot.com/…ircc/s1600/meatcosts2.png

    siz dinlemeyin, çocuklarınız çeker ceremesini.
hesabın var mı? giriş yap