• (bkz: yersen)
    kuyumcu benim verdiğim vergiyi vermiyordur. verdiğim verginin de daha faydasını göremedim.
  • sözlükte sayılanları, devletlerin otorite sağlamak ve toplumu kontrol altında tutmak için kullandığı en temel iki aracın din ve milliyetçilik olduğu argümanını teyit eden sebepler.

    verginin hiçbir kutsallığı yoktur. vergi dediğimiz şey, devletle toplumun yaptığı anlaşma kapsamında, devletin bize sağlamayı taahhüt ettiği hizmetlerin bedelidir. fazlası değil.

    devlet bana verdiği hizmetin karşılığından fazla vergi talep ediyorsa, ya da vergilerimin karşılığında taahhüt ettiği hizmetleri yerine getirmiyorsa, vergi veren bir vatandaş olarak duruma itiraz etme, hatta isyan edip devleti yönetenlerin yetkisini elinden alma hakkım vardır. bu hak devlet-toplum sözleşmesinden doğmaktadır. nitekim tarih, kıvılcımı aynen bu nedenle çakılmış savaşlar, isyanlar, darbeler, devrimlerle doludur.

    yok beytül malmış da, yok türk devletinde devletle ilgili herşey kutsalmış da. sen uyanıp da verginin hesabını sorma diye anlatılıyor sana bu masallar. ne zaman uyanacaksın acaba?
  • sadece yoksulların veriyor olması.

    sadece vergi değil, yoksulların elindeki herşeyi veriyor olması kutsaldır: canını (şehit), emeğini, parasını, vs...
  • aklıma şu paragrafı getirmiş sebeptir;

    "insanların hristiyanlık, demokrasi veya kapitalizm gibi hayali düzenlere inanmasını nasıl sağlarsınız? öncelikle hayali olduğunu asla itiraf etmemelisiniz. daima toplumun sürekliliğini sağlayan düzenin, tanrılar veya doğa yasaları tarafından yaratılmış nesnel bir gerçeklik olduğunu iddia etmelisiniz. insanların eşit olmamasının sebebi hammurabi öyle söylediği için değil, enlik ve marduk öyle buyurduğu içindir. ya da insanların eşit olmasının sebebi thomas jefferson öyle söylediğinden değil, tanrı onları öyle yarattığı içindir. serbest piyasanın en iyi ekonomik sistem olmasının sebebi de adam smith'in öyle buyurması değil, bunun doğanın değiştirilemez yasası olmasıdır."

    paragrafin gectigi kitap icin;

    (bkz: hayvanlardan tanrilara sapiens)
  • --- spoiler ---

    halk isyan etmiyorsa vericen kutsalı vericen kutsalı

    --- spoiler ---
  • (bkz: her sikimi kutsala bağlama hastalığı)

    nereye elimizi atsak kutsala dokunuyoruz. gün geçmiyor ki birilerinin işine yarayan şeye ses ettiğimizde kutsal olmasın amk.
    vergi kamu hizmetlerini karşılamak amacıyla, kişilerden ve kuruluşlardan kanun yoluyla toplanan paralardır. devlete ödenir. dolaylı olarak bütün halka faydası vardır. ( normal ülkelerde)

    devlet is aldığı vergileri halkın yararına kullanmakla mükelleftir. (normal ülkelerde)

    bizde devlet de kutsal olduğu için devlete verdiğimiz vergileri sorgulamak gibi bir alışkanlığımız yok çünkü kutsal sorgulanamaz. devleti yönetenlerde bu kafada olunca kutsal devletin kutsal vergilerinin ne yapıldığını sorunca dinine küfretmiş oluyoruz.
  • mesela dükkan kiralayıp, bir iş yeri açmak isteyen kişi, dükkanın kirasının %22-25'i kadar stopaj vergisi vermek zorunda.

    1000 liralık bir dükkan açıp iş yeri açmak için heves ediyorsun, dükkan kirasının üzerine bir de 250 lira stopajını veriyorsun, damga vergini veriyorsun vs..

    abi adam zaten durumu iyi olsa dükkan kiralamaz, dükkan satın alır. neden bu zavallıdan böyle yüksek bir stopaj alıyorsun?

    dükkan sahibi iş yeri açsa böyle bir durum söz konusu değil tabii..

    vergi adaletli alındığı zaman kutsaldır.

    adaletsiz bir dağılım gösterdiği anda kutsallığını yitirir. onun yerini zorbalık ve gasp alır ne yazık ki.
  • çalışan insanların maaşları üzerinden gelir vergisi kesilir, ama ocak ayına doğru bu gelir vergisi matrahları üzerinden tekrar gelir vergisi kesilmektedir. yani devlet sen bu yıl çok para kazandım az vergi ödedin diye düşünüp çalışanın net ücreti ödenen verginin arttığı oranda azaltılır.
    mesela arkadaşımın babası 2800 tl'lik brüt maaşını 2000 lira aldığı halde yıl sonunda 1800 tl' ye kadar düşebiliyor ama milletin bi taraflarına koyanların vergi borcu %100 indirime uğruyor. kutsal olması onlar için doğaldır da bizim için haraçtan öteye geçmiyor.
    toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin olmadığı, toplumsal ilişkilere dayanan gönüllü etkileşim ve özyönetimi sağlıklı bulduğum için verdiğimiz vergi ile ne yapılmasını istediğimizi açıkça ortaya koyabileceğimiz mekanizmalar olsa belki bu kadar kötü bakmam.
    benim kutsalım insandır, gelir adaletsizliğin olduğu bir dünya da zorla ödediği vergi değil. hizmet yapıyorlarmış, ben sarayları, makam arabalarını, kıytırık duble yolları hizmetten saymıyorum. üretimin artması ve bunun desteklenmesi hizmettir. ama tarla kalmadı, küçük esnaf bitti. anca avm ve rezidans, ülkemizde başka birşey kalmadı. neyse çok uzattım, vergi kutsal değildir.
hesabın var mı? giriş yap