will you be there
-
michael jackson'in dangerous albumunun en guzel (gerci albumun tamami guzel nerdeyse) $arkisi bence . giri$teki koro, sonra piyano, ardindan tekrar - bu sefer daha gospelvari - bir koro . super .
-
free willy filminin soundtracki oldugunu buradan 6 milyar insanin bilmesi gerekiyor.
-
sözleri şöyledir:
hold me
like the river jordan
and i will then say to thee
you are my friend
carry me
like you are my brother
love me like a mother
will you be there?
when weary
tell me will you hold me
when wrong, will you mold me
when lost will you find me?
but they told me
a man should be faithful
and walk when not able
and fight til the end
but i'm only human
everyone's taking control of me
seems that the world's
got a role for me
i'm so confused
will you show to me
you'll be there for me
and care enough to bear me
(hold me)
(lay your head lowly)
(softly then boldly)
(hold me)
(love me and feed me)
(kiss me and free me)
(i will feel blessed)
(carry)
(carry me boldly)
(lift me up slowly)
(carry me there)
(save me)
(heal me and bathe me)
(softly you say to me)
(i will be there)
(lift me)
(lift me up slowly)
(carry me boldly)
(show me you care)
(hold me)
(lay your head lowly)
(softly then boldly)
(carry me there)
(need me)
(love me and feed me)
(kiss me and free me)
(i will feel blessed)
in our darkest hour
in my deepest despair
will you still care?
will you be there?
in my trials
and my tribulations
through our doubts
and frustrations
in my violence
in my turbulence
through my fear
and my confessions
in my anguish and my pain
through my joy and my sorrow
in the promise of another tomorrow
i'll never let you part
for you're always in my heart -
bugünden sonra onun yokluğunu hatırlatan şarkılardan biri olacağı kesin...
biz buradaydık be jacko, bir nesil buradaydı.
peki sen orada olacak mısın, biz seni görmeye yanına geldiğimizde?... -
girişte koronun söylediği parça beethoven senfoni no.9'dan alınmadır, ve sözleri şu şekildedir:
ihr stürzt nieder, millionen? (önünde eğilir misiniz, milyonlar?)
ahnest du den schöpfer, welt? (yaratıcıyı duyumsar mısın, dünya?)
such' ihn über'm sternenzelt! (yıldızlı göklerin ötesinde ara onu!)
über sternen muss er wohnen. (yıldızların ötesinde yaşıyor olmalı.) -
şu dakika itibariyle kalp ağrısına sebep olan şarkıdır...
but they told me
a man should be faithful
and walk when not able
and fight till the end
but i'm only human -
dinlerken coskusunun icimden tastigi ama diger yandan huznunu de iliklerime kadar geciren mukemmel bir sey.. parcadaki beethoven esinlenmesine ise hic sasirmadim cunku o king of pop olmanin cok otesinde biri..
sadece sunu soyleyebilirim jackson oldugunden beri uzun zamandir onu bu derece kesfedememis ve sahip cikamamis olmanin verdigi uzuntuyu hissediyorum.. dusunuyorum, birseyler yapmak istiyorum ama hicbirsey yapamiyorum.. derken bir gun will you be there klibini izliyorum ve benim onun icin hissettigim ve yapabilecegim en guzel seyi, yine en mukemmel sekilde onun cok onceden yapmis oldugunu goruyorum.. herseyi bu kadar guzel dusunup yapabilmis olmasina bir kez daha hayran kalarak, her neredeyse ona tum kalbimle klibin sonundaki melek gibi sariliyorum.. -
michael jackson'ın en içli söylediği şarkılardan biridir. playlistimin vazgeçilmezidir. şu sözler çok etkiler:
but they told me
a man should be faithful
and walk when not able
and fight till the end
but i'm only human -
her dinlediğimde 7,5 dakikalığına beni özgür, hesapsız, mutlu bir kuş gibi hissettiren harikulade michael jackson şarkısı... şarkı ilk başladığında yerdeyim, hafif bir rüzgar vurmaya başlıyor yüzüme, beethoven'ın en kusursuz, buraya en cuk oturacak eserini seçmiş michael bu kısım için, koro 1 dakikalığına 9. senfoniyi seslendirirken rüzgar yüzüme daha hızlı çarpıyor, kanatlarım hareketlenmeye başlıyor, uçmak istiyorum artık... 1. dakikadan itibaren kocaman görkemli kanatlarım açılıyor istemsizce, birkaç küçük adımdan sonra bir iki sıçrıyorum, başlıyorum uçmaya... ağır ağır çırpıyorum kanatlarımı... yükseliyorum... şarkının tam da 2. dakikasında istediğim yüksekliğe çıkıyorum, burada birden sert bir rüzgar çarpıyor yüzüme, kanatlarımı serbest bırakıyorum, kocaman açıyorum onları, uçuyorum, uçuyorum, michael söylüyor, koro eşlik ediyor, müzikle beraber uçuyorum... yalnız, tek başıma, rüzgara karşı... carry, carry me boldly... lift me, lift me up slowly... masmavi gökyüzünde öyle mutluyum, öyle sakinim ki, kapatıyorum gözlerimi... rüzgar da hafifliyor sanki, şarkının 5. dakikasına girerken kocaman bir yamacı aşıyorum, işte dinginlik, işte huzur! koyu mavi, muhteşem bir denizle karşılaşıyorum ve süzülerek aşağı inmeye başlıyorum... iniyorum.... iniyorum... rüzgar çok hafif, artık yok gibi, müzik dingin, olabildiğince durgun, tıpkı deniz gibi... 5. dakikanın sonu geldiğinde kanatlarım kapanıyor, artık denizin üzerindeyim, indim, dalgalar hafif hafif hareket ederken denizin üzerinde sükunetle oturuyorum, michael'ın ağlayarak yaptığı konuşmayı dinliyorum... "i'll never let you apart, you're always in my heart" dediğinde artık biraz dinlenmek için bu engin maviliğin ortasında başımı kanatlarımın arasına alıyorum, gözlerimi biraz olsun kapatabilmek istiyorum... ve işte şarkı derin bir karanlıkla kapanıyor. tam 7,5 dakika! eşsiz!
-
insanın tüylerini diken diken eden melodiye ve koroya sahip olan şarkı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap