• çalışkanlığına bayıldığım adam. yeni bir yıla girmenin en güzel yanlarından biri, yeni bir woody allen filmi izleyeceğinizi biliyor olmak. keşke kendisinin dediği gibi ölümsüzlüğü yapıtlarıyla yakalamak yerine hiç ölmese!
  • hemen hemen bütün filmleri birbirine benzeyen cok akıllı cok komik cok da yaratıcı new yorker bi abimiz.
  • hannah and her sisters'da "kendimi öldürürsem, geride kalanlar üzülürler, öldüğüme üzülmesinler diye önce onları ve onların çevresindekileri öldürmem ve en sonunda da kendimi öldürmem gerekiyordu. bu da epeyce bir insanın ölmesi demekti. o yüzden vazgeçtim" der mickey'nin intiharla ilgili.

    yine aynı filmde hayatı sorgularken "şu koşan insanlara bakın, yılların kaçınılmaz etkisine karşı koymaya çalışıyorlar. insanların bütün zamanlarını kondisyon bisikletlerine ve egzersizlere ayırması ne kadar üzücü. şuna bak! zavallı şey. bütün o yağları taşımak zorunda. (kilolu bir insan koşarak geçiyordur yanlarından)
    belki de şairler haklıdır. belki tek cevap aşktır."

    husbands and wives'ta yazdığı kitapta "belki de anafikir, hayattan fazla şey beklenmemesi gerektiği" (in the end, the idea was not to expect too much out of life) der.
    woody allen'in obsesif iyiliğinin de cevabı var bu cümlelerde, bu kadar mükemmel olabilmesinin sebebi de o bence. kimseyi bir norm üzerinden yargılamıyor, eleştirmiyor, onun yerine akışına bırakıp insanları birbirine eleştirtiyor. ikiyüzlü bir ahlak anlayışına sahip olmaması da kadınların ayrıca bir w.allensever olmasında mühim bir faktör.
    her şeyi anlatıyor, irdeliyor, kimi zaman konuşma dinlemekten bayıltıyor ama "ne yaparsanız yapın, her şey olacağına varır" diyor finalde.

    izleyiciye bilgelik katmasının bir sebebi olsa gerek. hayatın detaylarını çok zekice böbürlenmeden tesadüfen keşfetmiş gibi saçıyor eserlerine.
  • roman polanski davasında tecavüzcünün serbest bırakılmasını isteyenlerden biridir.

    diğerleri (bkz: penelope cruz) (bkz: martin scorsese) (bkz: harvey weinstein)
  • vicky cristina barcelona'da iki dişi bir erkek, whatever works'de de iki erkek bir dişi içeren ilişkileri sanatçı ruhlu insanlarda olağan göstermeye çalışmıştır.kendisi de bir sanatçı olmasından mütevellit group theory çalışmayı seviyor sanırsam.
  • "masturbasyonu aşağılama, o da sevdiğin biriyle sekstir."
  • en az onun kadar şansa inanıyorum.

    match point'ten (2005):

    christopher "chris" wilton: the man who said "i'd rather be lucky than good" saw deeply into life. people are afraid to face how great a part of life is dependent on luck. it's scary to think so much is out of one's control. there are moments in a match when the ball hits the top of the net, and for a split second, it can either go forward or fall back. with a little luck, it goes forward, and you win. or maybe it doesn't, and you lose.

    whatever works'ten (2009):

    boris yellnikoff: i happen to hate new year's celebrations. everybody desperate to have fun. trying to celebrate in some pathetic little way. celebrate what? a step closer to the grave? that's why i can't say enough times, whatever love you can get and give, whatever happiness you can filch or provide, every temporary measure of grace, whatever works. and don't kid yourself. because its by no means up to your own human ingenuity. a bigger part of your existence is luck, than you'd like to admit. christ, you know the odds of your fathers one sperm from the billions, finding the single egg that made you. don't think about it, you'll have a panic attack.
  • mezunlara yaptığı bir konuşmayı 'önemli olan tuzaklardan kaçmak, fırsatları yakalamak ve akşam trafiğine kalmadan eve dönmek' şeklinde noktalamış kişi.
hesabın var mı? giriş yap