• iyi cerrahlik tusla olculmeyecegi icin belki dogru sonuclu ama yanlis nedenli tespittir. tus sadece cok calisanin kazanacagi bir sinavdir ve iyi hekim olacagini gostermez. bilgi olarak donanimli olursun ama 1 seneye hic birseyi hatirlamazsin zaten. bu yuzden tusla bagdastirmak yanlistir. cerrahlarin calisma sartlari insanlik disiyken, bir de ustune malpractisle, acaba hastadan dayak yer miyim ya da oldurulur muyum sorusuyla isini yapmaya calisirken, bu insanin isini yuzde yuz iyi yapmasini bekleyemezsin. tum bunlara ragmen cerrahi secen arkadaslar buyuk ozveri sahibi insanlardir ve kiymetleri bilinmelidir. bir ftrcinin, dermacinin 100.000 kati bilinmelidir hem de. adam roacutane yazmiyor sonucta, hayatini kurtariyor. eski degeri verdiginiz zaman, cerrahi tekrar gozde olacaktir. her yonden hakettigi degeri almalidir. hem maddi, hem manevi.
  • tanıdığım güzel bir abi var, devlet hastenelerimizden birinde uzman genel cerrah.

    nur topu gibi çocuğu var, hatta beni gerçek hayatta tanıyanlar o çocukla fotoğrafımı görmüştür, ışıl ışıl tertemiz bir adam. bu halka hizmet etmek için hayatını işine adamış yıllarca çalışmış çabalamış bir adam.

    bazı hastanelerde devlet döner sermayeyi kesti, adamın aldığı net maaş 3600 lira. evet, dışarda gezen o gevşek polisler kadar neredeyse. bir insanı bu adamın konumuna getirmek için liseden sonra 11-12 sene eğitmen gerek ve aldığı maaş lise mezunu polis maaşı kadar.

    bu adam hayat kurtarıyor, karısı 2. çocuğa hamile ve böyle giderse bu yıl içerisinde kendisine yıllardır yapılan teklifleri kabul edip özel hastaneye geçecek, parada pulda gözü olan bir adam olsa şuan aldığının 5-10 katını almak için çok önceden geçerdi. bu adam o parayla geçinemediği için bunu yapmak zorunda kalıyor, çoluğu çocuğu insanca yaşayabilsin diye.

    çünkü bu ülkede onur para etmiyor, halka hizmet para etmiyor. yakında çoluğunuz çocuğunuz eline neşter değmemiş eğitimsiz cerrahlar yüzünden masada kalınca anlarsınız sağlık sisteminin sikildiğini. hayırlı işler bol gülüşler.
  • tek sebep "temiz" alanlara kaymak istemeleri, "az nöbet/iyi maddi getiri" dengesini gözetmeleri değildir. cerrahlık bir el becerisi işidir aynı zamanda. 50 yaşını geçtikten sonra artık eskisi kadar sıklıkla ameliyat yapmayan ve bundan mümkün mertebe imtina eden beyin cerrahları mevcuttur mesela.

    zamanla insan tecrübe kazansa da yaş ilerledikçe el hassasiyeti vücudun diğer bütün özellikleri gibi gerilemeye başlıyor. bu sebeple ihtisas yapma hakkını kazanmış yeni mezun doktorlar tercihlerini "sürdürülebilir" olan diğer branşlardan yana kullanmaya başlıyor.

    iyi cerrah kalmayacak demeyelim de, cerrahlık eskisi kadar gözde değil diyelim.
  • doktorların tus'ta rahat bölümler seçmeleri bir sebep değil, sonuçtur. tanıdığım çoğu cerrah artık ameliyat yapmaktan kaçmakta, endoskopi gibi daha düşük riskli işlemlerle uğraşmaktadır. kötü durumdaki acil hastaları hiçbir cerrah ameliyat etmek istemiyor, o hastalar çoğu kez ortada kalıyor. kimse cerrahi hastalarını sahiplenmek istemiyor. çünkü cerrahlar üzerinde korkunç bir baskı var: hasta yakını terörü, idarecilerin çözüm üretmek yerine her şeyde cerrahları suçlaması, düşük döner sermaye, mahkemelerde katil terörist muamelesi görmek, ameliyat için gerekli malzemelerin alınmaması, insan hayatını tehdit edecek kalitesizlikte çin malı malzemelerle ameliyat yapmaya zorlanmak ve bu malzemelerden kaynaklanan komplikasyonlardan da cerrahların sorumlu tutulması, hiçbir ilaç firmasının cerrahlara sponsor olmaması, tüm meslektaşların kongre adı altında dünyayı gezerken cerrahların bırakın kongreye gitmeyi, eğitim etkinliklerine bile cebinden para ödeyerek gidebilmesi ve tüm bunlara rağmen bu olumsuzluklardan yine cerrahların sorumlu tutulması, her ameliyat sonrası hasta yakınlarından gelen bitmek bilmeyen hakaretler, sonu olmayan şikayet ve memnuniyetsizlikler, en olası komplikasyonların bile ameliyat hatası olarak değerlendirilmesi, vs vs

    zaten zor bir branş, bir de üstüne bu olumsuzluklar eklenince iyice yapılmaz bir iş oldu cerrahi. artık cerrahlar açısından bıçak kemiğe dayanmış durumda. yakında ciddi iş bırakma eylemleri başlar gibime geliyor.

    ekleme: son bir yıl içerisinde tanıdığım iki cerrah arkadaşım safra kesesi ameliyatında kaynaklanan komplikasyon nedeniyle hapis cezası aldı ve mahkemede gördükleri terörist muamelesini ağlayarak anlatıyorlar. ve daha tehlikelisi o arkadaşların çalıştığı hastanede artık safra kesesi ameliyatı yapılmıyor, çünkü herkes korkuyor. devlet hastanesinde ücretsiz obesite ameliyatları yapan bir cerrah arkadaşım da mahkeme mahkeme dolaşmaktan sıkıldı ve bıraktı artık bu ameliyatı. obesite ameliyatları bu şehirde artık sadece özel hastanelerde yapılıyor ve 10 milyardan başlıyor fiyatlar. ücretsiz yapanlar tamamen bıraktı o işi.

    ekleme-2: bir ortopedi ameliyatı için özel hastaneye 8 bin tl ödemekten zevk alıyorsanız ve bunu öve öve anlatıyorsanız, sistemi bu hale getirenlerin amacına ulaşmış olduğu anlaşılıyor demektir. yarın pankreas kanseri olduğunuzda sizden whipple ameliyatı için 200 bin tl isteyeceklerini unutmayın. zira geçenlerde yaptığım whipple ameliyatı için hastanenin sgk'ya kestiği fatura 30 bin tl idi (bu devlet hastanesinin fiyatı). neyse ben keyfinizi bozmayayım, size hayırlı gülüşler diliyorum. ama sonra ağlamak yok bak.

    ekleme-3: iyi cerrahlar özel hastanede çalışır mantığı tamamen yanlış. genellikle batıya tayin yaptıramayan, çeşitli sebeplerden dolayı devlet hastanesinde tutunamamış doktorların sıçrama tahtasıdır özel hastaneler. üstelik çoğu özel hastane, devletin verdiğinden daha fazla maaş vermez. o telafuz edilen rakamların çoğu sözde kalır. ayrıca özel hastane deneyimi olan bir cerrah olarak şunu da belirteyim ki, çoğu özel hastane donanım açısından yetersizdir. oradaki fark sürekli yüzünüze gülümseyen personeller ve televizyonlu, klimalı odalardır. paranızı alırlar ve hastanın işi ters gittiğinde imkanlarımız yetersiz deyip hastayı devlet hastanesine gönderirler. yoksa siz iyi ameliyat yapıyorsunuz diye takım elbiseli adamların gelip "bizimle çalışmak ister misiniz" diye davetiye verdiği über mekanlar değildir oralar. ha tabi iyi özel hastaneler de vardır, ama orada ufacık bir cerrahi müdahale için tüm maaşınızı bırakırsınız, birçoğunun sgk anlaşması da yoktur, benden söylemesi.
  • yazarın vardığı sonuç doğru yani iyi cerrahın kalmayacağı, fakat bunu tusla açıklamak yanlış.. cerrahlığın yapılan teori sınavla ilgisi yoktur.. özel ilgi ve beceri gerektiren bir konudur cerrahlık.. sorun şurda ki cerrahlar, özellikle devlette çalışanlar ameliyat yapmak istemiyor.. yaptığı ameliyatın ona kazandırdığı para 10 ile 50 lira arasında bir ücrettir.. hadi bilemedin 100 lira olsun.. bir komplikasyon olursa hastanın sana açtığı dava 400bin liraları buluyor.. hasta yakınlarının tehditleri de cabası.. risk-kazanç durumu göz önüne alınırsa kimse ameliyat yapmak istemiyor.. kazancı az olup riski bu kadar yüksek bir meslek daha yoktur.. birileri çıkıp ama sağlık, ama insan hayatı ama bik bik falan diye ötmesin arkadaşlar.. sonuçta bu bir meslek.. herkes kendini ve ailesini düşünmek zorunda.. evet bu durumdan ötürü hastalar ameliyat olabilmek için hastane hastane dolaşıyor.. bunun sorumlusunu kimse doktorda da bulmamalı.. durum budur.. çözüm şimdilik yok..
  • hekimleri bu şartlarda çalışmaya zorlayan bu zihniyet değişmedikçe olması muhtemel bir durumdur. bir deri hastalıkları uzmanı ile en basit ameliyatı yaklaşık 2 saat süren beyin cerrahı hemen hemen aynı maaşı alıyorsa, uykusuz geçen gecelerin, sonu bitmez yorgunluğun ne maddi ne de manevi bir karşılığı yoksa olması gereken de budur kimse kusura bakmasın. tus elbette salt hekimliği ölçmez fakat teorik bilgi hakkında fikir verir. tıp ile alakası olmayan biri bile öğrenerek el becerisi ile cerrahi girişimlerin bir kısmını yapabilir. fakat anatomi, fizyoloji bilmeden hekim olunmaz. şu an tus'ta ilk 100 içerisinde yer alan hekimlerin radyoloji, dermatoloji gibi alanlara yönelmesi ne yazık ki teorik bilgi olarak daha donanımsız hekimlerin cerrah olmasına yol açacaktır.
  • iyi bir cerrah uğruna özel hastanelere son üç yılda iki yerli araba parası ödediğim ve kendi çalışanı olduğum türkiye'nin en isimli (!) üniversite hastanelerinden birinde bu ameliyatı yapacak kimseyi bulamadığım ve cerrahın kendi ağzından kimseyi yerine yetistiremedigini duyduğum için net söyleyebilirim ki: kalmayacak değil kalmadı bile, eğer bir köşede ameliyat başına verecek bir 30-40 bin tl'niz (bazı hastaneler icin bu rakamı iki ile çarp) yoksa üniversite hastanesinde kurulun size vereceği kemoterapi tedavisiyle ölümü bekleyebilirsiniz.
  • iyi cerrahlar devlette kalmayacak, zaten şimdiden pek kalmadı. fakat bu durum tus'ta tercih edilmeme nedeniyle değil, 13 yıldır süren "ben sizi sike sike çalıştırırım" politikaları yüzünden oldu ve olmaya devam ediyor.

    sonuç olarak ne oldu? sike sike çalıştıramadın. başta üniversite ve eğitim araştırma hastaneleri olmak üzere en iyi hekimler kamudan kaçıp özele geçti. beyefendi kendi ameliyatını bile özele kaçan o hekimlerden birini devlet hastanesine davet ettirerek yaptırdı. vatandaşın davet etme imkanı yok. parası varsa yaptırıyor ameliyatını. şu an kamuda basit ameliyatlar yapılır ama komplike vakalarda özele gider duruma göre on binlerce liraya ameliyatını olursun.

    zamanında çok söyledik bu doktorlara sahip çıkın diye, hükümetin "bak nasıl sürttüm doktorların burnunu" goygoyuna alkış tutmayın bu iş ilk önce size zarar verecek diye dinleyen olmadı. müstehak mı? kesinlikle!

    (bkz: sağlıkta dönüşüm projesi/@eternel)
  • son 10-15 yıldır akademik çevreler tarafından beklenen hadise,
    belki sıkıntısını biz çekmeyeceğiz ama çocuklarımız özellikle de torunlarımız çekecek gibi görünüyor.

    muhtemelen beyin cerrahı, kalp cerrahı olmak için tıp fakültelerine girmek isteyenler, sistemin içindeki zorluklar bir de çalışma saatleri, üstüne hasta yakınlarının muamelesi, durumu bu noktaya getirdi.
  • robotik cerrahide operasyonu robotun yaptığını zannedenlerin yorumlarını bulunduran başlık.
    büdüt: ayrıca 100 yıl sonrasını yakın gelecek olarak nitelendirenleri bulunduran hede.
hesabın var mı? giriş yap