• yere düştüğünde kendi kendine kalkman gerektiğini bilmektir, hiçbir yerden bi yardım gelmeyeceğini bilmektir.
  • kendinle üst düzey sohbet edebilme katsayın. konuşup cevaplayıp gülüyorsan, kendine küçük oyunlar oynuyorsan yalnızsın. kimsenin seni anlamayacağını bilerek yaşayacak kadar yalnız.
  • pazar gecesi iki gündür kimseyle konuşmamış olduğunu fark edip, sesin çıkıyor mu diye kontrol edebilmek için şarkı mırıldanmaktır.
    hızla tırmanılan kariyer basamaklarının bir numaralı takviye edici gıdasının da bu meret olduğunu söylemekte fayda var.
  • pablo neruda'ya sormak lazım yalnızlığın tanımını ya da ne bileyim marcel proust'a. ben tanım yapma konusunda çok iyi değilim. ama yalnızlığın ne olduğunu çok iyi biliyorum. çocukken hep tahterevallinin ortasına oturdum. siz tahterevallinin ortasına oturmak nedir bilir misiniz?
  • aldığın ekmeğin yarısı küflenmişse, yalnızsındır.
  • kendi kendine konuşmaktır
  • (bkz: kapı duvar)
  • gurbetin bitip, doğduğun yere dönmektir.kendine dönüş, dinginlik,bilgelik ....filmlerde bir sahne vardır ya hani, büyük bir mücadele ve bir sürü uğraşla doruğuna ulaşılan dağın zirvesindeki derin özgürlük hissi ! öyle bir şey yalnızlık .bence sizin anlattıklarınız sahipsizlik, kimsesizlik ve hatta garibanlık...
  • kimsen var iken kimsesiz kalmaktir.
  • aynanda başkalarını ararsın,
    başka aynalarda kendini.
    oysa bu diyara yalnız gelir,
    yalnız göçersin.
hesabın var mı? giriş yap