• zor bir sınavı erken bitirip triple kağıt verilirken hocanın "olum bu soruların arka sayfasıda var" demesiyle karizmanın dağılması...
  • birine fena halde kızmışken telefonun çalması ve telefonu açıp : "ne var lan amına koduğumun" diye masum bir arakdaşa bağrılması...
  • aynı apartmanda oturan pek bir güzide kızın gelip "tirbüşonvar mı?" diye sorması üzerine beyindeki tüm tirbüşonla ilgili bilgilerin birden silinmesi, ve kıza tornavida getirmeye gidilirken kızın uyanıp "şarap açacağı" demesi üzerine "haaaa ondan yok neyazıkki" denmesi. tüm fantazilerin çöküşdür, karizmanın resetlenir, ... hala acıtır.
  • bir aile yemeginde babanin sisman olan ogluna "keske seni balet yapsaydik" demesi ustune, "benden balet olursa at yarragindan gramofon ignesi olur" demek isteyen oglanin, aile yemegi protokolleri uyarinca sansur arayisina girisi ve su sekilde basarisiz olusu: "benden balet olursa, sey yarragindan gramofon ignesi olur"
  • ilkokulda büyük bir şevkle andımızı okuduktan sonra elleri yüze huşu ile sürüp sesli sesli amin demek
  • aylık sınırsız otobüs olayının akbile değil de bi etiket vasıtasıyla pasoya yapıldığı zamanlarda beşiktaşta aylık etiketi almak. ardından yıldızın önünden geçiyor diye hemen karşıya giden bir otobüse binmek ve akbili basmak. duyulan sesle irkilip boşa giden çift bilet parasına yanmak. hem de 2 durak için.
  • eve gelirken büyük bir zevkle kavun, karpuz ve balık almak. arabayı parkedip bakkala ekmek almaya giderken "bunları da bakkala kadar taşımayayım, dönüşte eve çıkarken alırım" demek, elbette ki unutup eve çıkmak. evde heyecanla balığı kızartmak için un hazırlarken her şeyin bagajda kaldığını farkedip 4.kattan merdivenle aşağı inmek. balığı alıp eve geri çıkmak. "bari bu arada kavunla karpuzu keseyim" deyip, kavun ve karpuzun evde olmadığını farketmek. tekrar aşağı inmek. kavunu alıp karpuzu unutmak. karpuz için tekrar, tekrar aşağıya inmek. arabanın yanına gidince arabanın anahtarını evde unuttuğunu farketmek. çıldırmak. *
  • lise zamanlarıdır. fenerbahce'ye delice gönül verilmiş ilk ali samiyen deplasmanına gitmek için yola çıkılmıştır. besiktas'ta arkadasla bulusulur. mecidiyeköy'de otobüsten inilir. maçın ve kalabalığın heyecanıyla aptallaşılır. yeni açığın önündeki köfteciye elimizdeki bileti göstererek (bilette misafir takım taraftarı yazmaktadır) eski açığın yeri sorulur. bu sırada bakar gormez sekilde koftecinin tezgahının üstündeki "aslanım yine destan yazdı", "prekazi nasıda koydu hani" başlıklı gazete küpürleri okunur. koftecinin tarif ettiği sokaktan girilir. sokağa arkamızdan 10 - 15 kişilik grup girer. eşşek sudan gelmez. yimirta kırılır.
  • musevi olan arkadaşına dedesinin cenazesinin hangi camiden kalkacağını sormak suretiyle onu bu durumda bile kahkahalara boğmak. dedenin ölmüş olduğunu söylemeye gerek duymuyoruz..
  • dışardan gelen cırcır böceği sesinden rahatsız olup, çözümünün klavyedeki "mute" tuşu olduğunu sanmak.
hesabın var mı? giriş yap