• elma sikilir mi sacmalamayin amk.
  • öncelikle yaratılış efsanelerinde nasıl anlatıldığına bir bakalım. insanın cennetten kovulmasının nedeni olarak gösterilen yasak ağaçtan yedikleri yasak meyve olarak anlatılır. bir çok literatürde bu meyve "elma" olarak geçer.

    kuranda;

    2:35 – dedik ki: “ey âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.”
    7:19 – (sonra allah, âdem’e hitab etti): “ey âdem! sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.”

    20:117 – biz de (âdem’e) şöyle demiştik: “ey âdem! şüphesiz bu (iblis) sana ve eşine düşmandır. sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra bedbaht olursun (sıkıntı çeker, perişan olursun).”
    20:120 – nihayet şeytan ona vesvese verdi. şöyle dedi: “ey âdem! sana sonsuzluk ağacını ve çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?”
    20:121 – bunun üzerine ikisi de o ağaçtan yediler. hemen ayıp yerleri kendilerine açılıp görünüverdi. ve üzerlerine cennet yaprağından örtüp yamamaya başladılar. âdem rabbinin emrinden çıktı da şaşırdı.

    -------

    incilde

    8 rab tanrı doğuda, aden’de bir bahçe dikti. yarattığı adem’i oraya koydu.

    9 bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. bahçenin ortasında yaşam ağacı ile iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.

    15 rab tanrı aden bahçesine bakması, onu işlemesi için adem’i oraya koydu.

    16 ve ona, “bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu,

    17 “ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün.”

    18 sonra, “adem’in yalnız kalması iyi değil” dedi, “ona uygun bir yardımcı yaratacağım.”

    21 rab tanrı adem’e derin bir uyku verdi. adem uyurken, rab tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı.

    22 adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu adem’e getirdi.

    25 adem de, karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.

    (incil yaradılış/ bölüm 2)

    tevratta:

    rab tanrı aden bahçesine bakması, onu işlemesi için adem’i oraya koydu. ona, “bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu, “ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün (yar.2: 15-17)

    tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek tanrı gibi olacaksınız.” (yar.3: 5) diyor. kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. meyveyi koparıp yedi. yanındaki kocasına verdi, o da yedi. ikisinin de gözleri açıldı. çıplak olduklarını anladılar. bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar. (yar.3: 6-7)

    derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen rab tanrı’nın sesini duydular. o’ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler. rab tanrı adem’e, “neredesin?” diye seslendi(yar 3:8-9)

    adem, “bahçede sesini duyunca korktum. çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim” dedi. rab tanrı, “çıplak olduğunu sana kim söyledi?” diye sordu, “sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?” (yar.3: 10-11)

    -------

    hani bazı filmler ve kitaplar vardır, ince detaylarla bir şey anlatır. kitabın veya filmin büyük bölümü sadece dikkat dağıtmak, kafa karıştırmak içindir. ama ayrı yerlerde sadece o noktaları birleştirebilen kişilerin anlayabildiği kısımları vardır. bunu da öyle varsayalım. açık açık anlatmıyor aslında bize diye düşünelim. çünkü zaten adem'e yasak olduğunu yapmaması gerektiğini, cennetten çıkabileceğini söylemiş. ama adem ve havva bunu göze alarak "yasak meyve"'yi yemişler. ve sonrasında cennetten sürgün edilmişler. eğer biz adem ve havvanın günahını çekiyorsak, belki de onların günahını temizlemek zorundayız. benzer bir konuyu russel crowe noah filminde işlemişti. nuh peygamber olarak insan neslinin devam etmemesini istiyordu.

    kuran da ki şu kısım aslında şuan ki insanoğlunu betimlemiyor gibi:
    --
    20:120 – nihayet şeytan ona vesvese verdi. şöyle dedi: “ey âdem! sana sonsuzluk ağacını ve çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?”
    ---

    sonsuzluk ağacını, soy ağacı olarak görebiliriz. çökmesi olmayan bir saltanat ise bencil doğan insanoğlunun hayatta kalmak için neler yapabileceğini betimliyor olabilir. daha ademin ilk oğulları olan kabil'in kıskançlık yüzünden habili öldürmesi ile başlıyor.

    ademi ayetlere göre kendi suretinde yaratıyor. havva ile çeşitli çelişkili bilgiler var.
    ama adem ve sonrasını tanrı doğrudan kendisi yaratmıyor. insanoğlu adem ve havva'dan üreyerek çoğalıyor.

    ---

    şimdi böyle bir ihtimalin olma olasılığını düşününce bir çok klip, film, dizi, anime ve şarkıda devamlı bu konuyu görüyorum. algıda seçicilik olabilir tabii ki.

    ps: agnostiğim.
  • mekan sahibi bir abimizin yorumuyla öyle olduğuna kani olduğum.

    diyalog şöyle:

    abinin işlettiği kafede bir çift hafiften öpüşmeye başlar. abinin gözler kısılır, kafasını çevirir.

    -adem'le havva neden cennetten kovuldu şimdi anlıyorum.
    +neden reis?
    -mekan sahibinin zoruna gidiyor ya...
  • - şaban, gel buraya!
    + geldim buraya.
    - bu ne?
    + o ne? aa, elma.
    - s koy.
    + koydum.
    - noldu?
    + selma :)
    - kıçına koy!
    + ayıp olur canım, hıhı :d
    - koy, koy...
    + yapma yav. herkesin ortasında olur mu :)
    - oğlum, elmanın kıçına s koy.
    + aa, elmas. yakaladık hırkısı

    (bkz: şabanoğluşaban)
  • daniel quinn'in ishmael kitabında bu konuya çok güzel değinir.

    --- spoiler ---

    kitapta anlatılana göre; cennet bahçelerinde bir hayat ağacı, bir de bilgi ağacı vardır. hayat ağacı insana da sonsuz yaşam armağan eden bir ağaçken bilgi ağacı yalnızca tanrılara iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ve kimin ölüp kimin yaşayacağı bilgisini veren bir ağaçtır. hayat ağacı insan için de etkiliyken, bilgi ağacının bir etkisi olmaz. yani insan bilgi ağacından ne kadar yerse yesin doğru ile yanlışı ayırt etme becerisine sahip olamaz. fakat ağaçtan meyveyi yediği zaman kendisini tanrı zannedecek, kibirlenecektir. doğru ile yanlışı ayırt edebildiğini, kimin öleceğine karar verebileceğini zannetmeye başlayacaktır. bu yüzden tanrı insana o ağaçtan yemesini yasaklar. insanın kendini "oldum" zannetmesini, doğru ile yanlışı bildiğini zannetmesini ve yanılgıya düşmesini istemez. çünkü tanrı oldum kibri insan için hiç de iyi bir şey olmayacaktır.

    fakat insan elbette tanrı'nın sözünü dinlememiş, o ağaçtaki meyveden yemiştir. o gün bu gündür de kendini tanrı zanneder. iyi ile kötüyü en çok kendisi biliyor gibi davranır. kimin öleceğine karar vermeye çalışır. bu yüzden dünyayı mahvetmiştir. çünkü insan tanrı değildir ve verdiği kararlar yanlış olacaktır.

    --- spoiler ---

    hakikaten de insanın kibri dünyayı mahveden yegane unsurdur. belki de gerçekten kendimizi tanrı zannettiğimizdendir bunca zulüm, bunca acı.
  • kimse, kimseyi elma yedi diye cennetten kovmaz abi. kesinlikle bir şeyler dönmüştür. allah'ın da bir hesabı var tabii ama koskoca cennetin sahibi; kalkıp da bir elmanın hesabını yapmaz.

    gelen mesajlar üzerine edit: arkadaşlar saçmalamayın, şaka yapıyoruz. üstün ve yüce allah bu şakaları kaldıracak olgunluktadır herhalde, aşmıştır artık bunları. bence, dünyada bu kadar pislik varken sizin gibi küçük ayrıntılara takılıp; milletin yaşam tarzıyla, mezhebiyle ve dünya görüşüyle bu kadar ilgilenmiyordur ama siz bilirsiniz.

    https://hizliresim.com/xbm0mo
  • yasak elma hatalı entry dir , cennetten uçurulup çaylak olmuşlardır.
  • elma diyorsa elmadır lan... yemeyin yedirtmeyin...
  • adem hikayesi islam'dan 3.500 yıl, hristiyanlık'tan 3.000 yıl ve diğer dinlerin tamamından yıllarca daha eski bir hikayedir.

    bugün orta doğu dediğimiz bölgeye yaklaşık 3.000 yıl hükmetmiş olan sümerlerden akadlara, akadlardan ugaritlere, ugaritlerden, ibranilere, ibranilerden de diğer uygarlıklara geçmiş bir hikayedir.

    adem hikayesine yazıyı icat etmiş olan sümer kil tabletlerinde sık sık rastlanır ve m.ö. 2.650 yılına kadar eskiye gider. m.ö. 2.000 yıllarından kalma sümer çivi yazısıyla yazılmış ugarit yazıtlarında "adem/adam" tanımlaması "insanlık" anlamında kullanılmıştır.

    hikaye ibranilere geçtikten sonra değişime uğramaya başlamıştır. sebebi de ibrani dininin toplum şekillendirmeye ne kadar faydalı, güçlü bir devlet kurup insanları peşinden sürüklemede ne kadar etkili olduğunu gören civar kavimlerin sürekli yeni dinler oluşturması ve orjinal hikayeler yerine hazır yazılmış hikayeyi biraz değiştirip kullanmasıdır. yani bugün internetten ödev metnini araklayıp, biraz değiştirerek "ben yaptım" diye öğretmeninize sunmanız gibi.

    o yüzden adem'i kuranla, incille, tevratla ...v.s. açıklamaya, anlamaya çalışmayın. kulaktan kulağa oyununa ortadan başlamış olursunuz.

    çok merak ediyorsanız araştırmaya sümer'den başlayın.

    edit: sümerliler yazıyı icat edecek gelişmişlikte oldukları ve ilk kayıt altına alanlar oldukları için hikayenin yaratıcısının onlar olduğu varsayılıyor. belki daha da eskidir.
  • yasak elma matrix filminde anlatıldığı gibi "karar" kavramını sembolize eder.

    (bkz: özgür irade)
hesabın var mı? giriş yap