• kalbi, ses tellerinde atan kadın, ayrıca benzerine rastlanması zor bir müzik tarzının icracısıdır. bazı parçalarında üstü kapalı da olsa flamenko ezgileri yakalanabilir *. yine bazı parçalarında rumen türkülerini andıran bir hava vardır*. ama en çok hissettirdiği şey, tabi ki çingene gırtlağıdır. bugüne kadar bilmediğim bir dilde yazılmış hiç bir şarkıdan, onun söylediği şarkılardan anladığım kadar çok şey anlamadım. bir sevdayı anlatıyorsa eğer, (aslında benim için önemli değil, her şekilde ben böyle düşünmeye devam edeceğim) aşk hakkında yazılmış eserlerin, ağıta en yakın yerindedir bu hanım.

    yeni başlayanlar için karakteristik birkaç yasmin levy parçası:
    me voy
    la alegria
    keter
    nani nani
    nací en alamo
    madre, si hesto hazina

    edit: listeye ek; gracias a la vida. onun olmamasına rağmen harika yorumlamıştır.
  • ben bu bayanla tanışma fırsatı bulmuştum. yaklaşık olarak iki yıl öncesine denk gelir.

    bir dostumuz bir etkinlik için beni ve bir abimi çağırmıştı. yasmin levy konseri falan dedi ama tabii ben o zamana kadar kendisi ile pek tanışmamışım, yalnızca adı var aklımda tanıdık olarak.

    neyse efenim, zaman geldi girdik salona. hoş bir bayan çıktı sahneye, üzerinde kırmızı dantel bir elbise. çok flamenko bir şey falan.

    müzik başladı, sonra şarkılar neyin. o kırmızı danteller içindeki kadın büyüdü de büyüdü sahnede. şarkı aralarında kırık türkçe ingilizce ile karışık iletişim falan kuruyor. etrafımdakiler sözlerini falan biliyorlar şarkıların.

    sonra işte... arkadaş sağolsun önde olmamızın da katkısıyla, göz göze geldik. zaten etkilenmişim o birkaç şarkıda. dedim "aha bana iş atıyo". yok tabii öyle bir şey ama şarkıları sırasında kurduğu göz kontağı da sağolsun... ben bildiğin etkilendim.

    konser sonrası biraz hasbıhal etme şansı da bulduk. kaynaştık biraz. yanlış anlaşılmasın, kaynaştık derken, kocası falan da muhabbetin içinde. beklemediğim kadar alçakgönüllü bir çift. böyle biz iltifat ettikçe yere falan bakıyorlar (bilemedim şimdi, belki de küfür ediyorlar).

    konser alanından cdsini satın almıştım, hem kendim hem de eşim için imzalattım.

    ertesi gün uyandığımda hala sesinin ve muhabbetin etkisinde kalmıştım. eve döndüm, eşime anlat anlat bitiremiyorum falan. hatun bildiğin kıskandı. cdyi verdim, "bak senin için imzalattım" falan. yok hacı... haftalarca dinleyemedim ben o cdyi. hala cafe restoran falan, gittiğimiz yerde çalınca, "bak senin kırık söylüyor" diyor.

    ben gizli gizli arabada yalnız olduğumda ve kimse yokken youtube'da dinliyorum efenim.

    aşık değilim ama bir yerde hastasınım kendinin.
  • onun gibi sarkı söyleyebilseydim belki de konuşmazdım hiç.
    kederin, sevdanın, ayrılığın, isyanın ve kabullenmenin yollarında yürümüş herkesin akrabası sesi. ben susuyorum. sen anlat ağladıklarımı.
  • sesini, bazı şarkılarındaki o güzel ses titremelerinden(onun teknik bir terimi var mı bilmiyorum) dolayı edith piaf'a benzettiğim güzel insan. sesi yağmur yüklü bulutları çağıran rüzgarları da akla düşürür bir anda. o söylerken bulutlara doğru çıkar, savrulursunuz. siz çıkarken yağmurlar sağınızdan solunuzdan dökülür de dökülür kupkuru medeniyetinize.
  • hiç bilmediğim bir dile ait kelimelerin manasını anlamamı sağlıyor bu kadın.
    şaka gibi. bir ''me voy'' hadisesi yaşamıştım. şurada; (bkz: #18371891)
    şimdi de la alegria var kulağımda ve mutluluk başlığını açtım, ''bir ömür, bira ve bir tek bu şarkıyla mutlu olabilirim'' yazmak için, karşıma kelimenin manası çıktı. mutluluk demekmiş.
    kadın üç harfli beyler.
    ben de.
  • herşeyi ağlayarak isteyen çocuklar vardırya, kızarsınız, azarlarsınız bazen. "yavrum bak ağlamadan iste ama aa, daha başından ağlayarak istenmez ki, belki hemencecik oluverecek istediğin ya aa!" denir. işte yasmin levy de böyledir. ağlayarak söyler ne söyleyecekse. potansiyel bir ağlak değil, bizzat ağlaktır kendisi, ağlar, zırlar, çığlık atar vs.

    tabi sizi de boş bırakır mı, bırakmaz.. ona "yavrum bak" diyemessiniz. oturur kısarsınız gözlerinizi ağlamayı beceremiyorsanız bile. kadın kimbilir ne anlatıyordur lakin ille de hüzünlü bir aşk hikayesi gibidir sözleri.

    bize çok yakın bir müziği vardır demeye gerek yok, bizzat saz ekibinde türk(ler) vardır zaten.

    insanın ispanyolca öğrenesi gelir. eğer öğrenmek isteyip de "vaktim olmuyor" diyen birini tanıyorsanız dinletin, heveslenecektir.
  • yunan mitolojisinde siren adlı deniz kızına benzer yaratıklar vardır. bunların en büyük özelliği büyüleyici sesleriyle denizcileri kendilerine yem yapmalarıdır. işte yasmin levy de ya bu sirenlerden biridir ya da onların neslinden gelmiştir. başka bir açıklama bulamıyorum bu kadının sesinin büyüleyiciliğine. hiç anlamadığım bir dildeki şarkıyı böylesine ciğerimi dağlayacak derecede etkili söylemesine başka bir açıklama getiremiyorum.
    sesinin, bir cinayet silahı olarak değerlendirilmesi lazım.
  • 35'lik rakı gibi kadın.
  • ibo show'u izlemek her ne kadar bazı yazarlarımızı üzse de kendisi 10 yaşından beri her gün dinlemekte olduğunu beyan ettiği ibrahim tatlıses'in show'una kendi katılmak istemiştir. yani kraldan çok kralcı arkadaşların zannettiği üzere ibo show'a silah zoruyla katılmıyor, kendi zoruyla katılıyor.
  • ispanyolca arabesk**** dinlemiş gibi bir duygu veren şarkılara sahip içli bir ses. sefarad kökenli israil doğumlu olması nedeniyle hem ispanyol, hem çingene, hem arap, hem yahudi hem türk hem balkan etkileri altında söyler.
hesabın var mı? giriş yap