• insanın kendi olma çabasının dışa vurumu olan ve kısaca "depresyon + anksiyete" denklemiyle de ifade edilebilen, toplumun kafasına vurarak hemen ardı sıra da tanıdık bir terapist ya da derin bir hoca gösterip "terapi gör göremezsen terapi iç kendine gel adam ol!" diye atfettiği insani bir duygudurumdur.
  • toplumun büyük bir çoğunluğunda yaygın olmasa da belli zamanlarda bir anksiyete durumu baş gösterebilir .yaygın dediğimiz durum ise allah kimsenin başına vermesin diyebileceğim bir şeydir.düşünsenize sürekli bir endişe, korku içinde olduğunuzu .sürekli gelecekte başınıza gelebilecek en kötü senaryoları kurup bundan dolayı hayatı temkinli yaşamak.kafanızda yarattığınız düşünceden ve gerçekleşebilme ihtimalinden korkmak acı verici bir durum
  • (bkz: metakognisyon)
  • endişe edeceğinden bile endişe etmek.
  • en boktan hastaliklardan biri. hayattaki her seyi tehlike unsuru olarak algilayip zehir olmaya, zehir etmeye sebebiyet veriyor. butun korkunc ihtimaller agacin dallari gibi beynini sariyor, hic renk goremiyorsun, hic umut yok. yavas yavas depresyon ve izolasyonu da yaninda getiriyor. tek basina atlatmasi cok zor, yaninizda bir destekci, iyi bir doktorla belki daha kolay. terapi oncesi ilacla bir miktar yatismaya ihtiyac duyar illa ki. o yuzden direk terapi alabilecek durumdaysaniz sanslisiniz.
  • her şeyi kontrol edersem hayatımda kötü bir şey olmasına izin vermem şeklinde bir illuzyona sahiptir yab hastaları. bütün kötü olasılıkları hesaplamaya çalışır ve daha sonra bu olasılıkların esiri olurlar. sürekli olabilecekleri düşünürler, geleceğe hapsolmuşlardır.
    terapilerinde hayatın kontrol edilemezliğini kabullenmek ve yaşadıkları an'da kalmak konusunda çalışılırsa kaygı düzeyleri azalır.
  • anksiyete öyle sinsi bir şeydir ki korktuğun ne varsa o kılığa bürünür, ödünü patlatır. kanserden korkuyorsan garip ağrılar, baş dönmeleri, akıl sağlığından korkuyorsan deli kafası, kalbinden endişeliysen kalp krizi hali. hepsini de en gerçekçi şekilde yaşatır insana. endişe endişeyi tetikler en sonunda insan kendini "lan şu mevzu için hiç endişe yapmadım eyvah ordan gol yemeyelim hemen bu konuda da endişeleneyim" gibi saçmalıklarla uğraşırken buluverir.
    çekilecek dert değil, valla değil. hemen her şekli bedeninde tezahür etmiş bir kişi olarak bu derde düşen herkeşe devasını araması tavsiyemdir. ilaçsa ilaç, terapiyse terapi.
    yenecez seni amigdala
  • sürekli, aşırı ve durumla uygun olmayan bir endişe durumu içeren hastalık
  • şöyle anlatayım; yazılarımda çok defa yazım hataları yapıyorum, sürekli yollarda kayboluyorum, saat tarih gün vs hep karıştırıyorum. kesin disleksiğim. ödevlerimi yetiştiremedim. zaten ben hiçbir zaman yeterince iyi olmadım. hayatımda iyi giden her şey şans eseri iyi gidiyor. asla hak etmiyorum. yine başarısız olacağım. ne kadar çalışırsam çalışayım başarısız olacağım. kesinlikle başka sonuç mümkün değil. başarısız olunca hayatımda her şey daha da kötüye gidecek. bunu buraya yazıyorum ama bu cümle burda mı olmalı, yoksa şurda mı olmalı? ya da hiç mi yazmasam? zaten kim bilir yine neleri yanlış yazdım. sabah otobüsü kaçırdım. işte hep böyleyim hiçbir yere zamanında yetişemiyorum her zaman her şeye geç kalıyorum. duraktaki kadın bana gülümsedi gülümsemek için geç mi kaldım? gereksiz yere kaba oldum şimdi. benim yüzümden güne negatif başladı, onun yüzünden ben de negatif başladım. neden gülümsedi ki? ayy yeter neden sürekli böyleyim? sakinleş, sakinleş, sakinleş.

    sürekli bu şekilde düşünmek yaygın anksiyete bozukluğudur.

    yogun mesajlar üzerine gelen edit: artık başa çıkamıyorum arkadaşlar. terapiye gidiyorum. ilaç kullanıyorum. yine de zorlanıyorum. hepinize kolay gelsin. yalnız degiliz.
hesabın var mı? giriş yap