• "ulan hersey ustume geliyor cildiracagim" nakaratli tual sarkisi, komik ama müthis gaz. sarkinin adi ilk olarak sadece "ulan"mis, radyoda sunmasi kotu olur diye degistirmek zorunda kalmislar
  • geçmişte yani işlerin büyüyünce bu kadar zorlaşacağını bilmediğimiz günlerde, yaz geceleri bizim için çok farklı olurdu. çok insandan oluşan bir ekiptik ve bu insanların neredeyse hiçbiri diğeriyle aynı fikre sahip değildi. uzun konuşmalarımız olurdu. hepimiz üniversiteli olduğumuz için ( sanki çok önemliymiş gibi ) yaz tatilleri boş geçerdi ve o yaz geceleri bizim için belli başlı konularda ( siyaset , din , toplumsal olaylar , bilim vs. ) tartışmak ve eğlenmek anlamına geliyordu. uzun yürüyüşler ya da çekirdek ve kola eşliğinde yapılan sohbetler kimi zaman sabaha kadar sürer ve ailelerden birisinin ' eve gel ulan artık! ' çağrısıyla son bulurdu. şimdi bakıyorum da ne güzel günlermiş. şimdi herkesin işi gücü var ( işi gücü olmayanların yani hala okuyanların ise staj falan bir ton derdi var ) ve anlıyorum ki artık o kadar da büyük değilmişiz. mutluluğun hep sabit konuların ise sürekli değiştiği günlerdi.
  • "ömrüm" diye naralar attıran gecelerdir.
  • yalnız uyumayı sevgili ile uyumaya tercih ettiren sıcak gecelerdir.
  • verilen kararlar, verilemeyen kararlar, verilmesi gereken kararlar yüzünden uzayan gecelerdir. keşke geleceğe gidip kararlarımızın sonuçlarını görsek de kötüyse hiç vermesek onları. kaybetmekten korktuğumuz kişilerin hala yanıbaşımızda mutlu mesut olduğunu görsek ve bu karardan emin şekilde devam etsek hayata. aynı anda arka fonda şu şarkının çalması da manidar oldu:
    zeynep dizdar- vazgeç gönül
  • ne artan sıcak, ne çalan müzikler; sivrisinek ısırığı sonrası oluşan tatlı kaşıntı hissedildi mi başlamış demektir.
  • ekserisi çok hüzünlü oluyor. boğazımı sıkasım, camlardan atlayasım geliyor. ağzına sıçayım yaz geceleri gibi.
  • dut ağacının altında sigara içtiğim gecelerdir.

    daha da efkarlananlar için

    http://www.youtube.com/watch?v=xb6xnmyhx7i
hesabın var mı? giriş yap