• kapı açılmak üzereyken yanınızda duran teyzeye acıyıp "bekleyeyim de yol vereyim" demeyin, o sizi zaten ezip geçecektir. skill level'ı 100'dür kendisinin, sizden tecrübelidir. metrobüste acıma yoktur. herkes kendi başınadır.
  • durakta bekleyen hanımefendi veya beyefendi görünümlü yolcuların bir kaç saniye içinde özlerindeki vahşi kimliği açığa çıkarıp mağara dönemine ışınlanmalarını yadırgamayın. siz de özünüze dönün.. sahte kent soylu kimliğinizle metrobüslerden faydalanamayacağınızı bilin.

    duraklarıyla birlikte metrobüsler, sadece görgü kurallarının değil, en temel insanlık değerlerinin iptal olduğu, tüm yolcuların bir kaç dakika uğruna ölümcül saldırganlıklarını sergilemekte beis görmedikleri kansız arenalardır.

    istanbul'daki metrobüsler sayesinde şu gerçek açığa çıkmıştır: istanbul'da yaşayan kadirşinas ve yardımsever türk halkı bir felaket anında, bir doğal afet sırasında, ya da bir kıtlık/yokluk döneminde birbirini çiğnemeye/boğazlamaya hazırdır.

    zombiler, metrobüs kalabalığı yanında 18. yüzyıl fransız soylusu kıvamındadır. o derece.
  • metrobüste olan, metrobüste kalır..
  • mecidiyeköy durağında inmeyin.

    mecidiyeköy durağından binmeyin.
  • altta kaldım diye yerinme, üste çıktım diye sevinme.
  • zincirlikuyu durağının yoğun saatlerinde önde duruyorsaniz ve kapı önüne denk gelirseniz kapılar açıldığında herhangi bir şey yapmanıza gerek yok. arkanızdaki kalabalık zaten sizi metrobusun içine doğru götürecektir. siz sadece o gücün sizi koltuğa yonlendirmesini sağlayın yeter.
  • istanbullu arkadaşlarımın sen daha önce hiç metrobüs deneyimi yaşadın mı diye sormasından anlamalıydım bi bok olduğunu. arkadaş ben böyle eziyet görmedim. zincirlikuyu durağından başladığımız seyahat süresince bende her türlü obsesif kompulsif bozukluk gelişti amk. artık metrobüs dendiğinde gözüm seyiriyor, kurdeşen dökerken bir yandan da titreme geliyor. şu sıralar bir de istanbulda ev bakıyorum bana demiyolar mı orda metrobüs durağı var orası iyidir diye.metrobüse binmektense vapur-füniküler-metro ve hatta aralarda gerekirse dolmuşa binerim. takriben yolu bir buçuk saat uzatırım ama canımdan önemli mi ya. hele zaten bazı duraklar var ki metrobüs level 99.

    eğer bu merette eziyet çekmeden gidebilme ustalığına erişmişseniz benim gözümde siz istanbul'u yenmişsiniz.

    9 ay istanbul'da yaşadıktan sonrada gelen edit: metrobüs iyi, trafik kötü. götü kollarsan sıkıntı yok.
  • ilk olarak unutulmaması gereken şey, gri metrobüslerde, yeşil metrobüslere nazaran daha fazla koltuk olduğu(sanırım 6 tane) ve gri metrobüslerin daha geniş olması ve metrobüslere binen kişi sayılarını sabit olarak düşündüğümüzde kişi başına düşen oturulacak yer sayısı gri metrobüslerde yeşil metrobüslere oranla daha fazla olduğudur. dolayısıyla yeşil metrobüsü tercih etmek ilk planda olmamalıdır. ancak tabiki de oturarak gitmek her zaman daha iyi, daha güzel, daha rahat olduğundan oturulacak yeri olan yeşil metrobüsü gördüğünüzde de kaçırmayın.

    gelelim metrobüse binme/oturma aşamasına;
    şahsen kendim şirinevler ve avcılar arasına pek gitmediğim için o konuda tecrübesizim. dolayısıyla o kısmı direkt olarak yok sayacağım, şirinevler-avcılar arasından bineceklerden özür diliyorum şimdiden.

    eğer ki, söğütlüçeşme veya zincirlikuyu'dan binecekseniz durağa girdiğinizde biraz bekleyin. önünüzde metrobüse binmek için dikilen insanların hizasında durmaya çalışın. eğer ki önünüzde 2 veya daha fazla kişi varsa unutmayın sizin bineceğiniz bir sonraki metrobüstür. yerinizi kaybetmeyecek şekilde diğerlerine yol verebilirsiniz.
    şimdiiii çok önemli bir kısım var burda, önünüzde duracak metrobüsün kapısıyla aynı hizada bekleme konusu... aktif olarak gri metrobüs sayısı yeşil metrobüs sayısından daha fazla olduğundan tüm planınızı gri olanlara göre yapmanızı öneririm. çünkü yeşil metrobüslerle gri metrobüslerin kapıları arasındaki mesafe aynı değil. yani siz gri metrobüse binmek üzere tam kapı hizasında beklediğinizde önünüze bir yeşil metrobüs gelirse kapı sizin önünüzde değil, 50-60 cm sağınızda ya da solunuzda açılacaktır. telaşa gerek yok. hiç bir şey olmamış gibi yapın yerinizi kaptırmayın. aynı durağa 2 tane art arda yeşil metrobüs gelmiyor. bir sonraki metrobüsün kapısı tam önünüzde açılacaktır, merak etmeyin. acelem var bekleyemem derseniz hata edersiniz, çünkü bu duraklara 30-40 saniyede bir yeni metrobüs geliyor. gidilen yere 30 saniye erken gitmek kimseye birşey kazandırmaz. unutmayın, aceleye gerek yok.

    tabi şunu da hemen ekleyiverelim; metrobüse binecekken metrobüsün 3. veya 4. kapısından binmeye özen gösterin. burası en önemli kısım. nedenine gelince; metrobüsün 3. ve 4. kapıları arasında toplam 21 koltuk var. yani metrobüsü 3 eşit parçaya ayıracak olursak, kişi başına düşen oturulacak yer sayısı muazzam derecede fazla. özellikle karşılıklı oturulan koltuklar tercih sebeniniz olsun. haa oldu da ayakta kalsanız bile dahi o 4lü koltukların yanında bekleyin. 2li koltukların yanında bekleyenlere oranla oturma şansınız 2 kat fazladır. (hem sağda hem solda 4er koltuk olması, diğerlerinde sağda solda 2şer tane var)

    oldu da söğütlüçeşme, zincirlikuyu gibi ana duraklarda değil de diğer duraklarda binecekseniz, yine yeşil metrobüse binmek 2. planınız olsun. yukarıda bahsettiğim gibi yine, metrobüsün 3. veya 4. kapısıyla aynı hizada beklemeye çalışın. gideceğiniz yer uzak dahi olsa mutlaka 8 kişiden birisi kalkacaktır. eğer o 8 kişinin arasında 3+ kişilik arkadaş grubu yoksa, o 8 kişiyle birden aynı yere gitme şansınız oldukça az. artık o boşalan yeri kapmakta size kalıyor. elinizde poşet çanta ve benzeri bir şey varsa uzaktan atabilirsiniz kapmak için. oraya oturmayı düşünen kişi birazcık ters bakabilir ama bir şey demeye cesaret edemez. hehehe...

    eğer ayakta yolculuk ediliyorsa yer kapmak için unutulmaması gereken en önemli şeylerden biri de, hangi durakların daha işlek olduğudur. incirli, zeytinburnu, cevizlibağ, edirnekapı, çağlayan, mecidiyeköy, boğaziçi köprüsü(genelde akşam saatlerinde), altunizade, acıbadem(genelde akşam saatlerinde) ve uzunçayır. oturduğu koltuğu bu duraklardan birinde inmek için terk eden insan sayısı oldukça fazladır. dikkatli olun, gözünüz daima açık olsun. bu duraklarda inenler kadar binen sayısı da fazla olur. yer bulamamış, ayakta bekliyorsanız eğer, yeni binenlerde ayakta kalacağından aranızda boş bir yere oturmak için mutlaka bir rekabet olacaktır, yerinizi kaptırmamaya özen gösterin.

    kadın yolcular için önemli not: dolu metrobüse 2. ve 3. kapıdan binmeyin. hem koltuklara uzaktadır hem de en geniş kısımdır dolayısıyla en fazla 'ayakta' taşıyan bölümdür. tahminimce en fazla fort, dokundurma, değdirme vb. pis şeyler bu bölümlerde olur. burada tercihiniz öncelikle 4. daha sonra 1. kapı olsun.
  • bu dolu geldi, bir sonrakini bekleyeyim de şöyle rahat rahat yayıla yayıla diyip bir sonrakini beklerseniz ilk kareye geri dönmüş olursunuz ve varmak istediğiniz noktaya varamazsınız, haberiniz ola...
  • indikten sonra koşarak sözlük'e "çok kalabalık bu" yazmayı düşünüyorsanız, o yapıldı. defalarca. yapmayın.
hesabın var mı? giriş yap