• kesinlikle ve kesinlikle kozmopolit bir şehre (hatta olabilirse ülkeye) gidin. bu tavsiyem üstüne iyi düşünün. ciddiye alın.
  • gidip cuk diye turklerin icine girmeyin, bir daha guvenli bolgenizden cikip yerel ortama uyum saglamak cok zor gelecek cunku. uzun vadeli/kalici olarak yasayacaksaniz biraz cesaretinize guvenin ve yalniz olmanin bir sureligine kotu degil insana katki saglayabilecek bir durum olabilecegini kavrayin. korkmayin kisacasi.

    kisa vadeli gidiyorsaniz takmayin, zaten gidip orada turklerle takilmak istiyorsaniz ve bunu daha guzel buluyorsaniz olayin kisa vadeli bir is olduguna sevinin.

    para ayirin, cok para ayirin hem de. ne olur ne olmaz, basiniza bin turlu sey gelebilir nereye gittiginizle alakali olarak. pek cok ulkenin saglik ve sigorta sistemi farkli oldugundan her zaman acacaginiz banka hesabinda bir miktar para bulundurun yapabilirseniz. kafaniz rahatlayacaktir kesinlikle.

    facebook, instagram gibi platformlarda asiri resim paylasmayin, bayiyor cevreniz icin (anneniz disinda). hepimiz ayni hevesle gidip sonra gunluk hayata alisinca sakinlesiyoruz. resimleri ailenizle, yakin arkadaslarinizla filan ozel mesaj yolu ile paylasin, birkac yil sonra tesekkur ediyor olacaksiniz rezil rezil seyler (sokaktaki sincap, agactaki yaprak, yoldaki evsiz vs.) paylasmadiginiz icin.

    yalniz vakit gecirmeyi ogrenin, cevre edinene kadar cok yardimi dokunur. artik internet sayesinde ailenize iki tik ile ulasabiliyorsunuz, bosuna uluslararasi iletisim icin telefona para odemeyin, teknolojiyi iyi kullanin. eger gidilen bolge asiri soguk yada sicak ise cok takmayin, vucudumuz pek cok sarta kolayca uyum saglar biz farkinda bile olmadan zamanla. sonra bir bakmissiniz seneler sonra -5 derecede tisortle disarda top oynuyorsunuz.

    ucak biletleri icin zekice stratejiler uygulayin, mil toplayin, kampanyalari takip edin. ozellikle avrupa disinda bir yerlere gidiyorsaniz ekstra onem kazaniyor.
  • kimse yazmamış madem, ben yazayım. kenarından kıyısından, gideceğiniz ülkenin dilini birazcık öğrenin. ingilizce biliyorsanız çok yardımını görürsünüz tabi ama yerel dili bilirseniz çoğu yerde daha rahat edersiniz.

    eğer yakın akrabalarınızın yanında kalmayacaksanız bir süre yurt veya öğrenci evlerinde kalmanızı tavsiye ederim. hem dilinizin gelişmesine katkısı olur, hem de çevre edinmenize ve gittiğiniz ülkenin kültürüne dair bir şeyler kapmanıza yardım eder.

    ilk iş olarak okul, kurs gibi bir yere kayıt yaptırıp, toplumun içinde bir rol kapmaya bakın. aylak aylak gezip, çiçek böcek fotoğrafı paylaşmak tabi ki güzel ama oradaki yaşama alışmak istiyorsanız ve toplumun içinde bir birey olarak kabul görmek istiyorsanız hayatın içine girmekte acele edin.
  • buradan tavsiye almayın.
  • pişman olmayın. türkiye'de kalsam şöyle olurdu, böyle yapardım gibi fikirler aklınıza geldiğinde, kör ölür badem gözlü, kel ölür sırma saçlı olur atasözünü derinlemesine düşünün. sonra yeni hayatınıza dört elle sarılın. sizi oraya iten sebepleri hatırlayın ve ileriye bakın. birde yerinizde olmak isteyen milyonlarca insan olduğunu bilin.
  • burda çorabınızı bile bırakmayın
  • bir sürü eşyası olanın nasıl bir strateji izlemesi gerektiğini merak ettiğim tavsiyeler.

    3 takım elbise, 10 gömlek, 5 ayakkabı, 2 eşofman altı, 5 şort, iç çamaşırları, kravat, birkaç kitap, bilgisayar, kişisel bakım, parfüm!vb. diye devam eden bir kervanı nasıl oraya götürmeliyiz?

    yer: ingiltere
    amaç: önce dil kursu, sonra iş
    tarih: temmuz 2018
  • secme sansiniz varsa hedeflerinize ve karakterinize uygun bir sehir secin. sosyallesmeye, insan iliskilerine cok önem veriyorsaniz insani ve havasi soguk sehirleri tercih etmeyin. gidecegeniz sehir ne kadar ufak ve homojense yabancilara karsi o kadar kapalidir. avrupali bi göcmen haritadan baksa rize veya samsun icin "ne guzel yesil, denize de kiyisi var " diyebilir ama yerlestikten sonra kafasina sikmasi bi seneyi bulmaz heralde.

    kendinize bir hedef koyun. amac para biriktirip dönmek mi? egitim ve kariyer mi? macera ve hava degisimi mi? yoksa yeni bir hayata mi basliyoruz? ona göre ön arastirmanizi yapin ve kendinizi kafa olarak hazirlayin. ama planlarinizin tutmayacagina da hazir olun. 2-3 sene kalir dönerim diyip vatandas olani da, yepyeni bi sayfa aciyorum diyip bi sene tutunamayani da gördü bu gözler.

    özellikle ilk 1-2 senenin cok zor gececegini bilin ve disinizi sikin. cevre yapmaniz, neyin nerde nasil yapilacagini ögrenmeniz, bürokrasi ile olan savasiniz, yemege, kültüre alismaniz zaman alacak ama direnmek yerine uyum saglamaya calisirsaniz hepsi olacak. cözüm olarak türklere siginmayin, onlardan biri olmaya calisin. ve dili mutlaka ögrenin. dil yoksa, 10 sene de gecse sinemaya, tiyatroya gidemez, yerlisiyle samimi olamaz, ülkeyi ve kültürü taniyamazsiniz.

    son olarak da "cok zorlanirsam dönerim memlekete" diye düsünmeyin. bu sizin sorunlarla savasma enerjinizi düsürecektir. geri dönmek son care olsun. zamani gelince dönün ama hedeflerini gerceklestirmis olmanin kafa rahatligiyla
  • (bkz: yurt dışında yaşamak) başlığını da okuyabilirler.
  • güleryüzlü ve net olun...
hesabın var mı? giriş yap