• affedersiniz ben bunların ta amk.

    pezevenk dediğime bakmayın dişi modelleri de mevcut

    sabah yeni uyanmışsın, yürüyerek işe gidiyorsun, bi gidiş bi geliş yol,

    önüne bunlardan biri denk geldiyse sıçtın, kaçsan kaçamıyorsun dursan hiç olmuyor.

    milleti de zehirleyerek içmeyin lan şu zıkkımı yollarda.
  • bu ben oluyorum. size karşı saygısızım.

    rahatsız olanlara değil yasalara saygılı olduğum için sigara içmediğim yerler var. kapalı mekanlar, açık hava da olsa insanların toplandığı yerler... ama sokakta içebiliyorum, demek ki istediğim gibi içerim. siz de yasalara saygılı olun, bir de açık havada kıllısını istemeyin. çok rahatsız oluyorsanız az bişi öteye gidin de sikmiyim saçınızı parfümünüzü. ağzınız yüzünüz de oynamasın.

    teşvikiye'de, 4. levent'te, ayazağa'da, ortaköy dereboyu'nda sokaklarda yürüyen bakımlı dallamalar, egzos kokmaya bir itirazınız yok değil mi? sigaraya da olmayıversin.
  • dusuncesizce elestirilen tiptir. eger yurunen sokaktan kasit belgrad ormani degilse istanbul'un geri kalaninda sigara dumanindan cok daha fazla rahatsiz edecek egsoz dumani bolca mevcuttur. meraklisina kaz daglari var.

    her seyden ote eger biri seni rahatsiz ediyorsa ve illa o anda yurumeni gerektirecek derecede acelen varsa onune gecersin. olmadi durur uzaklasmasini beklersin. insanlari gererek sonuca ulasacagini sanmanin alemi yok. yoksa uzar gider bu.
  • sağlık konusunda çok büyük işler yaptığını iddia eden hükümetimizden etkilenip sigara içenlere saldıranların şikayet ettikleri insandır. zamların sigarayı bıraktırma amaçlı olduğunu, avrupa'da sigara içenlerin ikinci sınıf vatandaş olduğunu sanıp, asıl az da olsa solunabilecek havaya sahip olmamızı sağlayan ağaçların da rant ve üçüncü köprü sebepleriyle kesilmesine daha az ses çıkarıyorlar işin ilginci. daha kolay geliyor herhalde.

    sigara içmek, araba kullanmak, e-faturaya geçmemek, geri dönüşüme önem vermeyip kolaya kaçmak, cam şişe yerine pet şişe kullanmak bir seçimdir. keşke hepimiz kısa mesafeleri bisikletle, uzun mesafeleri elektrikli arabayla kat eden, çöplerimizi ayıran, kesilen ağaçlar için eylemler yapan, evlerimizde enerji tüketimimizi mümkün olduğunca azaltmaya çalışan, sigara içmeyen insanlar olsaydık. dünya daha güzel bir yer olabilirdi, evet. maalesef nefsimize ve keyfimize düşkün canlılarız.

    isviçre'de örneğin kapalı mekanlarda sigara içmek yasak değil. belli bir metrekareye kadar işletmeci mekanın sigara içilebilir veya içilmez olduğuna kendi karar verebilir. belli bir metrekareden sonra, büyük mekanlarda sigara içen insanlar için bir bölüm ayırmak zorunda. hepimizin imrendiği, takdir ettiği medeniyet böyle bir şey çünkü. her insanın kendi seçimiyle birlikte en rahat şekilde yaşayabilmesini sağlamak. yanlış gördüğü seçimleri yok etmeye çalışmak, kendi zehrinde boğulsun demek değil.

    ben zaman zaman yolda yürürken - etrafımda çocuk var mı yok mu dikkat ederek, bunu yapıyorum en azından evet - sigara içiyorum. üstüne bir de hatunum. bunun üstüne bir de tütün sarıyorum. öleyim en iyisi, vurun kahpeye!
  • yıllardır olduğum hödük.
    yürürken sigara içerim ama bundan rahatsız olan olmamıştır herhalde çünkü içtiğim yerleri seçerim mesela kalabalık bir caddede içmem içerken yanımda, önümde, arkamda birileri varsa dumanı ona göre üflerim ayrıca çocuk vs geçerse sigarayı ters elimin avucunda saklarımki dumanı gitmesin veya aynı şekilde biri üzerime doğru yürüyorsa yanmasın diye avuç içine saklama metodunu kullanırım.
    pek tabii yürürken sigara içmek kalp krizi riskini arttırır amma velakin bazı yürüyüşler sigara için yapılmaktadır.
  • benim için sorun teşkil etmeyen insan. hızlanarak önüne geçip osuruyorum ben de.
  • bu başlığı açanı savunan insan akp'yi eleştirir. onlara ırkçı der, faşist der, başkalarının haklarına saygı duymuyor der. aslında akp'nin günümüz türkiye'sinde bu kadar güçlü olmasının sebebi de bu insandır.

    güzel kardeşim, senin mutlu olman için bütün dünyada sigaranın yasaklanması lazım. aynı mantıkla ilerleyen başka birine göre içkinin yasaklanması lazım. başka bir dallama da çıkıp, sizin argümanlarınıza sarılıp atıyorum soğanlı dürüm yenmesini yasaklatır. en azından bunun için uğraşır. gider eşcinsel avına çıkar, toplum huzurunu bozuyor, çocuklarımıza kötü örnek oluyor diye.

    ama sorsam özgürlükçüsün değil mi? herkes özgür olmalı, istediğini yapmalı diyorsun. ta ki senin hoşuna gitmeyen bir eylemde bulunana kadar. milletin sokakta içki içmesinin sana bir zararı yok, sokakta sevgilisiyle öpüşmesinin bir zararı yok ama sigara içmesinin zararı var ya da öyle düşünüyorsun; o yüzden o sokakta sigara içmek yasaklansın. yasaklanmıyorsa da sokakta içen herkesi saygısız diye yaftalayayım, bok atayım izi kalsın diye düşünüyorsun. diğerleri serbest olsun diyip özgürlükçü geçiniyorsun. ha senin tiril tiril çıkıp bir yere giderken boka bulanır gibi sürdüğün parfüm kokun, kafaya matkap gibi inen topuklu ayakkabı sesin başkasını hiç rahatsız etmiyor tabii ki.

    e ne farkın kaldı eleştirdiklerinden?

    edit: cümle düşüklüğüm vardı bir iki yerde, onları düzelttim.
  • başından aşağı parfümü boca etmiş gösteriş meraklılarına dert olan, saygısızlıkla alakası olmayan tiptir. ulan sen buram buram parfüm kokuyorsun, e o da beni rahatsız ediyor, midemi bulandırıyor. biz bir şey diyor muyuz.
  • şu aralar elektronik sigaraya takıldığım için günde 2-3 sigara içiyorum, onu da sokaklarda zebil etmeyip balkonumda keyif içinde götürüyorum.
    ancak 2 ay öncesine kadar süregelen yoğun içtiğim zamanlarda, farkında olmadan başkasına rahatsızlık verebileceğim ihtimalini hiç göz ardı etmedim. bu empatiyi dünyanın en süper duyarlı insanı olduğumdan değil; aksine başka konularda dünyanın en huylu, kılkuyruk insanı olduğumdan kurdum. nasıl ki koltuğunu 180 derece yatırmaya çalışan yolcu tipi yasak olmayan bir şeyi yaparak beni rahatsız edebiliyorsa, nasıl ki sabah servisinde yüksek sesle müzik dinleyen sığır hiç bir yasayı çiğnemeden huzurumun içine edebiliyorsa, benim dumanım da kalabalık bir sokakta, yoğun bir otobüs durağında, atm kuyruğunda insanları rahatsız edebilir. buralarda içmeyince ya da en azından rüzgarın yönüne dikkat edince bir şey kaybetmedim.
hesabın var mı? giriş yap