• ben neden, niye, nicin, oldugunu anlayamadan, o kurnadan bu kurnaya sicramis zibidi.
  • adam hem trol, hem ezik, biri suyun içine ekmek falan doğrasın da versin şuna.
  • 7 yaşımızla 9 yaşımız arasında "öretmenim bunu benim yanımdan alın çok konuşuyo bu!", "benle mi yarışıyosun akıllıııım! ben daha çalışkanım bi defa" cümlelerini kurdurtan, olup olabilecek bütün ilkokullu triplerini üzerinde yaşadığım;
    9 yaşımızla 18 yaşımızın arasının silik olduğu;
    18 yaşında -salakça bir tabirle- sürpriz yumurtadan çıkmış gibi hayatıma tekrar giren, girdiği gibi de hayatımın baş köşelerine kurulabilmiş, muhabbetine bayıldığım, yanında istediğim kadar hayvanlaşabildiğim, dünyanın en kasmaz insanı olduğum, kadıköy deyince aklıma ilk gelen, moda'da alkol sonrası tuvalet ihtiyaçlarıma sponsor olan, insanları birbirine benzetme duygumu üstünde tatmin ettiğim,(bkz: serj tankian) (bkz: colin farrell) (bkz: levent ülgen) (bkz: kfc logosundaki amca)
    büyüyüp koca koca insanlar olunca kazandığımız paraları birlikte lanet tatil beldelerinde içip sıçarak tüketmek istediğim, canımın içi güzel insan.
    bir sonraki görüşmemizi 30 yaşımıza bastığımızda yapacak olmamız beni korkutuyor, o ayrı.
  • entryleri hakkında yorum ve eleştiri yapılmasından pek hoşlanmayan yazar.
    bunu yaparsanız hemen gelip isminizin altına sizin okuduklarınızı anlamadığınızı belirten bir entry girebilir.

    dikkatli olmakta fayda var.*
  • tarihin herhangi bir dönemi hakkında bilgisi olmadığı gibi; ekşi sözlük mecrasında da bu aslı astarı olmayan bilgi, kendi hikayeci bakış açısıyla kattığı yorumlarını ve kaynak içermeyen yazılarını entry olarak girmesine ne yazık ki kimse engel değil bu yazarımsı arkadaşımızın. e sonuç olarak herkeste ağız var. doğru, yanlış ne olursa yazar da çizer de. ne yazık ki buna kimse engel olamıyor..

    şurada yine o bahsettiğim hikayesel argümanlarıyla başlığa bir iki cümle karalamaktan öteye gidemediği (bkz: #91905168) entrysine istinaden benim ona attığım mesajda; halife veliaht abdülmecid efendi ile ömer faruk osmanoğlu'nu karıştırdığıma dair yine kendine münhasır "hikayesel" bir yorumda bulunmuş. e dediğim gibi; konuyla alakalı bilgisi olmadığı gibi, kimse bu gerçek olmayan yorumları burada yazmasına engel de değil ne yazık ki..

    mesajda bahsettiğim olayın; ömer faruk efendi'nin babasının ankara tarafından, yani mustafa kemal paşa tarafından anadolu'daki mücadeleye çağrıldığını; nasıl oluyor da bu şehzade efendinin hem de babasının "hainlikle" suçlanabiliyor oluşunu anlattım. ve bana "veliaht abdülmecid efendiden sonra yazdığını okumadım" gibi garip bir geri mesajda bulundu. işte, böyle bir mesaj atan kişiye de tarih münazarası yapıyorum. baştan hatalı girişim.

    "ama ömer faruk efendi ile mustafa kemal paşa arkadaştılar; madem ne die sınır dışı etti .s.s" minvalinden garipçe bir yorumda bulunmuş. yani düşünün ne kadar tarih bilgisine vakıf olduğunu bu yazarımsı arkadaşımızın.
  • domino etkisi yaratan garip nicki dışında bir kusru olmayan ve yazılarıyla bana çerkez tavuğunu sevdiren fantastik yazar.
  • tekerleme gibi, söylemesi keyifli olan bir nick. hoşa gidesi bir tınısı var.
  • hayatta en sevdiğim arkadaş, teklifsizce gidilebilen, evinde pijamanın, hızlı aramalarda numaranın olduğu arkadaş. gece yarısı pat diye, ben geliyorum diye çatkapı gidebileceğin arkadaş. darlamayan, boğmayan, hep "orda bi yerlerde varolduğu bilinen" arkadaş.

    bu adamın evine hiç teklifsiz gitmedim. çatkapı gitmedim. şarabımla gitmedim. pijamasız gitmedim. aslına bakarsanız; hiç gitmedim.
    ama bana "2 sokak ötemde oturaydın da kalkıp kalkıp sana geleydim" cümlesini içimden hep kurdurttu. çok kereler sayesinde bilimden "e bu ışınlanma bulunsaydı bari en azından, iyiydi" türünden beklentilerim oldu. çok kereler, ağlak girdiğimiz muhabbetten absürdlüğün dibini görerek çıkmanın verdiği hissi sevdirdi. çok kereler alakasız öğrenci evlerinden alakasız saatlerde alakasız geyikler için tarafımdan aranmasından mutsuz olmadığını hissettirdi.

    velhasıl, gaipte belki de 1000 defa evine gittiğim, üstelik pijamasız gittiğim, üstelik çatkapı gittiğim, üstelik şarabımla gittiğim arkadaş, badi, can. hep oralarda bi' yerlerde varolduğunu bilmek de cabası.
  • dün gece rüyamda 1.90 m boyu olduğunu ilk kez farkettiğim ve bana sabah uyanana kadar "nasıl lan? abi nasıl?! hayır nasıl? lan bu adam hep 1.90'dı da nasıl farketmedik? hayır 2 metre eksi ondan bahsediyoruz olsa bilmez miydik lan. bak ya... yumurtaya can veren all... lan bi daha kalk bakayım bi geçin yan yana... olm nasıl olabilir lan yicem yeminle aklımı " sayıklamaları yaşatan yazardır, müzmin öğrencidir, doğrudur, çalışkandır.

    gerçek boy uzunluğuyla ilgili açıklama bekliyoruz.
hesabın var mı? giriş yap