• kadıköy'deki abi iskenderunludur. dürümcüye çeşit çeşit insan akar. hemen yanındaki bir başka dürümcü sinek avlarken zurnacıda biri gider diğeri gelir. ilk kez gelip de eline zurna dürüm tutuşturulan hatunların kıkırdamaları sanıyorum rutine binmiştir ki garsonlar pek tepki vermez bu duruma.
  • kadıköyde ki fırça bıyıklı herkese baboş diye hitap eden, sürekli iyi temennilerde bulunan, sıcak kanlı abimizin tavuklu zurnası muhteşem. bütün gün su içmek zorunda bırakmasına rağmen yemeye değer. etlisini denemeyin hem daha pahalı hemde bok gibi. hikayesine gelince bu abi iskenderundan gelip yandaki dönercide çalışmaya başlamış. zurnayı yapmış işler patlamış. bizimki daha çok para -ya da ortaklık falan öyle bir şey şimdi tam hatırlayamıyorum- istemiş adam vermemiş. bizimki de inadına gitmiş yanına kendi dükkanını açmış. adam deli iş yapıyor eski cimri iş veren ise sinek avlıyor. burdan çıkaracağımız sonuç: etlisi kötü tavuklusu güzel.
  • iskenderunlu bir arkadaşımla bugün gittiğim, söğütlüçeşme'de vişne sokakta bulunan güzide mekan. dürümcü dayının içtenliği ve sıcaklığı onun gibi akdenizli olan beni de sarıp sarmalamıştır. 70. cm uzunluğundaki zurna dürüm enfes, yalnız sindirebilmek için insanın midesi bir süre çaresiz kalıyor. özel sosu nedeniyle deli gibi su içme isteği uyandırması yüzünden sanırım seneye bu zamanlar anca sindirebilirim.

    midem su yatağı gibi oldu .mına koyiim!
  • acı sevmeyen insana işkence gibi gelse de önce, cidden "böylesini yediniz mi?" diye sorabilecek kadar güzel dürüm yapıyorlar. bir de zaten tıpkı sloganı gibi farklı çağrışımlar yapan 70 cm lik boyu sağolsun, insanı önce bi "insan yiyecek la bunu" havasına soksa da, aslen öyle değil işte. cidden nefis, cidden şahane.
  • bir zamanlar iskenderun'daki hasköy'ün istanbul'da zuhuru. iskenderun'da bu dürüme "adana üsülü" denirdi, ama istanbulda adana diyince normal olarak kıyma kebap akla geliyor. netekim adana'da -ve iskenderun'da- adanaya adana denmemekte, kıyma denmekte o yüzden herhangi bir kafa karısıklığı olmamakta.
  • kadıköy söğütlüçeşme'de erdal usta isimli şahıs yapar bu leziz dürümü. yalnız bir adet zurna dürüm yenildiği vakit minimum 15 dakika hiç kıpırdamadan yerinizde oturmanız gerekir. eğer bir cahillik edip dürümü yer yemez kalkıp yola koyulursanız hemen bir arkadaşınızı arayıp koordinatlarınızı vermeyi unutmayın. düşüp bayıldığınızda gelip hastaneye yetiştirsin bari sizi.
  • bu kadar unlu olup, bu kada guzel yiyecek yapip da hala kalitesini bozmayan herhalde turkiyede ki tek mekan. yuz yil kadikoyde yasayip da burayi bilmemem, arkadasin taa floyadan kalkip gelip "abi sana bi durum yedircem hayatinda yemedin oylesini" diyip oraya gotrmesi ise benim utancim. lan burnumuzun dibinde ne mekan varmis da haberimiz yokmus, yazik.
  • yoğurtçu parkı civarlarında oturan arkadaşlarımın bir dönem abone oldukları, fakat paket servisle getirilen bir zurnanın içinden salyangoz çıkınca tövbe ettikleri dürüm.cü.
  • eve siparişlerle mekanda yenilen zurnanın arasında olumsuz bir fark olduğuna inandığım dürümcü. yine de tadı başka hiçbir şeye benzemez. benim gibi hiçbir zaman açık ayran içmeyen birine içirebilecek derecede de güzel ayranı vardır. şimdiden kadıköyün vazgeçilmezleri arasında.
  • arkadaş bu döneri-dürümü nasıl yiyorlar, o ayranı nasıl içiyorlar hayret ediyorum. mekandan tutunda yiyeceklere kadar bu kadar leş mekan.. adam salatayı, döneri, dürümü eliyle alıyor kokuyor yahu, hiç kimse de lezzeti orada şekli yapmasın. 2-3 kere yemiş ve tiksinmişliğim var. hele lezzetli hiç değildir. yahu tamam öğrenci için büyük nimet falan ama arkadaş 50 kuruş daha fazla verip insan gibi bi' yerde yerim.
hesabın var mı? giriş yap