• sosyal medyada bim çalışanları tarafından paylaşılan görüntülerde bim'in bugün itibarıyla başta süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt, tereyağı, ayran vb.) olmak üzere pek çok ürüne yüzde 50'yi aşkın zamlar yaptığı görülüyor:
    https://mobile.twitter.com/…tus/1469004083935817732
    https://mobile.twitter.com/…tus/1469061816059838468
    https://mobile.twitter.com/…tus/1469052590457503745

    1 kilogram tereyağı 44,90 liradan 69,90'a çıkmış.
    1,5 kilogram yoğurt 10,50 liradan 15,50'ye çıkmış.

    süt ve süt ürünleri konusunda yeni parti ürünlere zam yapılmasını anlarım, buna hak da veririm. çünkü 8 aralık 2021 itibarıyla çiğ süt fiyatında çok büyük bir artış oldu; bu fiyat artışı, bundan sonra üretilecek sütlere ve süt ürünlerine doğrudan yansıyacaktır.

    ama raftaki ürünlere zam yapılması adil değil ve etik değil. rafta duran uht sütün veya haftalar önce üretilmiş tereyağının maliyeti mi değişti? değişmedi! sen ürünü zaten aldığın maliyetin üstüne kâr koyarak satıyordun, şimdi kârın da üstüne kâr koyarak satmaya kalkıyorsun. buna yerine koyma maliyetini tüketiciye yüklemek derler. başka da bir şey değil...

    bu vesileyle, her zaman çok eleştirdiğim ama son zam furyasında üç harfli marketlerden farkını belli ederek, katalogta ilan ettiği fiyatların üstüne ekleme yapmayan migros'u tebrik ediyorum. adamlar hâlen 16,90 liraya 3 kilogram yoğurt, 44,90 liraya tereyağı, 56,90 liraya tahsildaroğlu ezine peyniri, 67,90 liraya 32'li sofia premium tuvalet kâğıdı satıyor.

    dost kara günde belli olur.

    ---

    edit: "bim sattığı ürünü yerine koyamıyor, o yüzden raftaki ürüne zam yapıyor ühü ühü" diyerek sözde ticaret dersi veren adamların kafası klasik anadolu esnafına örnek...

    adam en başta bir sermaye koymuş, o aynı sermayeyi sonsuza dek döndürüp, kârın tümünü cebe atmak istiyor. sattığı ürünü yerine koyabilmesi için sermaye büyütmesi gerektiğinde de, bu maliyeti tüketiciye yüklüyor.

    böyle bir mantık var mı kardeşim? ben tüketici olarak nasıl harcamalarıma daha fazla para ayırmak zorundaysam, sen de tüccar olarak sermayeni büyütmek zorundasın. senin yerine koyma maliyetini neden ben üstleneyim? bugüne kadar kârından hiçbir katkıda bulunmadığın sermayeni neden ben büyüteyim?

    lütfen okuyunuz: (bkz: yerine koyma maliyeti/#82919808)
  • asgarî ücret artışı bir gelsin, o zaman göreceğimiz asıl şenliğin fragmanıdır..

    edit: "neden" diye soran arkadaşlar olmuş. buraya yazayım;

    peynir üretiyorsun diyelim. yanında 10 kişi çalışıyor. ocak ayındaki zamla beraber bu adamların maaşına 1000 lira zam gelse, sigortası, vergisi, algısıyla beraber senin cebinden çıkacak para kişi başı 1500 lira olur. 10 kişi için 15 bin lira fazla ödeme yapacaksın. bu maliyeti ister istemez ürünlere yansıtman gerekir.
    aynı durum senin malını taşıyan lojistik firması için de geçerli. daha sonra ürün markete gelecek, markette de aynı şekilde işçiye daha fazla ödeneceği için bu maliyet de yansıyacak..

    yani asgari ücretin artmasının maliyetlere bir yansıması olacak her şekilde.

    edit 2: biraz önce başka bir markete gittim. pınar süt 8,90 falandı. 15-16 lira olması an itibarıyla doğru değil yani.
  • (bkz: bim dur allahını seversen zaten ortalık karışık)
  • maşallah inşallah bismillah hocam.
  • rafta duran ürüne neden zam yapılıyor diyen arkadaşlar için ufak bir ticaret dersi:
    "bir satıcı için bir ürünü aldığı fiyatın hiçbir önemi yoktur."

    mesela ben kilosu 60 liradan 10 kilo yağ alayım. 600 lira çıktı cebimden. kilosu 100 liradan satarsam cebime 1000 lira para girer. 400 benim kârım olur. 600 liraya tekrar 10 kilo yağ alırım ve onları bir daha satarım. döngü böyle devam eder.

    ama bir gün gidiyorum yağ almaya, bana diyorlar ki:
    yağ artık 120 lira. eğer ben o anda elimdeki 10 kilo yağı 100 liradan satarsam elime 1000 lira geçiyor. 10 kilo yağı tekrar almak için ise 1200 lira ödemem gerekiyor.

    yani bırakın kâr etmeyi, sattığım yağları tekrar yerine koyamıyorum bile. boşalan o rafı doldurmak için sattığım yağların parasının üstüne bir de 200 lira koymam gerekiyor. o yüzden ben elimde duran yağı 60 liradan da almış olsam artık 100 liraya satamam.

    peki bu durumda ne yapmam gerekir?

    1- ya ürünü satmayıp elimde bekleteceğim, bu stokçuluk oluyor. maliyet tekrar azalınca normal bir fiyattan satacağım.

    2- ya da bimin yaptığı gibi aslında kilosu 60 liraya da almış olsam 150 lira diyeceğim fiyatına. (evet, rafta duran ürünümün fiyatı 100 liradan 150 liraya çıkacak)

    stok yapmayıp yağları 150 liradan sattığımı düşünelim. ben eskiden 60 liraya yağ alıp 100 liraya satıyordum. şimdi ise artık 120 liraya yağ alıp 150 liraya satabilir hale geldim.

    bu durumda hem kârım azaldı, hem de fiyatı daha da pahalılaştığı için artık daha az satış yapabileceğim (millet fiyatı artan yağı eskisi gibi rahat alamaz artık)
    bir de bunun üstüne de sen yağa %50 zam yaptın diye evinde kendi halinde yaşayan annemin kulaklarını çınlatacaklar.

    ----- ------

    bakın arkadaşlar, hiç kimse ürününü yüksek fiyattan satmak istemez. yağ 20 lira olsun ben 40 liraya satayım siz ucuz olunca bol bol alın ben de %100 kâr edeyim. şimdi 120 liraya alınıp 150 liraya satılan yağdan mutlu mu olacak sizce market sahibi?

    yani bu durumdan aslında satıcılar da kârlı çıkmıyor.
    hem market sahiplerinin kârı azalıyor, hem halk daha pahalıya ürün alıyor.

    *(yağ fiyatları hayalidir. umarım gerçeğe dönüşmez ilerde. mesleğiniz ne olursa olsun hayatınızda en az birkaç tane ekonomi, borsa, ticaret hakkında kitap okumuş olun. faydasını görürsünüz. para kazanmaktan daha değerli olan bir şey varsa o da kazandığı parayı yönetmektir.)
  • ezanları susturamayacak, bayrağı indiremeyecek olan zamlardır.
    (bkz: tavuğu sersemken sikeceksin)
    (bkz: vur joker vur)
  • bim, bam bom!

    eyyorlamam bu kadar!
  • bak kardeşim, canım kardeşim, güzel kardeşim, kibar kardeşim. sen istersen elindeki ürünü geçen sene almış ol, eğer bu amına kodumun ürününü sattığında yerine yenisini koyman gerekiyorsa sike sike zam yapmak zorundasın. ben ürünü 5 liradan almışım 6 liradan satıyorum ve rafımda duruyor diyelim. hop dolar fırladı ürünün bana gelişi 6.5 lira oldu, ee ben elimdekine zam yapmazsam 6.5'ten nasıl yerine koyacağım? ürün başına 0.5 lira cebimden mi çıkacak? bu işletmeyi nasıl döndüreceğim?

    bizim milletin kafasının basmadığı olay bu işte. herkes, ürünü tek seferliğine satıyormuşuz gibi düşünüyor ama sürekli yerine yenisini koymak zorundayız. bu koşullar altında da eski fiyattan aldıklarıma da zam koymam lazım.

    kafa basmamaktan ziyade aslında böyle düşünenler ticaretle alakası olmayan pembe götlü beyaz yakalılar bana kalırsa. ticaretle alakanız yoksa yorum yapmayın, milleti de fırsatçı stokçu diye yaftalamayın.
  • süt 9 lira mı? yuh amk. pandemi ilk başladığında 2.95' e aldığımı hatırlıyorum.

    tüik çalışanları bunları görmüyor mu? son 1.5 yılda %150 enflasyon var ülkede. biraz utanmanız olsun halkın yüzüne karşı bu kadar yalan söylenmez utanmaz arlanmazlar
  • öyyygle bir atağa kalkacak ki temmuz ayında demişti ama ss. adam haklı çıktı.

    bunlar daha ne yazık ki iyi günler. kur artışının yıkıcı etkisi ocak ayı ile birlikte başlayacak. buna ek olarak akaryakıt fiyatlarındaki büyük artışlar da lojistik zincirine yansıyacak. ciddi bir gıda enflasyonu bizleri bekliyor.

    ayrıca (bkz: 2022 türkiye gıda krizi)
hesabın var mı? giriş yap