11. istanbul bienali
-
2009 yılında iksv tarafından gerçekleştirilmesi beklenen bienal.
(bkz: onuncu uluslararasi istanbul bienali)
(bkz: uluslararasi istanbul bienali) -
(bkz: zweites dreigroschenfinale)
-
kavramsal çerçevesi belli olmuş sanat etkinliği.
http://www.iksv.org/bienal/bienal.asp?cid=85 -
mekanların azaldığı ve bu yüzden muhtemelen onuncu uluslararası istanbul bienali gibi antrepo ağırlıklı olarak geçecek beklenen sanat etkinliği. mekanlar;
- antrepo 3 (tophana, istanbul modern komşusu)
- feriköy rum okulu (abide-i hürriyet caddesindeymiş)
- tütün deposu (tophane) yanılmıyorsam dokuzuncu uluslararası istanbuk bienali mekanlarından, insanları izleye izleye, sokak amcalarına sora sora bulduğumuz keyifli mekanla sınırldır. -
çok güzel bir tepki doğurmuş bienaldir, hatta mevzu bahis sokak sanatçılarının deyimiyle "beğen al". 12 eylül'de 11. beğen al korosu geliyormuş! tam anlamıyla şerefsizim aklıma geldiydi durumu; şu son yaptıkları afişleri görünce bir titremiştim: hani banka soymak ve banka kurmak falan filan.
buradan yakınız
http://www.myspace.com/begenal -
-
-
bu akşam karaköy liman lokantasındaki partiyle açılacak olan bienal.
-
yerli halkın bir çivi çakmasına izin verilmediği simena köyüne konağını dikmiş, helikopter iniş sahasını bile kurmuş rahmi koç'un emekli olduğu koç holding'in sponsorluğunu yaptığı bienal.
bir de çok politikmiş. sosyalizmi bağıra çağıra savunuyorlarmış.
ağzıma bir kaşık bal çalınmış gibi... -
feriköy rum ilkokulu'ndaki uzantısıyla ilçemiz şişli'ye gelen etkinlik. eve yürüme mesafesinde olması, akşam üzeri bir çırpıda ulaşabilmemiz, çıkınca eve dönerken pide almak hoşuma gitti açıkçası. bienal kelimesinin itici çağırışımlarını bir nebze olsun kovuşturdu bu yakınlık.
hazırlanan katalogta eski sovyetlere ait olarak tanımlanabilecek bir dilin kullanılması bende hayal kırıklığı yarattı. bu dil kendi içinde yeterince şiddet, diğeri denen bir ikon yaratma, bu ikon'dan nefret etme, bu nefrete alışma ve içselleştirme taşıyor. kırmızı, siyah ve beyazın kromatik lekeler, konturlar olarak kullanımı ve tek bir düşüncenin tartışılmaz vurgusu diye özetleyebiliriz bu dili. bienal'in bakışı tam da insanın gündelik çabalarla halletmesi gereken bu konulara yönelmişken, yeniden bir paylaşımdan bahsediliyorken bu kadar eski bir hesaplaşmanın hiç de paylaşımcı olmayan keskin diline geri dönmek beni rahatsız etti. bu dile müthiş bir tutku duyuyorum aslında eski ve kişisel nedenlerle ama bugün eski gırgır'ın -sarı, siyah, beyaz- halk dilini tercih ederdim kırmızı yerine, bundan yeni bir lisan türettirilebilir mi denemek lazım.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap