• bu amın feryadındaki bilek, kuvvet, strateji kimsede yoktur. tasoları istediği pozisyona getirtir, sonra çaaat. 15 taso birden yüzünü dönmüş, el sallıyor.
    göt.
  • bir keresinde bunun bütün tasolarını ütmüştüm. veya üttüğümü sanmıştım. o kadar çok tasosunu almıştım ki, artık tasolar, taso torbamdan, ceplerimden taşıyordu. sonra eve gitmiş, yemekten sonra da uyumuştum. ben uyurken boş durmamış bu mehmet ibnesi(bizim mahalledeki mahmut aslında mehmetti). eve gelmiş kapının önünde saatlerce anneme ağlamış. tasolarını geri istemiş. annem de acımış zavallı çocuk, fakir çocuk demiş, bizimki yine alır demiş. acımış kadıncağız. evdeki bütün tasoları buna vermiş. bütün tasoları. ondan üttüklerimin yanında, senelerimi verdiğim, çekmecemden çıkarmadığım koleksiyonumu da vermiş. hırslanmıştım tabi. ağlamıştım saatlerce bağıra bağıra. sonra balkondan sokakta gülümseyerek koşturan hedefi kestirip koşarak aşağı inmiş, itip düşürmüştüm. kafasını kaldırıma çarpmış. kanamış kafası. doktor getirmişler bir de, kafaya kocaman bir bandaj atılmış.. bembeyaz.
    önce çok üzülmüştüm. sonra farketmiştim ki; yaptıkları yanına kar kalmıştı ibnenin, hatta ben kötü adam olmuştum üstüne. 9 canlıydı zaten bu pezevenk. 4 metreden düşmüştü bikeresinde sonra koşa koşa eve gitmişti. kalmış 8 orda. ben de kafayı vurunca herhalde 7 falan kalmıştır. daha yaşar yani. ama öyle şerefsizlik yapmaya devam ettiyse 3 canı falan kalmıştır şimdiye. hala alamadım hırsımı.
    şimdi anneme anlattım, fakir çocuktu o yazık diyor hala.
  • hala kendisiyle görüşürüz. şimdilerde aşık olduğu kızları ters çevirmekteyim. mahmut yıllar senden çok şeyler götürdü orospu çocuğu gün benim günüm.
  • annesi dünyanın en ince ve en detone ses tonuna sahiptir. 'maghmuuuut' diye çığırışı hala kulaklarımda.
  • aynı zamanda ash, misty vb. tasolara da sahiptir bu çocuk.
  • benim önümde diz çöküp özür dileyecek tasocudur. hiç abartmıyorum tam 70 tane tasoyu çevirmişliğim var.

    ben de 90'larda çocuktum. bir gün öğlen vakti sıcak diye kimse dışarı çıkmamış, bi ben parkta aval aval sallanıyorum, kayıyorum filan. sonra yavuz ve mahir diye iki çocuk var, çocuk diyosam ikisi de benden en az iki-üç yaş büyük. baktılar elimde bir poşet, poşetin içinde tasolarım, e yaş da küçük, alalım şu salağın tasolarını dediler herhalde. neyse merdivenlere oturduk, önce yavuz sonra mahiri tabiri caizse üttüm, iki de dımdızlak kaldı. birbirlerine bakıp mahcup mahcup gülüyorlar filan. sonra dedim ki; gelin ben size satayım bu tasoları. kabul ettiler, hiç unutmuyorum 75 binim olmuştu o zamanın parası, ve benim günlük harçlığım 25 bindi.

    sonra bir sevinç ben eve koştum, olayı anlattım, bakın para kazandım filan. azarı işitmeyeyim mi! yok haram, yok yanlış... velhasılı; götürüp geri verdik parayı, tasoları da isteyemedim geri. o gün bugündür, üzülürüm.

    (bkz: böyle de bir anım yok değil hani)
  • bunu yaparken mega taso kullanmış olma ihtimali yüksektir.
  • 13 taso'yu birden çeviren ilyas ve 9 taso'yu birden çeviren idris'in ağabeyidir.en büyük rakibi kaygısız marketin oğlu 14 taso'yu aynı anda çeviren salih ve altın makas erkek berberinin oğlu 17 taso'yu aynı anda çeviren remzi dir
  • elmer fuddlı süper tasonun arkasını yalayıp bugs bunnyli mega tasoyla yapıştırmıştır. anca bu kütleyle 15 tane çevrilir lan. ya da aklımdan bile geçirmek istemiyorum ama mahmut hileci arkadaş.
  • saçları 3 numaradır ve birinci sınıfı tekrar ediyordur. piç etek altıyla oynanıyorsa bu piç yirmiyi de bulur, aman diyim eve kaçın ya da sıkıldım diyip aylığa geçin.
hesabın var mı? giriş yap