• abd'nin erdoğan'a kızıp, erdoğan'ı sevmeyenleri cezalandırması.

    abd'nin yerinde olsam her sene 100.000 türk öğrenciye amerika'da karşılıksız burs verip türkiye'yi boşaltırdım, bu sikko diplomatik hamleden daha anlamlı olurdu
  • arkadaşlar bu bir ambargo olabilir mi ?
    bir de 2019'da 2018'e göre ne farklı olacakta vize vermeye başlanacak ?
    benim aklıma bir sebep geliyor .
  • gürcistan, ukrayna gibi tc vatandaşlarından vize istemeyen ülkelerdeki abd elçiliklerinden vize başvuru yapılabilir. istinye'ye gitmek kadar ucuz olmasa da hala bir seçenek mevcut

    ha ülkemizi içine soktuğu bu saçma sapan durumlardan dolayı ne kadar ilgili kişi varsa hepsinin allah belasını versin. tek derdi demirel'in şapkası, çiller'in gafı, mesut yılmaz'ın yavaş konuşması olan memleket gitti bambaşka iğrenç bir şey çıktı ortaya
  • abd'nin akp'ye kızıp halkı kendince cezalandırması olayı. "akp'yi seçerseniz haliniz bu olur" mesajı. farketmedikleri ya da umursamadıkları ise şu; akp'yi ayakta tutan halk kesimi abd vizesiyle hiç işi olmayacak kesim. zaten muhalif olanın hükümete kızgınlığını artırmaktan başka işe yaramayacak uygulama. seçimde akp'ye oy mu kaybettirecek? %0.1 falan...
  • şimdi hemen bir seçim yapın, çomarlar oy atsın ve düzelsin şu vize işi.

    ardından referandum yapın, çomarlar "eved" desin , dolar 1 lira olsun.

    milli irade çekirdeği çitliyorum şu an.
  • hep 10 yıllık aldığım için beni ilgilendirmeyen durum.
  • (bkz: sen gelme ulan ayı) uktesinin diplomatik yolla söyleniş şeklidir.

    işte bunlar hep sıfır sorun politikası, hep monşerler.
  • böyledir efendim bu işler.

    ırak'a bomba yağdırırken saddamı sevmeyenler şöyle kenara geçsin demediler.

    berlin'li kadınlara tecavüz eden rus askerleri hitlere oy vermeyenler bacımızdır demediler.

    sizin temsilcinizin hareketleri sizi doğrudan bağlar. bırakın çocuğunuzu, torununuzun torununu bile borca sokar.
  • 1 yıl sonra gelen edit: sonunda verdiler vizemi arkadaşlar. geç oldu güç oldu ama oldu.

    durum vahim arkadaşlar. normalde bu cümleyi kuracak bir durum görmüyordum henüz ama kendi tecrübeme dayanarak bu sefer durumun gerçekten vahim olduğu kanaatindeyim. neden mi? kısaca durumumdan bahsedeyim.

    lise ve üniversiteyi abd'deki bu okulların verdiği burslarla okudum. 8 yılda 3 farklı eyalette yaşadım. üni'den mezun olur olmaz bir amerikan şirketinde çalışmaya başladım ve hala da bu şirket için çalışmaktayım. son 2 senedir şirketimin avrupa headquarters'ında çalışmaktayım ve bu yıl abd'ye dönmek istediğim için şirketim l1 vizesi için başvuruda bulundu. aynı zamanda h1b'ye de başvurduk. benim şirketimin abd ile blanket anlaşması olduğu için l1'ler pre-approved, yani konsolosluğa yalnızca giriş vizesi almak için gidiyorsunuz. her neyse, bendeniz mart sonunda aldım bir güzel 100lerce sayfalık, şirket avukatlarımın hazırladığı dökümanlarımı, gittim dublin'deki abd konsolosluğu'na. görüşme sorunsuzdu, fakat sonunda görevli başvurumun special administrative processing'e girdiğini belirtti. bilmeyenler için special administrative processing özel muamele gerektiren, bir ve birden fazla sebepten şüpheli görülen başvurularda konsolosluklara ekstra vakit tanımak amaçlı bir prosedür. bir çeşit bürokrasi karadeliği çünkü vize işlemi bu prosedüre takılıp yıllarca vize bekleyen insanlar oluyor. fakat görevli adam bile benim bu prosedüre takılmama şaşırmış olacak ki, "çok uzun süreceğini sanmıyorum, normalde bu durumda pasaportu geri veriyoruz ama ben sizin pasaportunuzu geri vermeye gerek duymuyorum çünkü işlemin kısa sürede onaylanacağını düşünüyorum" dedi. defalarca abd'ye giriş çıkış yapmış, bir sürü geçmiş vizesi bulunan bendeniz doğal olarak şaşırdım tabii ki ama peki deyip çıktım.

    9 ay ileri sarıyorum. hala onaylanmış olan l1 vizemin giriş vizesinin onaylanmasını beklemekteyim. bu arada başvurduğumuz h1b de onaylandı. yani onaylı bir h1b ve l1'im var, bu da demek oluyor ki çalışma ve oturma iznim var ama ülkeye giriş vizem olmadığı için kapana kısılmış durumdayım. böyle saçma bir durum. avukatlarım sürekli dublin konsolosluğu'nu sıkıştırsa da adamlar tek bir bilgi vermediler neden bu işlemin bu kadar uzun sürdüğüne dair. hiçbir suç kaydım, politik bağlantım vs. bulunmamakta bu arada. yani neyi eşeliyorlar onu da bilemiyorum. ki bu konuda da bilgi vermemekteler çünkü special administrative processing'e giren vize durumları "national security matter" yani "milli güvenlik hususu" sayılıyor. ben de bunun bürokrasisini kırmak için 3-4 tane kongre üyesine ulaştım ve freedom of information act yasasından yararlanarak benim adıma bu işlemin ne sebepten bu kadar uzadığını öğrenmelerini istedim. sonuç olarak ulaştığım kongre üyelerinden bir tanesi bizzat dublin konsolosluğu'na ulaştı ve o adama dahi söyledikleri tek şey "üzerinde aktif olarak çalışmaktayız fakat daha fazla bilgi veremiyoruz" olmuş. sonuç olarak avukatlarımla en son konuştuğumda, ki yıllardır immigration avukatı olarak çalışan insanlar, bana bu durumun büyük ihtimalle türkiye vatandaşı olmamdan kaynaklandığını belirttiler. bütün bu gelişmeleri görünce de insan ister istemez abd'nin türkiye'ye ve vatandaşlarına ciddi ciddi yaptırımlar uygulama hazırlığında olduğuna dair şüphe duyuyor.

    işin komik tarafı bu olaylar başlamadan önce, 1.5 sene önce aldığım 10 yıllık bir b1/b2 vizem var ve yakın zamanda tekrardan iş toplantısı için abd'ye uçacağım. avukatlarım ülkeye girişte muhtemelen ekstra sorguya çekileceğime dair uyardı, fakat ülkeye girmeme izin vereceklerini düşünüyorlar. göreceğiz bakalım n'olacak :)
  • şaka gibi gerçekten. amerika büyükelçiliğinin açıklamasına göre en erken ocak 2019' da vize vermeye başlayacakmış.
hesabın var mı? giriş yap