• oha nasıl söylenmemiş lan. efsane 10 numaramız hagi'nin tribünden takip ettiği maç. hagi bile passolig almış lan.
  • galatasaraylı arkadaşlarım. canım kardeşlerim. bir beşiktaşlı olarak fenerbahçe verilen ucuz penaltıların, ofsayttan atılan gollerin hepsinde sayısız küfürler ettim, sayısız entry yazdım. ben de bıktım. 7 puan haksız yere kazandılar farkındayım.
    lakin onlara veriliyor bize ise verilmiyor demek için sabredin. her pozisyonda bunu yazmayın. haklı olduğunuz halde haksız konuma düşüyorsunuz.

    -fenerbahçe eskişehir maçında kolu kapalı olan oyuncuya penaltı çalındı mı? evet.
    haksızlığın daniskası. kesinlikle.

    -servet'in pozisyonu da aynısı, ancak buna penaltı penaltı derseniz o zaman fenerbahçe'den bir farkı kalmaz işin.

    -veya mersin'e verilen penaltı. buna da itiraz etmeye hakkınız yok. zira bu da çok net bir penaltı. adamın ayağına direk bir müdahale var. fenerbahçe yapsa çalınmazı konuşabiliriz, zira bence de verilmezdi ama pozisyon penaltı.

    fenerbahçe'yi eleştiriyorsak eğer haksız yere liderler, hak hukuk kalmadı diye bizim de öyle pozisyonlardan medet ummamamız gerekir. şu ana kadar futbolun da ligin de tadı kaçtı ama maalesef durum böyle.

    edit: servet'in ilk pozisyonundan bahsediyorum.
  • servet fuck you dedi sneijder'e, belki anlamaz diye düşünüp sonrasına da hasiktir lan yapıştırdı. her dilde küfür edebildiğini kanıtlamaya çalışıyor olablir.
  • galatasaray'ın oynadığı futbolla bazı şikecilere gece gece 10 paragraf entry kastırdığı maç.
  • zor da olsa kazandığımız maç.

    ayrıca not düşülsün; fener'in bu sezon penaltı aldığı pozisyonların neredeyse hepsi bu maçta da gerçekleşti, ancak hakem 1 penaltı bile çalamadı. çünkü o tarz penaltılar sadece şikecilere verilir.
  • maçı anlatan eleman da günün kaybedenlerindendi. galatasaray'ın ilk gölünde fırat aydınus hatalı diye ağlarken çalınmayan penaltılarda çıtı çıkmadı. umutları suya düştü bunun da maç sonu.
  • şampiyonluk yarışının galatasaray'la beşiktaş arasında geçeceğini gösteren maç.

    hamza hoca geldiğinden beri görmediğimiz tek şey geriye düşünce takımın vereceği refkleksti. onu da bu akşam görmüş olduk. ıki kez geriye düşüp de çevirmek kolay değil. üstelik mersin de fena takım değil. bu galibiyet özgüven olarak geri döner.

    eyyorlamam bu kadar.
  • ben yanlış mı gördüm bilmiyorum ama dudak okumam beni yanıltmıyorsa vederson kırmızı görüp çıkarken rıza çalımbay arkasından ellerini iki yana açarak "amına koduumun manyağı yaa" demiştir. :))))
  • servet'in sneijder'e 'fuck you' dediği maç. sonra özüne döndü 'hassiktir' dedi.
  • galatasaray'ın iki kez geriye düşüp kazanmayı başardığı maç.

    ilk yarı sahada rezil bir futbol vardı galatasaray adına. başarılı pas olsun, topla oynama yüzdesi olsun, pozisyon olsun, şut olsun her alanda mersin idman yurdu daha aktifti. her iki kanattan geliştirdikleri ataklarla sabri ve telles'in defansif zaaflarından faydalanmayı bildiler.

    hakları olan golü bulduktan sonra, telles'in her zaman yaptığı şuursuz ortalardan biri başka bir şuursuz sayesinde gol olunca beraberliği yakaladık ancak mersin'in öne geçeceği belliydi. burada telles'e parantez açmak gerekirse, ortalamanın üstü bir sol bek ancak defansif kademelerde ve orta yapmakta başarısız. bunun dışında yüksek tekniği ve iyi bir hızı var, yere de sağlam basıyor. eksik özellikleri geliştirilebilir özellikler, yaşı da genç.

    mersin, haklı bir penaltıyla öne geçti. hakeme değil, chedjou'nun anlamsız müdahalesine kızmak gerekiyor burada. chedjou bugün oldukça dağınık oynadı, geçen seneye dönüş sinyali verdi olumsuz anlamda. bunun nedeninin, geçen sene de onun baş belası olan sırt ağrılarının tekrar nüksetmiş olması olduğu söyleniyor.

    ikinci yarı sahada bambaşka bir galatasaray vardı. ilk 5-10 dakikayı izleyen herkes, bu baskıya mersin'in direnemeyeceğini öngörmüştür. sadece aptalca hatalardan ya da hızlı kontrataklardan gol bulabilirlerdi. az daha da buluyorlardı. hakan balta'nın inanılmaz konsantrasyonu olmasaydı. hakan balta oyuna girdiğinde, galatasaray defansının biraz daha toparlanmış olduğunu gördük, zaten hep öyle oluyor. geçmişler olsun gs'nin çocuğu semih'e, umarım ciddi bir şeyi yoktur ancak haftalardır o da partneri gibi savruk.

    emre-hamit değişikliği işe yaradı. bu maç aslında emre'nin performansını zirveye çıkarabileceği bir maçtı ama o kadar kötü paslar, o kadar anlamsız şutlar attı ki, özgüveni yerle bir oldu. umarım toparlar. ona çok ihtiyacımız var. eskişehirspor'da olsa 7 milyon euro'yu "gözden çıkarmıştık" çoktan.

    galatasaray'ın penaltısına yanlış diyen yoktur herhalde. ama 2-2 den sonraki servet'in bir kartal edasıyla yükseldiği ve doğal sonuç olarak eline çarpan topun olduğu pozisyon da penaltı olarak değerlendirilmeliydi.

    sabri'nin inanılmaz eforuyla da maç 3-2'ye geldi. ne demiş einstein, "önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan zordur." sabri, sambacı telles'ten de, "türkiye'nin en iyi sağ beki" gökhan gönül'den de daha iyi orta yapıyor. hırs ve dayanıklılığıyla çoğu maça olumlu etki ediyor. pozisyon hatası oldukça çok ama tarık çamdal'la kıyaslanamaz bile.

    son bir parantez de burak'a. bu adamın ayağı mı düzelmiş ne? ameliyat falan mı oldu acaba?

    sonuç olarak kazandık. futbol olarak maçın tümünde mükemmel sinyaller vermedik ama istek ve konsantrasyon açısından başarılıydık. galatasaray'ı daha güzel günler bekliyor kanımca.
hesabın var mı? giriş yap