• yarak kurek konusmayin amk kotu oynadik, rakip iyi savundu kaybettik. yok parayla naptinmis yok bi seyler olmuyormus.

    savunma uyumumuz sifir. hucumda yaraticilik sifirdan da kotu. 2. ceyrekten itibaren pota altinda resmen dayak yedik, hakemler de goz yumdu, rakip de oyuna tutundu mac gitti.

    3. ceyrekte belliydi sonunu getiremeyecegimiz. tum maci 10 asistle bitiriyoruz. rezalet bi sey bizim icin. ne top paylasabildik ne ikili oymayabildik ne switch yapabildik. daha bir avuc mac oynadik. takimda gecen seneden 4 oyuncu eksik. uretemiyoruz. roller oturmadi. daha bi kac ay sancili gececek. abuk subuk konusmayin amk. pasaya bak hesap soruyor ya. gotum.
  • birisi de voleybol'a odaklan demiş ahahaha, kendi takımı eurocup'ta bile değilken avrupa şampiyonuna direk testi koymuş, üstelik daha dixon ve kalinic yokken, son saniye basketi ile kaybetmişken vs.
    gidin tek branş üzerinden takım desteklemeye devam edin olm siz valla bak, biz spor kulübüyüz, aradaki fark bu işte.

    (bkz: in obra we trust)
  • birisi de ben obradoviç falan anlamam demiş, hahahahaha. ulan obra'yı eleştirmek senin ne haddine, siktir git aptal herif ya hsdvcsjskcsjas
  • 2017 - 2018 sezonunun euroleague şampiyonluğu favorisi olan takımın yunanistan'da oynadığı deplasman maçıdır.

    bu sene burada ağlayan fenerbahçeliler ve fenerbahçeli olmayıp da laf atmaya, dalga geçmeye çalışan tüm loserlar bana geçen seneyi hatırlatıyor. şu anda form tutmuş olsaydık bunun bize hiç getirisi olmayacaktı.

    bakın, tane tane anlatıyorum. bu futboldaki lig değil amk. normal sezonun hiçbir önemi yok. kendini bir şekilde playoff'a atsan yetiyor ki fenerbahçe'nin playoff'a kalıp kalamayacağı tartışma konusu değil zaten. şu anda geçen sene final four'da bıraktığı yerden devam eden, rakiplerinin içinden geçen, hiçbir rakibe şans tanımayan fenerbahçe'yi beklemenin bir manası yok zira bir sonraki final four'a 7 ay var aq. takım bu süreçte form tutacak. eksikler takıma geri dönecek (ki fit durumda olsalar takımın ana rotasyonunun çok önemli 2 parçasını olacağını bildiğimiz eksikler bunlar).

    rica ediyorum artık ağlamayı kesin ki, favorilerinden birisi olduğumuz bu turnuvada kupa kaldıracağımız zaman sevinecek yüzünüz olsun, boşu boşuna sene başında yazdıklarınızı hatırlayıp utanmayın.

    bunların hepsinden bağımsız olarak yazmam gereken son bir şey daha var: maç kaybettiğimiz yer oaka deplasmanı amına koyim. sanki normal sezon maçlarının hepsini kazanmamız gerekiyormuş gibi davranmaktan vazgeçin ve şu futbol seyircisi kimliğinizden arınıp basketbola ayak uydurun artık.
  • ikinci yarı hiçbir basketbol doğrusunu yapmadan kaybettik. öyle ki ilk yarı 4 top kaybı 9 asist yapan takım‚ ikinci yarı 3 asist 10 kaybı yaptı. gündüzle geceyi aynı maçta yaşadık. ama gene son 2 dakikada 5 sayı öndeydik ve maçı verdik. zaten geçen seneden beri en büyük sıkıntımız son dakikalarda oyunu tutmayı bilmemek bugün de nüksetti.

    her maçı erken bitirmeye çalışıyor bizim guardlar. tek zeki olanı bogdanovic o konuda. gerekirse sayı bulmama pahasına 24 saniye harcardı. sloukas ve dixon geçen sene çok maçı 2 dakikada verdiler‚ keza belli ki wanamaker da öyle. öğrenemediler‚ maçı erken bitirmek zorunda değilsin‚ maç bitince kazanmak zorundasın. son 30 saniye kaldıysa ve öndeysen basketbolda en önemli ikinci şeyi yapacaksın. yani rakibin zamanından çalacaksın. bırak 24 saniyeyi kullan‚ saçma sapan atış yap girmesin. yeter ki çembere değsin. zaten o topun potaya gitmesi ve ribaund mücadelesinde en az 3 saniye kazanacaksın. oyun duramadığı için mola olmayacak ve rakip zaten kontrollü hücum edemeyecek. şunu 2 senedir öğrenemedi bizim guardlar. geçen sene kaybettiğimiz bir olympiakos maçı vardı. spanoulis maçın sonunda isabet bulmadan maçı almıştı. hatta bir tanesinde 24 saniye süresi dolmuştu. sadece bizim süreyi yiyerek maçı kazanmıştı adam.

    oaka deplasmanında bu kadar kötüyken maçı kazanabilirdik‚ büyük fırsat kaçtı
  • sloukas kaç top kaybı yaptı(sayamadım) bilmiyorum, bomboş atamadıkları, son hucumdaki yeteneksizliği vs bunlar önemli tabi de, asıl önemlisi oyun kurucu görevini yapamıyor olması. ciddi mental eksikliği var. sinan oynasaydı keşke.
  • mağlubiyete sebep olan sloukas'ın kötü oyunu olsa da, bu kötü oyunu bütün ikinci yarı sürdürmesine rağmen ısrarla obradoviç'in ona kredi açması yüzünden ben mağlubiyeti direkt koça yazacağım.

    3. periyotun sonlarına doğru da açık bir şekilde kötüydü sloukas. sonra koç onu kenara aldı, ben bir daha sokmaz diyordum ama yine soktu ve bir daha da hiç almadı. evet dixon yok, sloukas daha mecbur oluyor rol almaya ama kenarda da iki tane iki numara oynayabilen sinan ve melih var. melih'i maç başı göstermelik bir oynattı, iki faul yapınca hemen kenara aldı ve bir daha hiç şans vermedi. sinan'ı zaten hiç düşünmedi. ama sloukas açık açık sıçtı, obradoviç'in bunu görmemesi mümkün değil. top yönlendirebilen iki oyuncuyu sahada tutup pota altındaki üretimsizliği önlemek istiyor hoca ama sinan da bu görevi gayet iyi üstlenebilirdi. umarım bu mağlubiyet bu inadının kırılmasında hayırlı olur.
  • 70-68 kaybedilen maç. obradovic hocamın daha çok çıldıracağını, takımın da daha çook yolunun olduğunu gösteren maç. birincisi takım inanılmaz uyumsuz. haliyle. eski ağır toplar hariç yenilerin geneli nereye geldik lan biz modunda takılıyor ve ben melli hariç ilerleme göremiyorum kalanlarda.
    thompson hala çin liginde. bir de enteresan faulleri falan var vücuduna hakim olamıyormuş gibi garip durumlarını gördüyorum.

    guduric daha çaylak bile değil. sanırım size farkından dolayı koç sinan'ın yerine daha çok tercih ediyor ama bence bu sene süreleri mümkün mertebe az olmalı. sinan'ın galatasaray'da yaptıkları ortada. daha çok süre almayı hak ediyor. sıfır dakika oynadı. keza ahmet de hiç tercih edilmiyor. geçen sene az sürelerde bile yaptıkları belli.

    wanamaker'da anlamlandıramadığım bi gamsızlık, vurdumduymazlık var gibi. yaptığı istatistikler belli ama vesely babamın çırpınışlarına bak bir de wanamaker'ın ben topumu oynar parama bakarım abi hallerine.

    dediğim gibi melli her geçen dakika takıma ait olmaya başlıyor. matrix'in içine girecek az kaldı*

    bir an önce dixon ve kalinic'in dönmesi gerek. gerek de adamların nasıl bi sakatlığı varsa gömecez galiba yüzlerini unuttuk. yine önceki senede bogdan'ın sakatlığı gibi sıçıp sıvamıyordur umarım sağlık ekibi.

    son olarak şu sonlara doğru olan kritik hücum toplarını sloukas'a vermeyin güzel kardeşim. 15 saniye dolandırıp saçma sapan bi şut çıkarıyor. adam bulamıyosanız gigi babama verin. bu arada nunnally sıfır sayı attı bu maç.

    her iki senede bir tekrardan takım kurulmasını ve hazırlanmasını izlemek de çok boktan bir duygu ayrıca.
  • fenerbahce son hucumda agir sicti diyen beyin yoksunu arkadasimiz yunan sanirim. maci gotuyle izleyen gelmesin bu basliklara. son hucumda vesely’e 2 kere faul yapildi. mac net sekilde hakem karariyla gitti. zaten butun takimlara sampiyona karsi kan ter icinde mucadele ediyor. ama eminim obradovic bunun altindan kalkacaktir.
  • geçen sene euroligi kazandık ama ilk eurolik maçlarında çok zorlandık. hep son saniye galibiyetleri ve 1 sayılık farklarla kazanmıştık. takım böyle zor deplasmanlarda son saniyeye kadar getiriyorsa gelecek vaat ediyor demektir. ancak sürekli gelişim lazım tabi ki.
hesabın var mı? giriş yap