• resmi gazete'de bugün yayınlanan kararla kkdf oranı %10'dan %15'e çıkartılmıştır..

    bir örnekle açıklayalım;

    10,000.00 tl, 36 ay vade, %1 faiz oranıyla ihtiyaç kredisinin aylık taksiti daha dün 340.81 tl idi. ancak bugün bu kredinin aylık taksiti 343.72 tl oldu. yani 36 ay vadede bu krediye 104.76 tl daha fazla ödenmesi gerekeceği anlamına geliyor bu. yani devlete 104.76 tl fazla para ödeneceği anlamına geliyor.

    "allahtan kredimi daha dün kullandım, bu artış beni etkilemeyecek" diye sevinen var ise boşuna sevinmesin. çünkü tüketici kredilerinde faiz oranı değişmez, kkdf ve bsmv oran değişiklikleri müşteriye yansıtılır.. yani allahtan kredimi dün kullandım diyene de bu fark yansıtılacaktır.

    konut kredisi kullananlar ise bundan etkilenmez. çünkü konut kredilerinde kkdf yoktur.

    ticari kredi kullananlar da bundan etkilenmez, çünkü ticari kredilerde de kkdf kesilmez. kısaca bu değişiklik sadece bireysel kredi (ihtiyaç, taşıt) kullananların taksitleriyle, kredi kartı ve bireysel kmh kullananların ödedikleri faizler üzerinden %5 daha fazla kesinti yapılacağı anlamına gelir.
  • eğer ben tüketiciysem bana girmiştir arkadaş, bugün banka kredim 8 tl daha fazla olmuştur, bana bildiride yok , bankada param olmasa hop gecikmeye giriyor.
    göte girecek diye hiç küfür edemiyoruz ama adamlar sürekli bizim göte sokuyor, nasıl iş anlamadım ben
    süreki zam zam zam, ben bu adamlarada oy vermedim sayılmaz ben sana oy vermedim zammı benden geri al desem
    (bkz: ananıda al git) der mi ?

    derse bende senin ananı diyip dalar mıyım , deliricem artık nasıl bir ülkede yaşıyoruz, gizli gizli ya da alenen geçiriyorlar gıkımız çıkamıyor.

    bu arada sikilen hep halk oluyor.

    edit : birader uçukmusun sen niye zamanın ötesine gönderdin, kazığı yiyen benim , sende kredi kullandıysan sen de yedin, niye beni zamanın ötesinde fantazi konumuna sokuyosun
  • bsmv bankaların gelir yazdığı herşey üzerinden devlete ödedikleri %5'lik vergidir. kkdf de tüketici kredilerinden, dış ticaret işlemlerinden ve yurt dışından sağlanan ticari kredilerden belli şartlar sağlanmıyorsa alınan bir kesintidir. bankalar bunları müşteriden toplar, devlete verir; cebine atmaz. aynı tarihte alkolde ötv artırılınca bakkala birayı gösterip "fazla vergiyi sen öde" diyen bir çakalın başına gelecekleri tahmin edersiniz. bankalar da bu caydırıcılığı sözleşmelerle sağlamaktadır.

    bankaların kredi sözleşmeleri tüketici lehine hiçbir nokta bırakmaz, devlet oyunun kurallarını değiştirip açık nokta yaratıldığı an güncellenir. %90 ihtimalle mevcut sözleşmelerde bsmv ve kkdf değişikliklerinin müşteriye aynen yansıtılacağı bağlanmıştır. bir banka "arkadaş gel sana yeni sözleşme imzalatayım" diyorsa bu bug'ını yamamak istiyordur. imzalamazsanız ve eğer bir açık varsa yargıya başvurup fazla vergiyi geri alma ihtimaliniz olabilir. ama oyunun kuralları değişmezse bu vergi yine ödenecek, başka birinin cebinden çıkacaktır.

    burada vurgulanması gereken nokta: geçen yıl ekonomik durgunluğu atlatmak için kkdf düşürüldüğü zaman bankalar taksitleri otomatik olarak düşürmüştü, fazla alınan tutarı aynen iade etmişti, kimse de itiraz etmemişti doğal olarak. şimdi devlet tekrar eski seviyesine çekince kkdf'yi -bakkal örneğini hatırlatarak- bankaya "ben bunu ödemem" demek pek basiretli bir davranış değildir. esas olay, devlet buradaki saçmalıkla ilgili de kılını kıpırdatmamakta, sadece "gelsin paracıklar" demektedir.

    biz tüketiciler, bakkallar, çakkallar, bankalar aynı taraftayız ve birbirimizi pandiklemeye çalışıyoruz ama devlet diğer taraftan hepimizi domaltıyor. bizim verdiklerimizi bize mi harcıyor başka birileriyle mi yiyor kimse bunu da sorgulayamıyor, özeti bu.
  • imza atılmadığı sürece alınamayacak artış.
    tüketiciler birliği; "sakın bankaya gitmeyin ve yeni sözleşmeyi imzalamayın" diye çağrıda bulunuyor.

    durum özetle şöyle;

    - şimdi, sağyın bakanlar kurulu 28 ekim 2010'dan itibaren geçerli olmak üzere oranı artırıyor.

    - bakanlar birliği maliyeye "bunu geçmiş kredilere de uygulayabilir miyiz?" diye soruyor.

    - mevcut kanunlara göre, tüketici kredilerinde yeni uygulamalar ve şartlar geriye doğru yürütülemez olduğu halde;
    (şöyle ki;
    1- vergi usül kanunu'na göre geriye yürütülmeme esası,
    2- 4077 sayılı tüketiciyi koruma kanunu'nun tüketici kredilerini düzenleyen 10. maddesi)

    olduğu halde; maliye bunu hiçe sayarak, geriye dönük olarak geçmiş kredilerden de bunun alınmasını istiyor.

    - diğer yandan, aynı maliye 2004 yılında söz konusu benzer değişikliklerin geçmiş kredilere uygulanamayacağı yönünde görüş bildirmiş.

    yani kendi kendileriyle çelişiyorlar. işte bu hukuksuzluğa dayanarak, tüketiciler birliği diyor ki; "bankaya gidip sözleşme imzalamayın. imzalamadığınız bir değişikliği sizden tahsil edemezler. olur da imzanız olmadan tahsil ederlerse, fazla tahsilat yapıldığını belirterek tüketici hakem heyetlerine başvurun" diyor...

    daha fazlası şurada;
    http://www.hurriyet.com.tr/…mi/16216369.asp?gid=373
  • adı üzerinde, kaynak kullanım destekleme fonu. hükümet "yasa çıkardım ben affettim bakın ne iyi işler yaptım" demek için vergi borçlarında yapılandırmaya gidiyor; kaynağını da borcunu düzenli ödeyen kredi tüketicilerine destekletiyor. kör ve sağır olarak hep birbirimizi ağırlıyoruz aslında.
  • bu artıştan önce kullanılmış kredilerde yeni orana göre tahsilat yapılması için kredi kullanmış müşterinin banka tarafından sunulan yeni sözleşmeyi imzalaması gerekir, eğer imzalamazsa, bankalar bu artıştan kaynaklanan farkı müşterisinden tahsil edemez, en azından yasal anlamda böyle bir hakkı yoktur. oldu ki banka tahsil ederse, tüketici hakem heyetine başvurulabilinir.

    bu mealde daha ayrıntılı bir açıklama için:

    http://www.radikal.com.tr/…04.11.2010&categoryid=80
  • bugun kredi cektigim bankadan aldigim mesaj aynen su sekildedir:

    "kredinizin kkdf orani yasa geregi %15'e cikartilmistir. taksit tutarlariniz degistiginden, guncellenen yeni odeme planinizi subemizden almaniz gerekmektedir."

    iste devletin profesyonel kaynak yaratma yontemleri.
  • bu artışla ilgili kafanız fazla karışmasın.. işin özü tüketiciye biraz daha girdi vergi kazığı.. gerçi kkdf bu, bsmv değil ama darısı bsmv'nin başına..

    bununla birlikte, kesilmez ile oranı şu an için sıfır aynı kapıya çıkıyor.. yani oranı sıfır ise kesilmiyor.. tersi de mümkün.. yani oran yarın hemen arttırılabileceği gibi bugün kesilmeyen bir krediye yarın kkdf de konabilir. netekim adamlar anayasayı değiştirdi lan? kkdf ne ki?

    hatta bence ötv, kdv, bsmv, kkdf yetmez bize.. misal ssav koysunlar..
  • bir bankacı olarak artışına sövdüğüm, parmağı olan herkese düz gittiğim olaydır. öğlen saatlerine doğru müşterilere giden smsler nedeniyle, entry girmekte olduğum şu anlarda bile, artış hakkında soru soranlara cevap vermek zorunda kalmanın nasıl birşey olduğunu ancak bi bankacı anlar.

    ayrıca 2009 başlarında %15 den %10 düşünce "oo güzel taksitler düştü" diyen aganın, bugünkü artıştan sonra gelip "nasıl artırırsınız, ödemiyecem arkadaşım" demesi kadar da yavşak bir hareket göremem heralde.mına kodumun agası.
  • iptali için danıştay'da iptal davası açılmış bir düzenlemedir.feodal derebeyi gibi istediğiniz anda vergi koyar istediğiniz anda indiririm derseniz, bunun adına hukuk devleti denmez.
hesabın var mı? giriş yap