• türkiye'de iki yıldır kendisi için hazırlanmış özel havuzlarda el bebek gül bebek yetiştirilip hormonlarla şişirilen, büyük bir itina ile beslenerek iç piyasada somon diye yutturulan sivas alabalığının havuzundan çıkıp açık denizlere salındığında başına neler gelebileceğini göstermiş maçtır.

    insan üzülüyor tabi.
  • hayatinda belki toplam 3 tane milli maci anca izlemis annemin dahi, 5. golun akabinde uzandigi kanepeden kafasini kaldirip "pes artik petkovic" demis oldugu karsilasma.

    o derece yani.
  • sonucunda sivassporumuz'un tur şansının devam ettiği maç. ikinci maçta alınacak 6-0, 7-1 gibi skorlar yiğidolara üst turun kapılarını aralayacaktır. *
  • teknik direktörünün* "bizim sehirde futbolcularimin alkol alma ihtimali yok" diyerek gurur duydugu* takimin*, dörtyüz küsür ayri bira türünün üretildigi ulke* takimina* yenildigi musabaka. *
  • bıraktım maçı, bi' süre sadece hayrettin'i izledim. ve o an anladım ki; umut sarıkaya bu adamdan ilham alıyor.
  • maçı kaybedenin sivasspor ya da bülent uygun olduğunu düşünmek, gerçeği ıskalamak demektir. bu maçın bize gösterdiği; türkcell süper liginin marka değeridir. süpperrr ligde iki senedir kafaya oynayan, ligi ikinci bitirerek şampiyonlar ligi ön elemesine katılan takımımızın halini gösteriyor.

    ligin büyük bütçeli takımları oyuncu transfer ederken, ederinden fazla para veriyorsa, aynı oyuncuyu gönderirken, sırf gitsin diye para ödemeyi kabul ediyorsa ve buna rağmen ilk ikiye giremiyorsa suç; kısıtlı bütçeyle, kimsenin istemediği oyuncularla ligi ikinci bitiren sivasspor'un değildir.

    başta erman toroğlu olmak üzere hakem yorumcuları ligi ve hakemleri etkileyerek ligi güya mücadelesi bol bir lig gibi adlandırıyorlar. mücadele dediğin topa sert girmektir, bizim ligin hususiyeti oyuncuya girmektir. oyuncuya kasti tekme atana kart gösterilmeyecek, hakem hocaları faul gibi faul olacak, kan çıkmazsa faul yok kabilinden açıklamalar yapacak, hakemden kart isteyen her oyuncuya kart gösterilecek. sonra ne olacak? sivasspor'un defans oyuncuları ilk faullerinde sarı kart görecek. suçlu onlar mı?

    geriden forvete top şişerek atağa kalkan, rakibi bozan, ayağa pas yapamayan, aynı anda hem sağ beki hem sol beki hücuma çıkan bir takım, ligi ikinci bitirebiliyor.

    bütün anadolu takımları her sezon üç hoca değiştiriyor, on yabancı gelip gidiyor, iki tane kongre yapılıyor. bir takım hocasının arkasında duruyor, transfere karışmıyor. o takım sadece yapması gerekenleri yaptığı için ligi ikinci bitirebiliyor. marka değerine dikkat!

    beş golü yiyen sivasspor değil türkcell süper ligidir. sivasspor kendi çapında ancak menajer oyunlarında gerçekleştirilen bir başarıyı elde ediyor. beş senede ikinci ligden, şampiyonlar ligi elemesine gidiyor.

    aziz yıldırım, süper lig yayın ihalesinin dört yüz milyon dolara çıkmasını beklediğini söyledi. ligin ikincisi böyleyken bu lig, dört yüz milyon dolar eder mi?

    zeminiyle, oyunuyla, yöneticisiyle, hakemiyle, teknik adamıyla, yorumcusuyla bu lig dört yüz milyon dolar ha... hadi canım.
  • sivas'ın beş yemeyiz hocası türbülentin ilk ciddi sınavı. umarım ciddiyetsiz bir skor çıkmaz. ayrıca trt'nin yayınlayacağı maç. benden tüyo.

    edit: ciddiyetsiz bir skor çıktı hakkaten.
  • bir sürü insan fenerbahçe'yi nasıl aziz yıldırım yüzünden sevmiyorsa sivasspor'u da bülent uygun yüzünden sevmemektedir, umarım bülent uygun kapak olmuş bu maç sonrasında fatih terim triplerinden çıkar ve efendi efendi işine bakar, bu millet pire yüzünden yorgan yakan bir millettir yazık olmasın sivasspor'a.
  • sivas bu maça 80li yıların milli takımı gibi başladı. ne işin var avrupada diyemiyorum, sivasa bank asya bile çok.

    arkadaşlarıma not: bugünkü sözlük performansımın ardından sigara içen sivaslılar tarafından dövülme ihtimalim var, yarım saate kadar gelmezsem polisi arayın.
  • bülent uygun'un kollektif uyum, pas organizasyonu gibi "iyi futbolun" ilkelerine fazlaca kafayı takmaksızın oluşturduğu, yıldırıcı bir sertlik, disiplin, takım savunması ve hedef santrafora şişirilen topların hızlı hücumlara dönüştürülmesine dayalı oyunun edirne sınırları dışında geçerli olmadığını gösteren maç.

    sivas'ın iki senedir benimsediği ve orta-alt sınıf lig takımlarına karşı çok büyük başarı elde etmesini sağlayan bu basit oyununun, saha içi organizasyonu ve teknik kapasitesi iyi üst düzey takımlar karşısında kolaylıkla çözüleceğinin ilk işaretleri geçtiğimiz iki sezonda istanbul takımları karşısında verilen ciddi sınavlarda ortaya çıkmıştı aslında.

    bu gece bir kez daha gözlemlediğimiz gibi topu ayağa iyi ve hızlı oynayan, pas akışını sağlayan, hücumda tempoyu yükseltebilen, kısacası "kaliteli" hücum oyuncularına sahip takımlar sivas'ın orta sahayı rakibe bırakan ve topun arkasına geçerek alan kapatmaya dayanan oyununu zorlanmadan çözüyorlar. öte yandan vasat oyunculardan kurulu, hücumda yaratabilmek için zorunlu olarak rakibini hatasını kollayan nispeten zayıf takımlar, neredeyse hiç hata yapmayan, daha doğrusu hata yapmasına neden olabilecek riski asla almayan sivas'ın bezdirici disiplini karşısında çakılıp kalıyor ve en sonunda hatayı kendileri yaparak ekseriyetle kontradan yedikleri bir golle teslim oluyorlar. bu sayede sivas zayıf takımları istikrarla yenerek, bu takımlardan epeyce barındıran türkiye liginde hep zirvenin eteklerinde kalıyor, ancak "iyi" takımları bir türlü yenemediğinden asla sonucu alamıyor.

    bu anlayışın tam tersini yerleştirmeye çalışan, kolay yolu değil çok daha zor olanı seçen, hatta bu nedenle oyuncu malzemesinin fundamental olarak zayıf olduğu türkiye liginde bir türlü istikrar yakalayamayan, buna mukabil zaman zaman türkiye'nin açık ara en iyi kollektif futbolunu oynatan bülent uygun'un hem saha içi, hem saha dışı antitezi için (bkz: ersun yanal)
hesabın var mı? giriş yap