• ben böyle bir şeyin sadece ihsan oktay anar'ın puslu kıtalar atlası'ndaki dertli karakterinin başına geldiğini sanıyorken meğer gerçekten yaşanmış.

    üzerine çeşitli tarihlerde 7 kez yıldırım düşen roy sullivan adlı abd vatandaşının platonik aşk sebebiyle hayatına son vermesi olayıdır.

    1936 yılında shenandon ulusal parkı'nda bekçi olarak işe başlıyor abimiz. her şey güzel giderken 1942 yılında bir gece çok şiddetli bir fırtına başlıyor ve rahmetlinin bekçi kulübesine de yıldırım düşüyor. kulübe yanmaya başlıyor ama abimiz kendisini dışarıya atıyor son anda. tam kurtulduğuna sevinecek iken üzerine de bir yıldırım düşüyor ve abimiz ayağındaki ufak bir yara ile bunu atlatıyor.

    1969 yılına kadar bu hatırayı etrafına anlata anlata yaşamaya devam eden abimiz bu tarihte bir gün kamyonetiyle dağ yollarında ilerlerken hava birden bozuyor. normalde arabalara yıldırım çarpma olasılığı düşüktür. yıldırım düşse bile faraday kafesi sayesinde içindekiler korunur.
    sullivan dayı, fırtınalı havada ilerlerken arabasına yıldırım düşüyor daha doğrusu aracın yanına düşüyor ama dayı bayılıyor ve kamyonet ileride bir yere çarpıp durana kadar öylece gidiyor. dayımız ayıldığında kaş ve kirpiklerinin yandığını görüyor.

    1970 yılında sullivan dayı evinin bahçesinde iken bu kez de yıldırım, yakınlardaki bir güç transformatörüne düşüp oradan da dayının sol omzuna sekip omzunu yakıyor.

    1972 yılında yine ulusal parkta bulunduğu bir günde maalesef 4. kez yıldırım düşüyor dayının üzerine ve saçları yanıyor. etrafta deli gibi koşturup son anda kurtuluyor ateşi söndürerek ama dayı artık kendisinin seçilmiş kişi olduğunu fark ediyor; fırtınalı havalarda yola çıkmıyor aracıyla, yanında su taşımaya başlıyor nereye gitse.

    bir sene sonra yani 1973'te parkta devriye atarken havanın bozulduğunu görüyor ve " ne olur ne olmaz " diyerek kamyonetine doğru koşmaya başlıyor ancak daha kamyonetine varamadan sol kolundan giren yıldırım sağ ayağından dayının ayakkabısını da fırlatarak çıkıyor.

    1976 yılında bir gün gökyüzüne bakıyor sullivan dede ve kara bir bulut görüyor. durumu anlıyor fakat kaçamadan ayak bileğinden vuruluyor bu sefer de.

    ve sonuncusu;

    dedemiz 25 haziran 1977 tarihinde güzel bir cumartesi sabahında balık tutmaya gidiyor. lâkin hava aniden bozuyor ve dedemiz başında kalan üç beş saç telinin de yandığı başından girip göğsünden çıkan 7. yıldırımla da tanışıyor.
    kendisini yere bıraktığı anda yanına göl civarındaki ormanlık alandan çıkan bir ayı yaklaşıyor ve dedemizin tuttuğu balıkları alıp gidiyor.

    dedemiz, guinness rekorlar kitabı'na " üzerine en çok yıldırım düşen insan " olarak giriyor.

    71 yaşına gelmiş olan yıldırım dedem, evli olmasına rağmen 40 yaşındaki bir hâtuna aşık oluyor fakat karşılık bulamıyor.
    bunun üzerine 7 kez yıldırım acısına dayanan bu koca yürekli adam aşk acısı denilen o melun o alçak duyguya yenik düşerek 28 eylül 1983 tarihinde kendi kafasına sıkıp gidiyor.

    cân verme gam-ı aşka ki aşk âfet-i cândur
    aşk âfet-i cân olduğı meşhûr-ı cihândur

    ~ fuzulî ~
  • çapmamıştır, teğet geçmiştir. çünkü çarpsa öldürdü. bakınız; ölebilirdi demiyorum, ölürdü diyorum.

    yıldırım; 10-100 milyon volt, 20-200 bin amper, 30 bin °c sıcaklığa ulaşabilen devasa bir doğa olayı. yakınınızda, ağaca, araca filan düşmüştür ama doğrudan size çarpmamıştır. çarpsa ölürsünüz çünkü.

    bu arada çoğumuz muhtemelen hiç yıldırım düşmesi görmedik. çünkü genellikle yıldırım yere düşmez, yerden bulutlara yükselir. bu da başka bir günün konusu. kalın sağlıcakla.

    istek üzerine ekleme: malumunuz yıldırım yerle, bulutlar arasında gerçekleşen bir elektrik boşalmasıldır. bu elektrik transferinde çoğu zaman yer pozitif, bulutun ise yere bakan kısmı negatif yüklüdür. bulutun yere yakın, çevrenin nemli (genellikle sağanak yağışlı) olduğu zamanlarda hava iletken bir hale bürünebilir. işte böyle iletken havada, yerle bulut arasında büyük bir potansiyel yük farkı varsa, yerden buluta doğru bir elektrik boşalması gerçekleşir.

    bu durumun tersi de olabilir. yani yıldırım düşebilir de. bulutun pozitif, yerin negatif yüklü olduğu durumda gerçekleşir. ama ilk dediğim gibi bu çok nadir bir olaydır. muhtemelen hiç görmediğimiz bir olay.
  • bahse konu dayı buradan izlenebilir:
    https://youtu.be/ri4wo0qraae
    benjamin button’daki komik hikayelerden biriydi.
  • bizdeki bir hasta “ böğrüme öküz oturdu” demiş, bunun bir acı tasviri olduğunu bilmeyen yabancı doktor arkadaş da hastayı travma odasına çekip panikle tomografiler,mr’lar istemişti.
    adamın yıldırımı da bizim teyzenin tarifi gibi olsa gerek.yoksa yıldırım gerçekten çarpsa aşk acısı falan kalmazdı*
hesabın var mı? giriş yap