• en sonunda * bitmek üzere olan tören.
  • the lord of the rings:the return of the king ile 11'de 11 yapilarak ben hur'un ve titanic'in geride birakildigi odul toreni.*****
  • aday oldugu tum dallarda odulleri toplayan the lord of the rings: the return of the king'in oscar tarihine gectigi toren. bi noktadan sonra oscar heykelcikleri yerine yuzuk vermeye baslayacaklarini sanmistim.
    mukemmel ve cok keyifli bir organizasyondu; billy crystal, robin williams, adrian brody gulmekten taklalar atmamiza neden oldu.
    (bu entry 5 saniye gec yazilmistir.)
  • turkiye saatiyle 01:00'de kirmizi hali gecisi ile baslayip, 07:00 civari the lord of the rings:the return of the king'in zaferi ile sonuclanmis olan gece. billy crystal'in sunumu ve espirileri guzeldi. (misal: mrs. billy crystal) bob hope'a yapilan vefa fragmani goz yasartici cinstendi. her yeni kategori aciklanirken, "yuzuklerin efendisi" adaysa, elimdeki ugurlu listeme bir centik attigim, yeni zelanda'daki herkese tesekkur ettigim, uykusuz kaldigima ve su anda masamda leyla leyla oturduguma degmis olan bir torendi. akademi'ye olan guvenimiz bu kez sarsilmadi. ama ntv'nin mutercim tercumanlari ile muserref olmasak da olurdu.
  • saat 10.00 ve 22.00 da ntv de tekrarinin izlenebilecegi toren.
  • bütün tahminlerin tuttuğu hemen hemen hiç bir sürprizin yaşanmadığı oscar gecesi. the return of the king'in damgasını vurduğu ve diğer filmleri bariz gölgede bıraktığı, ayrıca izlemek uğruna bütün gece uyumadığım ve şu an işyerinde otururken bile sallandığım törendir.
  • gozlerden kacan ancak geceye damgasini vuran bir diger olayda jack black ile yanindaki elemanin "tesekkur konusmasi bitti" muziginin aslinda sozleri oldugunu aciklayip sarkiyi soylemeleri olmustur: "you're booring.. catherine zeta jones is sitting here but she's snoring, cause you're borinnngg" gibi bir seydi.
  • sabaha karsı sıcacık yatagımdan manyakca bir dürtüyle kalkıp son iki saatini izledigim toren. cok surprizsizdi gercekten ve bir oscar töreni için fazla çekişmesizdi. çünkü lord of the rings aday oldugu tüm kategorilerde ödül aldığı gibi kimse de dogal olarak buna sasirmadi. herkes zaten lord of the ringsi alkislamaya gelmis gibiydi. ama iyiydi, hoştu.

    ayrıca 22 kategoride yaptıgım tahminlerden yalnizca 6 tanesinin tutmadigini gorunce kendimi adeta küçük bir sevin okyay zannetme yanilgisina düşüreyazan törenoldu bu. halbuki formül basitti, adının geçtiği her yerde lord of the rings birinciydi, belliydi. esas kategorilerden de sadece leading actor'de johnny depp beklerken fazla abartılı buldugum oyunculuguyla mistik nehirdeki sean penn çıkageldi, hayal kırıklığı oldu bana da sabah sabah. gerçi benim seçimim tamamen duygusaldı, tamamen kadınsıydı, gönlümden geçendi, yüreğimde yatandı. -ayrıca johnny depp'i o tartışmasız ve anlaşılmaz karizmasıyla birlikte orada otururken görünce düşünmeden edemedim ki bir kadının johhny depp'ten hoşlanmamak için çok az sebebi olabilir.
  • gecenin en komik ani - tabii ki de blake edwards haric - will ferrell ve jack black'in sarkisi idi. en sahane kadin kanimca angelina jolie, en nefis abimiz de geceye sadece kavalye olarak katilmis olsa da stuart townsend idi. tim robbins'in mesajini roluyle ilgili olarak cinsel tacize ugrayan cocuklar uzerine vermesi ama sean penn'in kendini tutamayarak bir cirpida lafini inceden soktuktan sonra odulu efendilikle kabulu takdire sayan idi. elin gunun aylardir pohpohlamasiyla kendini ciddiye almakta sinir tanimamis, aslen ve daima bizim icin bir ghost buster olarak kalacagini unutmus olan bill murray'nin sean penn adini duymasiyla alenen mora donmesi gercekten bir saheser idi. coppola'larin - her ne kadar filmlerini sevsem de kendisine katlanamadigim sofia dahil - snobluklari cileden cikartmaya yeterli idi. lotr ekibinin artik birbirlerini dunya ahiret kardes ilan ettiklerine, filmin adi her okunusunda bizzat kazanan olmasalar da gozleri yasararak tepki vermeleri kanit idi. charlize theron'un gozyaslari oscar odulu verilen kadinlarin aglamasi ekolune devam niteliginde idi. gecenin agizlara pelesenk olmus, sinir etmis lafi 'yeni zelanda'da tesekkur edecek kimse kalmadi, ehiehiehi' idi.

    ya bu arada annie lennox odulunu alirken howard shore'a ron howard mi dedi yoksa bana mi oyle geldi?

    edit: ron howard degil, "fran, howard bidi bidi" diyerekten howard shore ve yanindaki diger kadina tesekkur etmis dediler. annie lennox icin sevindim.
hesabın var mı? giriş yap