• adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştır.

    olay anının videosu

    samsun'da, 33 yaşındaki osman ç., 9 yaşındaki a.m.a. isimli kızın kafasına parke taşıyla vurup kaçtı. korkunç olay güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. olayın ardından soruşturma başlatan polis, saldırganı cinsel tacizden yakalayıp gözaltına aldı. ifadesi alınan saldırgan serbest bırakıldı.

    erzurum'da evinin perceresinden havalı tabancayla ateş ederek sokakta oyun oynayan 4 yaşındaki sümeyye boz ile 6 yaşındaki ikra kaya'yı sırtından vuran 27 yaşındaki ömer murat akçay'ın ardından benzer bir durum da samsun'da yaşandı. iddiaya göre atakum ilçesi'nde inşaat işçisi osman ç., evinin önünde arkadaşlarıyla bisiklet süren 9 yaşındaki a.m.a. isimli kıza saldırdı. eliyle arkasına gizlediği büyük bir parke taşıyla yavaşca gelen osman ç., arkası dönük küçük kızın başına sert bir şekilde vurdu. biranda yere yığılan kız kendinden geçti. saldırgan ise olay yerinden kaçtı. çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.

    yaşanan bu olay bölgedeki bir güvenlik kamerasına da saniye saniye yansıdı. ambulansla samsun eğitim ve araştırma hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. sağlık durumu iyi olan a.m.a. bir süre hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edildi.

    tacizden gözaltına alındı, serbest bırakıldı

    olayın ardından kaçan şüphelinin yakalanması için polis soruşturma başlattı. güvenlik kamerası görüntüleri incelendi. bu olaydan 2 ay sonra yine atakum ilçesi'nde otobüs durağında otobüs bekleyen bir kıza tacizde bulunan osman ç., vatandaşlar tarafından polise teslim edildi. polis tarafından gözaltına alınarak merkeze götürülen şüphelinin 9 yaşındaki a.m.a.'yı darp eden kişi olduğu güvenlik kamerası görüntülerinden tespit edildi. küçük kız ve ailesi merkeze çağrılarak teşhis yapıldı.

    güvenlik kamerasındaki kişinin kendisi olmadığını savunan osman ç., böyle bir olayı hatırlamadığını söyledi. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen osman ç., her iki olay nedeniyle çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrolle serbest bırakıldı.

    (bkz: adaletini sikeyim türkiyem)
  • buraya baya uzun bir şey yazmıştım ama sildim, artık çok yoruldum. özet geçeceğim:
    1-) nasıl malın ayıplısı, hatalısı, bozuğu varsa insanın da var. hiçbir akıl hastanesi veya cezaevi düzeltemez. kaynaklar sınırlı, bu şahıs bozuk ve çoğunluğun iyiliği için uyutulmalı.

    2-) çocuk yaparken 3 yaşında hangi spora yönlendireceğinizi düşünmeden önce, dünyaya hangi muhitte getireceğinizi düşünün. kiralara bakın. bir muhitteki evlerin satış rakamları çok yanıltıcıdır, ama kira daima dürüstlük yemini etmişcesine doğruyu söyler: parke taşıyla çocuk kafası ezen delilerini ayak bağı olmasın diye sokağa salıyorlar mı, muhitin geneli aynı köyden çıkma mı, alt katınızda dillerini anlamadığınız 3 aile birden yaşamaya başlayacak mı, sıradan bir yaz günü olağan şekilde sokakta su içtiğiniz için öldüresiye dövülecek misiniz, kızınız kafasına parke taşıyla vurulduktan takriben 8-9 yıl sonra yine sıradan bir yaz günü normal olarak şort giydiği için yumruklanacak mı, şiddet, gürültü, koku, açık havada spor imkanı, sokakta duyacağınız telefon konuşmalarının dili, göreceğiniz tabelalarda yazanları anlayıp anlayamayacağınız, hepsi için kirayı dinleyin.
    kira bir müneccimdir, duymak isteyene her şeyi tak tak söyler. eğer o kiranın istendiği yerde oturamıyorsanız böyle bir ülkede çocuk yapmayın artık. çocukla geçerken çocuğu kucağınızdan yere bile indirmemeniz gereken mahalleler, ilçeler, şehirlerden doğru sabah yüzme kursuna, öğlen piyanoya, akşam kendoya gönderseniz, bisikletin en güzelini alsanız ne yazar, sokakta oynarken cahil aile yumurtası sinirli pedofilin hışmına uğradıktan sonra.
  • ifadesi alınıp serbest bırakılmış.

    meali, çocuğunuza veya bir yakınınızın başına böyle bir iş gelirse hiç polisle, mahkemeyle uğraşmayın, hakkınızı hukukla aramayın; suçluya kendi adaletinize göre hüküm verin ve uygulayın.

    allahım kafayı yicem en sonunda...
  • öldürün gitsin orospu çocuğunu, bu video kaydı idam edilmesi için yeterli delil. yaşamasına ne gerek var amk?
  • bir savcinin, hakimin, emniyet mudurunun, akp yoneticisinin cocugunun basina vurmadigi icin buyuk bir sucu olmayan ve serbest birakilan kisi.
  • benim kızıma boyle bir sey yapsalar 40 kez ağırlaştırılmış müebbet bile alsam bu adamı öldürürüm. silahla falan da degil. direk bıçaklarım orospu çocuğu can çekişe çekişe gebersin.
  • hareket kızı öldürmeye teşebbüs, serbest bırakmak ise suça teşvikten başka bir şey değil.

    şimdi o kızın babası aynı taşla o şerefsizin kafasına vursa ceza alır emin olun.

    işte yeni türkiye tam olarak bu.
  • samsun'da bu tip olayların yaşanmadığı bir atakum kalmıştı, bu oksijen israfları oraya da geldiler.

    aslında video endişe sahibi insanların tepki vermedikleri sürece, kendilerini ve çocuklarını koruyamayacaklarını göstermesi açısından iyi bir örnek.

    çünkü atakum samsun'da yaşıyor olmaktan endişe duyan insanların kaçma noktası.

    çocuk için ayrı adalet için ayrı üzüldüm.

    o parke taşı yaklaşık 3 - 4 kilo bir ağırlığa sahip ve bir çocuğa kasıtlı olarak isabet ettirilmiş.

    mahkeme ise adli kontrol ile serbest bırakmış.

    ne diyelim?

    çocuğa sağlık, adalete toplum vicdanını temsil etme yeteneği dileyelim.
  • asıl suçlu olan bu toplum zararlısı kişiyi serbest bırakan hakim/savcıdır. saldığınız kişi yarın başka bir çocuğun başına taşla vurup öldürse hesabını kim verecek şerefsizler!
  • bu tip akıl hastaları cezaevine konulamaz sevgili dostlar. yine dört duvar arasına konur ama mahpushanelerde değil, ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde. insanlara zarar vermeye iten duygu ve düşüncelerin tespiti yapılır muayene sonrasında. konulan teşhise göre de ağır ilaç tedavisi görmeye başlar.

    tedavi görmesi için hastaneye yatırılan "hasta," böylelikle toplumdan da soyutlanmış olur. tabipler şiddet meyli gösteren bu tip insanları sadece toplumdan değil, diğer hastalardan da tecrit eder. türkiye'nin tam teşekküllü kliniklerinin sayısı öyle az öyle yetersizdir ki kapasite fazlalığından ötürü, fiziki yetersizlikten ötürü türlü sorunlar yaşanmaktadır.

    köprü yol baraj gibi işleri önceleyen devlet baba, her nedense bu tip eksiklikleri görmez. üzerinden demiryolu da geçen en uzun köprü, iki yakayı deniz altından birleştiren dev proje, kainatın en büyük adalet sarayı gibi etkileyici çalışmaları büyük bir övünçle halka arz eden siyasal erk, her nedense "dünyanın en büyük akıl hastanesini inşa etmek" istemez.

    antidepresan kullanımında dünya lideri olmaya aday türkiye, 50 yılını devirmiş, ihtiyaca yanıt veremez hale gelmiş birkaç devlet hastanesiyle bu yükü sırtlamaktadır. yüzlerce yatak kapasitesine sahip, hasta takip kameraları ve onlarca tabibi olan, muasır çizgiyi yakalamış güzel hastanelere ihtiyacımız vardır.

    kendine zarar vermek isteyen, bu sebeple de el ayak bileklerinden yatağa sabitlenen bir akıl hastası, aynı koğuşta kalan bir arkadaşından çakmağı vermesini istiyor. arkadaşı veremem olmaz diyor. seni öldürürüm ilk fırsatta, tehditlerine dayanamayan hayli yaşlı amca çakmağı adama veriyor.

    gövdesinden, el ve ayak bileklerinden yatağa sabitlenen, atak dönemindeki hasta, çarşafı ateşe veriyor ve mutluluk, heyecan ve de merak dolu gözlerle olacakları seyredalıyor. alevlerin büyümesiyle sağ kol ve kalçası yanmaya başlayan adam, neredeyse sevinç çığlıkları atacak.

    koridoru iyiden iyiye saran duman ve diğer hastaların çığrışlarıyla hastabakıcılar doktorlar koğuşta bitiyor ve şok oluyorlar. adamı çözmeye, bir yandan da alevleri söndürmeye uğraşıyorlar. niye anlatıyorum şimdi bunu? yer yok görüyor musun? bu adam tek kalsa erişebilir mi hiç çakmağa kibrite...

    geçirdiği ruhsal buhran sonucu, ranzasında uyumakta olan koğuş arkadaşının gözlerini oyan adamı anımsıyorsunuzdur sanırım. hastaneler yet-mi-yooor!

    yalnızca dokuz yaşındaki suçsuz günahsız bir sabinin kafasına kocaman taş indiren bir adam için "öldürelim ibneyi" demek ziyadesiyle yanlış olur. toplumu oluşturan tüm bireyleri, konu komşuyu, eşi akrabayı "ruh sağlığı normal birer birey sanma eğilimimiz" asıl yanıltıcı ve yanlış olan.

    bu adam "normal" değil işte arkadaşlar. bunu anlamak için hekim olmaya gerek var mı ki? kişinin ifadesinden ve vaziyetinden vareste bi şe söyleyeceğim izninizle. o adam, o hasta adam, ister miydi böyle bir psişik ahvalde olmayı? kim ister ki hem? atak dönemini böyle ağır geçirme sebebi neydi acep? yok mu mesela onunla ilgilenecek biri? ilaçlarını alabiliyor mu? daha doğrusu, ilaç alıyor mu ki? bir ruh hekimine gitti mi evvelde?

    allah yardım etsin deyin siz yine de! anlıyorum son derece öfkelisiniz ama bu adam "hasta."
hesabın var mı? giriş yap