çanakkale domatesi

• şu sıralarda manavlarda, sebzecilerde bulabileceğimiz, varolan en harika tadlardan birine sahip, içi kıpkırmızı ve çekirdekli, mis kokulu, tatlı mı tatlı bir domatesimizdir kendisi. hani hormonsuz denen o dünya harikası şey. elma gibi ısırarak yenesi, salatada kullanılası, sos yapılası.
• (bkz: domates receli)
• özellikle kahvaltıda ne güzel yenir. kabukları soyulmuş, küçük küçük doğranmış, üzerine maydanozla renklendirilmiş, limon ve zeytinyağı gezdirilmiş...ama çanakkale domatesi diye alıyosunuz, o kocaman domatesler bile içi kof, yeşil damarlı, kalın kabuklu, tatsız çıkabiliyor. kesilmişlerini görmeden ve tanımadığınız satıcılardan almamakta fayda var.
• bir domates markası...
  
  ancak kendine özel bir ambalajı olmadığı ve diğer domatesler tarafından kolayca taklit edilebildiği için, kesmeden gerçek olup olmadığı anlaşılamamaktadır. bu yüzden birçok tüketici aldanabilmektedir.
• geçen gün ziyaret ettiğim bozcaada'da 250gr.lık reçeli 6ytl ye satılan sebzedir.
  reçeli yapılmadığında bu güzel çanakkale domatesi, buzdolabından alınıp alınıp ,tuzlamaya gerek duymadan,koklaya koklaya yenilir. istanbul'da 3 ytl vererek alınan bu güzel sebze son gittiğim çanakkale salı pazarında sadece ve sadece 50kr.tu.
• moda caddesi'nde kolonlu binaların sonlarına doğru, yerde meyve sebze satan bir "seyyar amca" vardır. o hasını satar domatesin. son zamanlarda halis mulis çanakkale domatesi getiriyor, ben de kilolarca yiyip gaza gelip hakkında yazıyorum işte.
  
  hakkında entryler yazdıran içi dışı bir kırmızı domates.
• bu domatesse diğer kırmızı yuvarlak şeyler ne ki dedirten domates
• çanakkale domatesi yumuşak olur. dışının illa kıpkırmızı olması gerekmez. hatta diyebilirim ki, homojen bir şekilde kıpkırmızı olan domateslerden uzak durmak gerekir, basmışlardır ilacı, basmışlardır gübreyi.
  
  çanakkale domatesi şekilsiz olur. gördüğünde yemek istemeyeceğin kadar şekilsiz olur.
  
  ama gerek yemekte olsun, gerek salatada olsun, en güzel tadı o verir. diğer domatesler yanına bile yaklaşamaz.
  
  yetiştirmesi zahmetli değildir. diğer domateslerle aynıdır. hatta daha büyük olduğu için, ticari olarak daha başarılıdır ancak ticari olarak başarısız olduğu bir nokta vardır.
  
  çanakkale domatesi, o kadar yumuşak ve dayanıksızdır ki, nakliyeye gelmez. kasalarla uzağa götürmeye kalkarsanız, hemen ezilir. bu yüzden yetiştirmek mantıklı değildir. sadece çanakkale yetişir, sadece çanakkale ve etrafına satılır. çanakkale'de yediğiniz domatesin aynısını istanbul'da bulmanız zordur. istanbul'a gelenler nispeten sert olan çeşitlerden seçilir. (çanakkale domatesinin üç çeşidi vardır, isimlerini unuttum şimdi ama biri daha sert, biri daha yumuşak, biri de daha büyüktü) bu sert olan domatesler de, gerçek anlamıyla çanakkale domatesinin tadını vermez.
  
  çanakkale'ye gidenler, mutlaka domates alsın da gelsin. özellikle yaz aylarında. zaten 2-3 kilosu 1 lira oluyor. o derece ucuzluyor.
• çanakkale gibi domatestir. haziranın ortalarında kösedere köyünden çıkan ilk domatesler çanakkale cuma pazarı'na gelir. yapılan pazar sonrası eve dönüldüğünde mutfak lavabosuna bir poşet domates ve elde tuzluk ile yumulmak gerekmektedir. budur.
• (bkz: eceabat domates festivali)