• basta gelen.
    baska bir seye gore onde bulunan.
  • (bkz: önceki)
  • bir murathan mungan siiri;
    " çıktığım dağlar küllenirdi içimde
    sessiz, serin sulara inerdim
    ceylanlardan önce

    sular yıkayabilirdi beni o zamanlar
    güneş alırdı içimin avlusunu

    uyurken sızlıyor içimdeki can:
    kanlısıydım öldürdüm
    çoğaldı düşlerim
    uyuduğum uyku artık ikimizin yerine
    sanki o sağ ben ölüyüm
    her gece her gece her gece "
  • dershanemde (bkz: mef) bir sınıf arkadaşımın adı. zawallıcık düşüncesiz ebeveynlerinin kurbanı olmuş ve,
    - bunun bi de kardeşi olmuş, adını sonra koymuşlar..muhara hohara..
    şeklindeki münasebetsiz esprilere (yapan da ben) maruz kalmıştır..
  • (bkz: öncelik)
  • önce - sonra içerikli resimlerde kötü olan.
    (bkz: tedaviden önce tedaviden sonra)
  • bir metin altıok şiiri.

    hazırlandım titizlikle
    suya
    baktım
    dinledim
    bir kuyuyu
    gül kokladım
    ve tuzu tattım
    tutup bir çocuğu
    okşadım muhabbetle
    böyle böyle başladım
    seni gerçekten sevmeye
  • önce. bir özdemir asaf şiiri.

    ağaçlar çizerdim, yeşillenirdi;
    çizdiğim ağaçlara çizdiğim kuşlar gelirdi.

    ormanlar düşünürdüm, uyurdum,
    düşündüğüm ormanlarda kaybolurdum.

    anı kuyularından çekmek bir yudum acı su,
    bir yudum acı su, çekmek anı kuyularından, soğuksu.

    bilmedim bu, ya bir korkunun duygusu,
    bilmedim bu, ya da bir duygunun korkusu.

    kent dayanıyor bahçenin duvarlarına,
    yeni bahçeler çiz, gözlerinin kuşlarına.

    hazır kent dayanmışken bahçene
    kuşlarını gözüne sal, götür ağaçlarına.

    bir de bunun katledilmiş versiyonu var ki şöyledir:
    (bkz: traduttore traditore)

    first

    i used to draw trees, they used to leaf out;
    birds that i drew
    used to come to the trees that i drew.

    i used imagine forests, and i used to sleep,
    i used get lost in forests that i had imagined.

    drawing a sip of bitter water from the wells of the reminescence,
    a sip of bitter water, drawing it from the wells of remiscence,
    chilly water.

    i dunno whether it’s a feeling of fear,
    or a fear of a feeling, i dunno.

    the city is bearing down on the walls of your garden,
    draw other gardens for the birds of your eyes.

    now that the city is bearing down on your garden
    free your birds, take them to your trees.
  • ön diliyle. önden, önü kapatmasınlar diye.
hesabın var mı? giriş yap