• edit: siz ne güzel insanlarsınız, mesaj kutuma mesajlar yağdı, herkes geçmiş olsun demiş, çok çok teşekkür ediyorum, çoğu kişinin yaşadığı bir problem olduğunu üzülerek gördüm. siz paylaşıp, ben okudukça yalnız olmadığımı hissettim. bir-iki kişi bana gülmüşler, normal karşılıyorum belki çok daha büyük sıkıntılarla uğraşan insanlardır, yaşadığım olay hafif gelmiştir, olabilir, biliyorum daha kötüleri var hayatta, okudukça çoğunuza hak verdim, dikkatli olmalıydık, anlatmaya çalıştığım gibi bizim de gereksiz bir güvenimiz söz konusuydu. tekrar herkese teşekkür ederim, mesajların hepsine geri dönemedim mutlaka yanıt yazacağım, birisi kuzeninin evi varken neden taşa oturdun demiş, nakliyeciler ha geldi, ha gelecek derken evden ayrılamadığımız için.

    şu an evimin boş bir odasında oturmuş, ağlıyorum, sinirlerim öyle yıprandı ki 3 gündür.

    tayinim istanbul'a çıktı ve ben görev yaptığım doğu ilinden eşyalarımı aile evine gönderdim, ailem balıkesir'de yaşıyor. ben de daha sonra balıkesir'e gittim okullar tatil olunca. okullar açıldığında istanbul'a taşınacaktım.

    istanbul'a taşınma zamanım gelince bir nakliyat şirketi aramaya başladık. birçok yere girdik, çıktık. fiyatı uygun gelmediği için dolaşmaya devam ettik. ekonomik olsun diye düşünmek zorundaydım, çünkü o kadar para ayırabiliyorum.

    gözümüze x nakliyat şirketi takıldı. girdik, konuştuk. bize küçük bir araç yeterli dedik, şu kadar parça eşyamız var, istanbul'a gidecek falan, detayları verdik. her şeye tamam, olur dediler, biz de "gün olarak ayın 14'ü olur, 15'i olur, eşyalar hazır, hangi gün aracınız müsait olursa biz müsaitiz" dedik, 1200 tl'ye anlaştık. hatalıyız çünkü o an yazılı hiçbir belge yani ne zaman alınacağı, ne zaman teslim edileceği ile ilgili hiçbir belge talep etmedik. siz aynısını sakın yapmayın, kendiniz hazırlayın mümkünse sözleşmenizi.

    neyse... oradan ayrılırken hani sebebini bilmediğiniz bir güvensizlik hissi oluşur ya, içimden öyle bir güvensizlik hissi geliyordu ama sonra iyi niyetimden midir bilmiyorum. kendimi telkin ettim, bir şey olmaz, balıkesir kalabalık ama tanıdık, küçük de bir yer, esnaflık ilişkileri hala var, insanları iyidir" gibi birçok saf düşünceyle bu güvensizlik duygumu göz ardı ettim.

    pazartesi günü yani ayın 14'ünde, sabah 09.00'da geleceklerdi bir araçla. biz o gün eşyalar alınmadan önce, istanbul'daki eve gidelim diye kız kardeşimle beraber yola çıkacağız.

    saat 09.00'da gelmeyince aradık, öğlen 12'ye doğru geleceklerini söylediler. neyse "herhalde bir aksilik oldu" dedik. kardeşimle ben yola çıktık balıkesir'den. annem ve babam evde nakliyecileri bekliyorlar.

    balıkesir'deki evimize öğleden sonra 2 civarı gelmişler ama küçük bir araçla değil, büyük bir tırla, başkalarının da eşyaları var üstelik içinde. babam sorduğunda bir aksilik olduğunu, x şirketinin küçük aracının bozulduğunu, y şirketinin aracını yolladıklarını, gelecek tırın yarısının boş olduğunu, taşımalarını istiyorsak ancak böyle taşıyabileceklerini söylemişler. babam da eşyaları yükledikten sonra yola çıkacağı için önceden otobüs biletini almıştı, her şey hazırdı, e biz de yola çıkmıştık, duruma bozulsa da sonuçta razı olmuş.

    saat 15.00 civarı eşyalarımızla ayrılmışlar, akşam geç saatlere doğru teslim edeceklerini söylemişler. akşam 21.00 civarı istanbul'da oluruz demişler. tamam demiş babam, sonra da yola çıkmış, biz kardeşimle istanbul'a vardık, kuzenime gittik, bekliyoruz eşyalar gelecek diye, gelmedi, aradığımızda "yanlış anladınız, yarın sabah 9 demiştik" dediler. belki gerçekten yanlış anlamışızdır diye "peki" dedik. o gece kuzenimde kaldık, sabah olduğunda erkenden kalkıp eve gittik gelecekler diye, bu arada aracımız olmadığı için sürekli metrobüs- minibüs indi-bindi yaptık. tekrar telefon ettik ama o başka birinin eşyalarını bırakıyoruz diye akşama doğru geleceklerini söylediler. haklı olarak sinirlendik, her şey gecikti. hem madem önce onun eşyaları bırakılacak, neden bizim eşyaları en son almaya geliyorsun? bildiğim kadarıyla tıra en son hangi eşyalar yüklenirse önce onlar bırakılır.

    neyse dedik, sağlık olsun canımızı sıkmayalım. geç olsun ama eşyalarımızı getirsinler diye sabrettik. bir yandan ters bir şeyler oluyor diye endişeliyiz. o gün sabah eve gittik, yine geldi-gelecekler diye boş evde öylece akşama kadar odanın birinde yerde oturup bekledik, kuzenime gidemeyiz çünkü gün içinde o da, biz kendi evimizde olacağımız için plan yaptı kendi halince, akşam olunca sağ olsun 6 yıldır tanıdığım komşu teyzem bizi evinde ağırladı ama onları rahatsız ediyor muyuz acaba diye çok üzüldüm. çünkü insanların başka planları olabiliyor, bizi ağırlamak zorunda değiller ki...

    ertesi gün oldu yani ayın 16'sı... bekliyoruz gelecek diye, telefonda hala sakinliğimi koruyup insan gibi soruyorum "neden böyle oldu, niçin bizi böyle mağdur ediyorsunuz", derdimi anlatmaya çalıştım. meğer bizimle aynı tırda eşyaları olan adam, eşyaları taşıtmaktan vazgeçmiş, eşyaların arabada kaldığını ve bir çaresi bulunana kadar gebze'de bekleyeceklerini söyledi, anlatamıyorum, "beni ilgilendirmez ki bu durum" diyorum, "siz benim eşyalarımı bir şekilde bana teslim etmelisiniz" diyorum, adam bana "köprü gidiş-geliş paramı verirseniz gelirim" diyor. telefonda tartışıyoruz, beni tanıyanlar ne kadar nazik konuştuğumu bilirler, adama bu durumun sorumlusunun kendileri olduğunu ve zararlarını benim karşılamamın mümkün olmadığını, çok mantıksız olduğunu anlatamıyorum. özür dileyip kapattı, ben onlar gelene kadar dışarıda abonelik işleriyle uğraşıyordum, üstüm başım, saçım başım her biri bir yerde, ordan oraya yolluyorlar, nakliyeci babamı aramış, konuşmuş ve para istemiş, babam da tamam gel konuşuruz gelince, demiş, babam birkaç kuruş fazla verelim de getirsinler artık, lanet olsun dedi herhalde.

    akşama kadar o boş evimizde yine bekledik ha geldiler ha gelecekler diye, koltuk yok sandalye yok, üstüm başım, iyice perişan oldum, temiz çamaşırım hiçbir şeyim yanımda değil. komşumuz bize bir kilim verdi sağ olsun, onun üzerinde oturuyoruz, istesek yardım isteriz evet ama insanları rahatsız etmek istemedik. o kadar sinirleniyordum ki ailemizin temiz kalpliliğine, niye uyanık insanlar değiliz?

    akşam tekrar aradığımızda bir iki saate geleceklerini söylediler, ben dedim baba bu boş evde böylece oturmayalım, kalk kuzenime gidelim, bu adamlar gelmez dedim. kuzenime gittik. akşam defalarca aradık telefonumuza yanıt vermediler, artık sabah olduğunda savcılığa gidip suç duyurusunda bulunacaktım. resmen psikolojik olarak bizi yıprattılar, sonra can sağlığı daha önemli, üzülme dedim kendime. enayi yerine konmak aslında insanı sinir ediyor ve neden daha dikkatli olmadığımı düşünmek...

    nihayet bu sabah telefon geldi, sabah saat 06.30'da, evin konumunu istediler, geliyoruz dediler, kalktık eve geldik, hızlı hızlı eve taşımaya başladılar eşyaları, sevdiğim küçük bir kitaplığım vardı, kırmışlar, indirip tekrar yüklerken parçalanmış, çok üzüldüm, onun dışında bir zarar yoktu.
    anlaşmamıza göre 1200 tl ödeyecektik, çok az eşyam vardı, 600 tl'sini başta vermiştim, kalanını teslimatta ödeyecektim, 550 tl ödeyeceğimi çünkü kitaplığımı kırdıklarını söyledim "hayır, bize 800 tl ödeyeceğinizi söylediler" dedi, arayın dedim kim dediyse onu, ama sinirimden artık titriyorum, beyefendi dedim bakın size bizi bu şekilde mağdur ettiğiniz için hiç ödeme yapmamam gerekiyor ama ödeme yapıyorum, hatta siz "hanımefendi sizi mağdur ettik şu kadar ücretinizi almıyoruz" demelisiniz ama üzerine para istiyorsunuz dedim, yok ben araba değiştirdim, masraf yaptım, zarar ettim paramı ver dedi, ben izah etmeye, haklı olduğumu anlatmaya çalıştıkça beni duymuyordu, paramı ver diyordu, evde iri yarı iki-üç adam, babam bize bir şey yapmalarından çekindi sanırım sakince konuşmaya çalıştı. neden polis çağırmak aklımıza gelmedi bilmiyorum, sizin başınıza gelirse siz benim gibi yapmayın. bir an önce defolup gitsinler diye paralarını verdim.
    paralarını verdim ama böyle aptal yerine konmak o kadar sinirlendirdi ki beni...
    şu an ne yapabilirim, bilmiyorum.

    elimde ödeme yaptığım makbuz var, taşıma yapan aracın plakası, nakliyecilerin numarası var sadece, dükkanlarını biliyoruz. başka bir şeyim de yok.
    x ve y şirketinin adını merak eden olursa özelden söyleyebilirim.

    başka insanların da bizim yaşadığımızı yaşamaması için yazdım tüm bunları. para kolay kazanılmıyor, insanların bu kadar çıkarcı olmalarını anlayamıyorum, hem eşyamı kırıp, köprüden geçiş ücretini ödememek için üç gün bekletip hem de üzerine fazla paramı aldılar. ben yine de elimdeki makbuzla hakkımı aramaya çalışacağım.

    edit1: anlatım bozuklukları ve imla
  • elde evrak, sözleşme olmaması dışında baştan sona firmanın sorumsuzluğu olan rezalet. tavsiyem şudur ki firmayla muhatap olmadan bir arkadaş, yakın, eş dost avukat var ise onun firmayla iletişime geçmesidir. olay yargıya intikal etse bile bu kadar iyi niyetli düşünen bir insanın mahkeme koridorlarında zevk almayacağını düşünerek aba altından sopa göstererek firma yola getirilebilir. gerçekten üzücü bir olay, geçmiş olsun.
  • eskiden kendi çapında "küçük esnaf" güvenilir olanlardı. lafla, sözle iş yapılırdı güvenip.
    ne yazık ki artık kurumsal olmayan, mahalle arası vb. esnaflarla iş yapılınca mutlaka bu ve benzeri olaylar yaşanıyor.

    daha yeni ev taşıdım evde bir elektrik işi vardı. adam geldi ve fakat işi tamamlamadan(malzemesi eksikmiş) gitti. 250tl de paramızı aldı, gelip tamamlayacağını söyledi. gidiş o gidiş.
    yine mahalle arası bir halı yıkamacıdan koltuklarımızı yıkaması için hizmet istedik, adam bizi 2 gün evde esir etti "yarım saat sonra geliyoruz abla, 45dk sonra ordayız abla..."

    başlıkta bahsedilen olaya çok üzüldüm. kendi yaşadıklarımı da hesaba katarak ben artık mahalle esnafına iş yaptırmamaya karar verdim.
  • iç çamaşırım yok demesinden sonra okumadım .
  • özet: ev taşıyacaklarmış.nakliye şirketi geç geçmiş taşın üstünde oturup beklemişler. fazla para istemiş. bi de dolabı kırılmış.
  • türkiye'de esnaflığın çoktan ölmüş olduğunu gösteren bir başka rezalettir. böyle durumlarda malesef kibar olmak mağduriyeti katlamaktan başka bir işe yaramıyor.
  • mağdur kişi nakliye sigortası yaptırsaydı bu tür polemiklere gerek kalmazdı.
  • benzerini geçtiğimiz ramazan bayramında yaşadığım olaydır.

    uzun yazı okumak istemeyenler için mesajımı başta vereyim.
    kendi iyiliğiniz için küçük firmalarla anlaşma yaparken çok dikkatli davranın. çünkü bu insanlar artık işin kurdu olmuşlar. anlaştığınız fiyata başta tamam deyip, daha sonra akıllarındaki parayı insanı bir şekilde katakulleye getirip almayı çok iyi biliyorlar. bu nakliye için de geçerli, halı yıkama için de, koltuk yıkama için de... kısacası tümü için.
    örneğin nakliye için anlaşma yapacaksanız eve gelip önce eşyalara baksınlar ondan sonra kesin bir şey söylesinler, belgelerinizi o an yapın, sonra taşısınlar.
    halı yıkamaysa ölçüleri verin, halının cinsini söyleyin, üstüne bir de resmini atın ki kapıya gelince aaa bu şöyleymiş diyemesinler. bu örnekler uzar gider. tecrübeyle defaaalarca sabitlenmiştir.

    olaya gelince...
    ramazan bayramından bir gün önce arayıp nakliyeyle 1400 tlye anlaştık. eve gelip eşyalara bakın dedik. gerek yok resim atın dediler. büyük eşyaları çekip gönderdik. özellikle "büyükler bu kadar ama çok fazla ıvır zıvır var ona göre bir arabayla gelin" diye de belirttik.
    ertesi gün 3+1 anca alacak bir arabayla geldiler (çıkacağımız ev 4+2 idi ve 10 yıldır orada oturuyorduk evdeki eşyayı siz düşünün).
    yukarı çıkardım evi tamamen gezdirdim tamam mı dedim, tamam dediler.
    daha doldurmaya başlamadan "bakın bu araba bu eşyayı almaz gidin büyüğünü getirin" dedik.
    yok biz sığdırırız, işimizi biliriz vs dediler. ısrarlar sonrasında adamlar bu işi yapıyor, bir bildikleri var demekki deyip kabul ettik.
    bunlar bir şekilde eşyanın büyük bir kısmını sıgdırdılar arabaya ama evin içinde neredeyse 2 odalık eşya kaldı.
    adam geldi "ee şey, sizin eşyanız çok fazla çıktı, bu arabaya sığmadı, biz bir araba daha getireceğiz, onun için bize 1800 tl ödeme yapacaksınız" dedi. :d

    "bakın beyefendi, dün resim gönderdik tamam dediniz. bugun geldiğiniz anda evi gezdirdim, tamam dediniz. evde kalıp bizimle gelmeyecek olan 3 adet baza, konsol, şifonyer vs var, onlarında geleceğini sanarak tamam dediniz hatta.
    arabayı gördüğümüz anda bu küçük sığmaz dedik, sığar dediniz. şimdi gelip sıpmaz deyip üstüne para istiyorsunuz" dedim.

    " eh sizin ıvır zıvırınız çok çıktı" diyor.

    "yav dün belittim, bugun geldin, taşımaya başlamadan gözünle gördün tamam dedin!" diyorum hala ıvır zıvır bir şeyler diyor.

    extra istediği 400 tl de arabanın masrafıymış.(masraf dediği anadolu yakası maltepeden fatihe gidecek arabanın benzini.)

    kısa kesicem artık.

    ben aradan çekildim, annemler konuştu vs bir şekilde karşıya taşındık.

    ödeme zamanı gelince ablam çıkardı 1500 tl verdi. "sizin hatanızın bedelini ben ödeyemem" dedi.

    adam yeni taşındığımız apartmanın içinde bas bas hakka giriyorsunuz falan diye bağırıp bizi rezil ettikten sonra gitti.
  • nakliyecilerle sürekli uğraşırım hepsi iyi görünür ama 3 kuruşun hesabını itliğini yapar.. şehirler arası hammadde gönderiyoruz adamla 5.500 kg civarı 475 tl için anlaştık.. araç kantara girdi çıktı 5.900 kg geldi.. ben 5.500kg diye geldim bana 575 tl isterim diye tutturdu bir dünya söylendi.. araba 4.900 gelseydi eğer biz 5.500 diye anlaştık malzeme hafif gelmiş 375 tl ye götürürüm dermiydin dedim ses çıkmadı..
    benzer durum benzer senaryo.. 15.000-16.000 kg için 400 tl anlaşılır.. nakliyeci gelir malzeme yüklendikten sonra 15.750 kg olduğunu görünce mırın kırın eder 500 lira ister.. ben bu işten ne kazancam hep zarar yazıyo bize edebiyatına başlar.. 1-2 laf anlatmaya çalışırsınız terbiyesizleşir küfür eder.. bütün malzemeleri tekrar indirirsiniz kalır piç gibi..
    daha bu hafta sonu istanbula malzeme göndereceğiz prş günü öğlen adamın istediği fiyat hertürlü kabul ödemesi hertürlü kabul anlaşırız adam aracı yüklü olduğu için 3 te geleceğini söyler.. saat 5 te hala arabadaki malzemenin indirilmediğini öğreniriz.. 6 da malzemede sıkıntı çıktı kabul etmediler ankaraya götürücem yarın gelicem der.. 5 gün sonra başka adamla gönderdik..
  • ne yazık ki bu taşınma işlerinde nakliye şirketleri ne yapsa yanlarına kar kalıyor. elinizde sözleşme bile olsa adamlar hiç bir şeye uymuyorlar, sonra da paralarını çatır çatır istemeyi biliyorlar. siz herşeyinizi ayarlamışsınız, mecbursunuz o gün gitmeye, adamlar da bu mecburiyetinizi kullanıp, onlara muhtaç olmanız nedeniyle istedikleri gibi iş yapıyorlar.

    bu yüzden bir iki tavsiye vermek isterim.

    1 - her zaman mümkün olmaz ama mümkünse tanıdık nakliye şirketi araştırın. yeni taşınan komşunun 'bizim eşyaları bilmemne firması getirdi, çok memnun kaldık' dediği firmadan bahsetmiyorum, o komşunun amcaoğlundan ya da benzer bir tanıdığından bahsediyorum. böylelikle hem o firmanın mahcup olacağı birisi olur, hem de sıkıntı olduğunda şikayet edip arattırabileceğiniz birisi olur.

    2 - sözleşme olmasa bile elinizde yazılı çizili bir şey olsun. karşılıklı imzalı bir şey olmasına gerek yok. bir email bile olur, whatsapp yazışmaları bile olur. yarın öbür gün sıkıntı olduğunda, 'biz böyle konuşmamıştık, böyle böyle konuşmuştuk' dediğinizde 'hayır biz öyle bir şey demedik size' şeklinde cevap verirlerse göstereceğiniz bir şey olsun elinizde. nasıl bir kamyon geleceği, mümkünse plakası belli olsun. kaç tane hamal geleceği belli olsun. saat kaçta gelecekleri belli olsun. eşyaları nasıl paketleyecekleri belli olsun, daha önceden yaptıkları işlerden fotoğraflar göndersinler. bunların hepsini telefonunuzda ve bir dosyada saklayın. eminim bunlara bir çok şey eklenebilir. ne kadar önemli olduğu konusunda soru işaretleri olsa da, hamalların sigortasının olup olmadığını bile sorun bence.

    3 - nakliye firması ile olabildiğine erken anlaşma yapın, son güne bırakmayın. örneğin taşınmanızdan 2 hafta önce adamlarla anlaşırsanız, 1 hafta kala adamları arayıp tekrar teyitleşin. bir üst maddedeki kamyonun tipi, nasıl paketleyecekleri, hamal sayısı gibi bilgileri tekrar hatırlatın. 'böyle böyle olacak değil mi?' diye teyit ettirin. taşınmanıza 2-3 gün kala tekrar arayın, benzer bir konuşma yapın. taşınmanızdan önceki gün tekrar arayın, 'yarın geliyorsunuz, bir problem yok değil mi? adresi tam olarak anladınız mı?' gibisinden tekrar konuşun.

    4 - taşınacağınız gün geldiğinde, taviz vermeyin. daha önce konuştuğunuz, anlaştığınız şeylerin hepsini kontrol edin. iyi niyetle de olsa taviz vermeyin. kamyon gelmesi gereken saatte gelmiyorsa, hemen arayın. yok trafik vardı, şöyle oldu böyle oldu diye bahaneler öne sürmelerine müsaade etmeyin. emin olun, zamanında gelmek isteyen bir kamyon şöförü net bir şekilde zamanında geliyor. işi nakliye olan firmanın bunları daha önceden düşünüp hesap edip, buna göre önlem alması gerekiyor. kadıköy'deki evinize 0800'de varmak için 0730'da ataşehir'den çıkan kamyon geç kalmayı göze almış demektir. hamal sayısı eksik mi geldi, derhal arayıp bunu kabul etmediğinizi, en kısa sürede hamal sayısının tamamlanması gerektiğini iletin. sakın bahane kabul etmeyin. işte efendim hamalın kayınvalidesi çok acil hastaneye kaldırılmış da öyleymiş falan filan, yemeyin bunları. hamalın kayınvalidesi hastaneye kaldırılmış olabilir ama emin olun ki adamın elinin altında o an çağırabileceği 100'lerce hamal var. adam size saçma sapan bir fiyat veriyor işi alabilmek için, sonra hesap yapıyor. hamal parası, mazot parası, yol parası derken adam para kazanamıyor. adamın kısabileceği 2 şey var, ya daha küçük kamyon gönderecek ki bu mümkün değil çoğu zaman, zaten adamın 1-2 tane kamyonu olmuş oluyor, ya da işte hamallardan kısacak. hoooop hamallardan birisinin kayınvalidesi akşamdan acile kaldırılmış oluyor. eksik hamalla çalışıyorlar, eksik hamal olduğu için adamlar gereksiz yoruluyor. yoruldukları için işi şişirmeye başlıyorlar. malzemeleri dikkatlice koymak yerine atmaya başlıyorlar, kanepeyi merdivenlerden sürte sürte çıkartıyorlar vs vs vs vs . nasıl paketlediklerine de dikkatli bir şekilde bakın, eğer daha önceden size belirttikleri şekilde değilse itiraz edin. eşyalarınızın bu şekilde taşınmasına müsaade etmeyeceğinizi belirtin.

    tabii bunları nasıl yapabilirsiniz? parayı vermediyseniz ve gerektiğinde işi iptal edip 2 gün sonra taşınmaya razıysanız. parayı peşin vermeyin, kolunuzu kaptırmış olursunuz.
hesabın var mı? giriş yap