• öğretim elemanları sendikası ve öğretim elemanları derneği genel başkanı dr. vahdet özkoçak'ın twitter'da belirttiğine göre 2 kasım 2020 pazartesi günü yüksek öğretim kurumları yani üniversitelerde yüz yüze eğitime geçilecek.

    gizlenen gerçek vaka sayılarını göz ardı ederek sırf esnaf ağlıyor ve ekonomi kötü diye havasız ve tıkış tıkış sınıflarda 40-50 öğrenciyle ders işlemeyi dayatmak resmen halk düşmanlığıdır. bir devlet kendi halkının düşmanı nasıl olabilir sorusunun cevabı gittikçe en iyi şekilde türkiye'de alınıyor.

    ve eğer bir hükümet ekonominin kurtuluşunu öğrencilerden ve şehirlerdeki üniversite ekonomisinden bekliyorsa vay böyle ülkenin haline.

    kaynak: https://twitter.com/…cak/status/1317149045563981824
    kaynak 2: https://www.facebook.com/…748854413188&id=518273187

    edit: kaynak 2 eklendi
  • bu vaka sayıları ile yüz yüze eğitime geçmek akademisyenleri ve öğrencileri riske atmaktır. sırf esnaflar istiyor diye böyle bir karar alınmamalı
  • bir olta atarak halkın tepkisinin ne olacağını ölçmek istiyorlar muhtemelen. büyük bir itiraz olmazsa üniversiteler 2 kasımda açılabilir.
  • eğer gerçekleşirse ülkenin sağlık sisteminin üzerine bildiğin dinamit atmak anlamına gelir. 1000 öğrenci aynı yurtta kalıyor. aynı kantinden yemek yiyor. 1 kişinin hasta olması 1000 kişiye de geçmesi anlamına gelir..

    edit: aşağıda bazı arkadaşlar "haftada 2 gün ders olacak, hepsi beraber kampüse gitmeyecek" demiş.

    sanırım bu arkadaşlarımız üniversite okumadilar. malatya'dan antep'ten üniversiteye gelen öğrenciler "aa sadece pazartesi çarşamba günü ders varmis, biz de diğer günler istanbul'dan memleketimize dönelim her hafta gelir gideriz" diyecekler falan mı sanıyorlar acaba?

    uzak kentlerden gelen öğrenciler diğer günler binlerce kişilik yurtlarda kalacaklar.. 1 kişiye hastalık bulaşması, tüm yurda bulaşması anlamına geliyor.

    edit 2: hazır elimiz değmişken şu arkadaş rica etti, sorununu gündeme taşıyıp da çözelim arkadaşlar.

    (bkz: 16 ekim 2020 idefix kobo clara hd mağduriyeti)
  • eğer gerçekleşirse akp'nin en büyük hatalarından birisi olacak yazın bunu bir kenara. oluşacak kaos ortamını hesap edememeleri büyük basirrtsizlik olur. ev ve yurt fiyatlarının aşırı fırlaması, milyonlarca öğrencinin yer değiştirerek vaka sayılarını katlaması, ölecek onlarca öğrenci ve öğretim görevlisi (ki hepsi dinozor ilk elenenler onlar olacak) korkunç bir senaryo ön görüyorum. yüz yüze eğitimi ne kadar özlesem de böyle bir facia zincirini görmek istemem.
  • şu şartlarda kampüs ortamına geçilmesinin intihardan farkı yoktur. umarım böyle bir saçmalık yapmazlar.
  • salgın bu kadar yoğunluk seyrederken izlenmesi çok mantıksız olan bir yol. öğrencilerden bir tanesi pozitif veya temaslı çıktığında 2 hafta boyunca derslerinden uzak mı kalacak? saçmalık. muz cumhuriyetine hoş bulduk.
  • artık dersler başladığı için mümkün olmayandır. herkes ders programını online sisteme göre yaptı. işyerindeyim kamera açamıyorum yazan öğrenci vardı dün derste. bu tarihten sonra açılsa sınıfın yarısı withdraw çeker mecbur. yurt falan ayarlanması bir ay sürer zaten daha yeni başlayanlar yurda başvuracak bazılarına çıkmayacak falan tonla iş. üniversite açmak ilkokul açmaya benzemez, çok farklı sistemlerden bahsediyoruz.

    edit: diğer dersi ise 46 öğrenci alıyor. normalde 30 olan kontenjanı nasıl olsa online diye artırıldı. nereye sığacak bu kadar öğrenci, nasıl virüs bulaşmayacak? tekrar söylüyorum, bu dönem yüz yüze mümkün değil. kaos yaşanır, geçen bahar dönemi gibi heba olur tüm dönem.

    ikinci edit: altta yazılanları okuyunca benim de aklıma geldi, yemekhane hizmeti verilmesi virüsü korkunç biçimde yayar. açlık mı virüs mü diye seçim mi yapsın gençler?
  • kendi üniversitem için yazıyorum.devlet üniversitesinde okuyorum. en büyük sınıfımız en fazla 96 kişi alıyor hoca ile beraber 97 kişi. üniversite birinci sınıflarda alınması gereken zorunlu dersleri kalanlar,yükseltmeye alanlar ve yeni öğrenciler derken geçen sene en az hepsinde 100'den fazla öğrenci vardı kaldı ki bu sene uzaktan eğitim nedeniyle bazı dersler 150 kişiyi bulmuş durumda. öyle bir durum ki sınıfa 5dk geç gelirsen dersi ya ayakta dinlemek zorundasın ya kendine koltuk vb. bulmak zorundasın. şimdi tutturmuşlar bu durumda okullar açılsın da okullar açılsın gelsin benim o sınıfımda bi 15dk dursun ondan sonra kararını tekrar versin.kaldı ki bu kararı isteyen 2 güruh var ilki öğrenci düdüklemeyi seven esnaf ikinci güruh ise siksok üniversitesi bilmem ne dili tarihi bölümünde okuyan sümeyyeler ailelerinden kaçmak için istiyor. kusura bakmayın ama iki grup için de ne kendi canımı ne de ailemin canını tehlikeye atarım.
hesabın var mı? giriş yap