• böyle caniye az bile yapmış
  • elin suudu suudi arabistanda isyan edince osmanlıya karşı, nasıl haksız bulunur aklım almıyor. yok osmanlıyı da severim yani... keşke benim de istençlerim aklımı bastırsaydı herhalde yaşamak çok kolay olurdu.

    gs-fb kahramanlığı sonrası editi: bu yazdığımın türk düşmanı arapları savunmakla hiçbir alakası yoktur. arapların türk düşmanı olmak için yeterince gerekçesi vardır ancak onların düşmanlığı da bizim için yeter sebeptir düşman olmak için.

    birazcık feraset dilenin allah'tan
  • suud kabilesi 1790'larda arabistan yarımadasında necd bölgesine sahip olur. suudların bu yayılmasına, rus ve iran savaşları ile uğraşan osmanlı pek bir karşılık vermez. bundan yararlanarak faaliyetlerini genişleten vahhabiler, basra körfezi çevresinde hakimiyetlerini genişletir, necef'i ele geçirir, 1802'de kerbela törenlerine katılan şiileri kılıçtan geçirir ve hz. hüseyin'in türbesini yağmalarlar. ardından da taif, mekke ve medine'yi ele geçirirler. mekke şerifi galip kısa bir süre sonra mekke’yi geri alınca suud şeyhi abdülaziz necd'e geri döner. burada da kerbela'nın intikamını almak isteyen bir şii tarafından öldürülür. yerine geçen oğlu abdülaziz 1805'te yeniden hicaz'a girer, medine'yi ele geçirir ve vahhabiliği kabul etmeyenleri ölümle tehdit eder, şehirdeki türbe ve mazarları yakar. vahhabiler, hz. muhammed'in türbesini de yağmalar. bir yıl sonra da mekke'yi ele geçirirler ve mekke emiri şeyh galip yönetimlerini tanır.
    kutsal topraklarda terörün hakim olması hac yolunun uzun zaman kapalı kalması üzerine osmanlı daha fazla vehhabi tehdidini gözardı edemeyince hükümdar ikinci mahmud, mısır valisi kavalalı mehmet ali paşa'ya durumu havale eder. paşa oğlu tosun emrindeki bir orduyla 1812-1813 yılları arasında mekke, medine ve taif’i vehhâbilerden kurtardı. bu sırada suud bin abdülaziz 1814’de ölmüş yerine de oğlu abdullah geçmiştir.
    diğer taraftan mısır ordusunun başına da tosun paşa’nın ölümü nedeniyle kardeşi ibrahim paşa geçmiştir. ibrahim paşa, vahhabilerin başkenti der’iye’yi kuşatır ve nisan 1818’de ele geçirir. abdullah bin suud yakalanır. önce mısır’a oradan da gönderildiği 1820 yılının şubat ayının ikinci haftasında istanbul’da idam edilir.
    abdullah bin suud'un kafası, beyazıt meydanı’nda sultan mahmud’un huzurunda bostancıbaşı halil ağa’nın kılıcıyla kesilir. idam başkentte sevinçle karşılanır. suud'un başı topkapı sarayı'nın surlarında sergilenir. abdullah bin suud'un beraberinde yakalanan vahhabi alimlerinden bir kısmı da idam edilir ve bunlar arasında abdulvahhab’ın torunu der’iye kadısı süleyman bin abdullah da vardır.
    http://www.yenicaggazetesi.com.tr/…isti-135316h.htm
  • bunu daha yeni öğrenenlerin bundan 191 yıl sonra öğrenecekleri yeni şey de, türkiye'deki osmanlıcıların suud kralı öldü diye bayrakları yarıya indirip yas ilan etmiş olmaları olacaktır.

    tanım:
    dününü bilmeyenlerin yarınının da olmayacağına güzel bir örnek olan tarih şeysi.
  • 17 aralık 1818'de gerçekleşmiştir.
  • (bkz: #108747152)
  • osmanlı devleti'ne isyan eden sözde emir, özde çıtır çerez bir adamın ölmesi hadisesidir. kavalalı mehmet ali paşa tarafından derdest edilmiş, pek çok şehirde teşhir edildikten sonra idamı gerçekleşmiştir. başının kesildikten sonra boğazın serin sularına atıldığı rivayet edilir.
  • sultan 2. mahmut'u özellikle bugün saygı ile anıyorum.

    keşke devlet olmak ne demek şimdilerde de hatırlansa.
  • mezarinda rahat uyu reiz torunların olarak vahabbi köpeklerine dün yine boyun eğmedik.
hesabın var mı? giriş yap