• çin işi otoritaryen doğrudan ip filtreleme, blok atma'dan farklı, daha görünmez, daha yasallığa bulanmış bir kontrol yöntemi. başlıca yöntemleri şunlar:

    mevcut siteleri 'yasallaştırmak', kayıt altına almak.

    yasallaştırma, site sahiplerini bağlı bulundukları devlet'le resmi ve kaydi ilişki kurmaya teşvik ederek sağlanıyor. bu da bir uçtan baskı, bir uçtan 'yasallık güvencesi' dayatılarak tahsis ediliyor. devlet, çıkardığı yasalar ile ilk evvela resmi onay almayan siteleri kapatma hakkını meşrulaştırıyor. böylelikle sansür artık sansür gibi değil, yasadışı eylem'e müdahale olarak işleme alınıyor. (bkz: gugıl vergisini ödesin)

    misal ekşi sözlük'ü düşünelim. sözlük devlet aygıtı ile içli dışlıdır. bu içlilik dışlılık 1. nesil internet kontrolü tehtidi ile de, reklam-gelirlendirme hukuki güvencesi ile de doğrudan ilişkilendirilebilir. ama en nihayetinde sözlük bu yasal sorumluluk ağına girdiği andan itibaren tck'ya tabiyeti kabul etmiştir. bu da kendini sansürleme mecburiyeti demektir. yani sözlük, kendi zararını azaltmak için özel teşebbüs olarak devlet adına ve devletin talebi doğrultusunda sansür yapmaya başlayınca ikinci nesil filtrelemeye eklemlenmiş oluyor.

    bu açıdan değerlendirildiğinde sözlük, praetoryumu ile, gammaz-moderasyon-göte girebilir kültürü ile türkiye'de ikinci nesil internet kontrolünün de ideal-tip'i olmuştur. kimseye işbirlikçi falan demiyorum, suçlamıyorum. böyle olmaktan başka şekilde olamadığından böyle olmuştur.

    zaten önemli olan önümüzdeki maçlar.

    (entryde yararlanılan kaynak: access controlled)
  • yayın kriterlerini sıkılaştırmak:

    bu kısım internette ifadeyi düzenleyen kanun ve yönetmeliklerin gittikçe daha fazla öncülü kitle yayın teknolojilerine yakınsaması olarak ifade edilebilir.

    anlamadıysanız: rtük'ün interneti, radyo tv gibi yönettiğini düşünün. düşündünüz mü? şimdi rtüksel, rtük derinliği ve uzamında bir kontrol ve baskının 'neyin uygun, neyin sakıncalı' olduğuna karar verdiğini düşünün. düşündünüz mü? aklınıza ne geldi?

    tamam, panikleyebilirsiniz.
  • iftira ve karalama, tahkir ve tezyif tarzı 'asla uygunluk' temelli kanun maddelerinin çapı ve uzamını genişletmek. bunu devlet, hükümet ve muktedir'den yana ustalıkla kullanarak mizah'tan eleştiriye her türlü ses üzerindeki baskıyı tedrici olarak artırmak:

    bu, ekşi sözlük gibi kolektif site sahipleri kadar, hususi kullanıcıların, blog sahiplerinin de 'başa bela almamak', 'götü kollamak' için otosansür mekanizmasına başvurmasını teşvik ediyor. sikimsonik meselelerden 2-3 kişiyi göt altına itmek böyle durumlarda sindirici emsal teşkil ediyor.

    (bkz: dost bitirim ali)
  • ''hassas'' dönemlerde ulusal güvenlik hassasiyetlerine vurgu yapmak:

    savaş, çatışma, sürtüşme, diplomatik kriz, vb. dönemlerden istifade edip denetim ve kontrolü sıkılaştırmak denebilir.

    genellikle 'tam da denk geldi bak sen şu allahın işine' denecek kilit olaylarda kontrolde ani artışlar gözlemleniyor. misal bölgede bir kriz mi yaşandı, bir bakıyorsun bir gün içinde birileri gugılın yarısını kapatmış. misal seçim dönemine girilmiş, bir bakıyorsun o dönemde bazı muhalif yayın organlarının kaydı ulusal güvenlik, iftira, 301 gibi bir gerekçe ile, kimi zaman ihtiyati olarak, iptal ediliyor. hadise vuzuha erene kadar da konunun takibi yargı ya da bürokraside kaybettiriliyor.
  • militer, para-militer saldırılar:

    devletler özel teşebbüs'e sansürü dayattıkları gibi, sansür etkisinde özel hizmetleri satın da alabiliyor. misal kritik bir zamanda ddos saldırısı yapılması gerekiyor diyelim; parası neyse bastırıp alabiliyorsun. bu alanda servis sağlayıcı bulmak da, hususi istihdam etmek de o kadar zor değil.

    (bkz: black hat hacker)
  • güvenli internet kullanımı çerçevesinde bu kontrol mekanizmasında aracı görevinin devlet'in kutsal müttefiki 'aile'ye devredildiğini düşünüyorum.

    aile devletten aldığı doğrudan yetki ve 'medeni sorumluluk' varsayımı ile, bir ucu 'güvensizlik' ile diyalektik olarak ilişkilendirilmiş bir yol ayrımında mesuliyeti ele alıyor, ya da, alması bekleniyor.

    yurt, çocuk ve aile gibi hassas kavramların titizlikle paket isimlerine dönüştürüldüğü bu dinamikte oluşabilecek, imal edilebilecek, mal edilebilecek her türlü 'istenmeyen durum'un paketlerin mecburileşmesine doğru atılacak adımlara dönüşeceği, bence, şüphesiz.

    dahası bu paketlerin varlığı şimdilik esas ve usullerde bahsi geçmeyen aracı kurumların (okul, dershane, vb.) mecburi standart pakedi olabilecek, kanunen 18 yaşına kadar çocuk olan nesillerin erişim alanını sınırlı (ve ideolojik olarak güdümlü) bir sanal coğrafyaya hapsedebilecektir. bunu da, önlemi alınması gereken kayda değer bir risk olarak not etmek gerekiyor.

    ailenin çocuk üzerindeki totalitaryen'e meyyal 'meşru otorite'sinin de ayrıca problemli olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. mevzubahis sansürleme ve sınırlama olduğu zaman zaten asla bir platformdan, ya da, mecradan bahsetmiyoruz. gözetilecek sınır tüm hayatımız, eğer muhalefet edeceksek öncelikle bu kapsamı kulağımıza küpe etmekte fayda var.
  • bir nevi insanların internetten edinebileceklerinin standardizasyonu
hesabın var mı? giriş yap