• olumlu sonuç alınmıştır. ben kendi adıma durumdan çok memnunum ve yine kendi adıma da destek veren herkese teşekkür ediyorum.

    arkadaşım da yazmış zaten, noktasına virgülüne dokunmadan tekrardan paylaşıyorum. bütün şu, dayanışma denen mefhuma uzak kalan ya da kalmış kişilere karşı dayanışmanın nasıl olumlu sonuç verdiğini de hep birlikte böylece görmüş olalım:

    ''öncelikle yorumlarıyla destek veren herkese çok ama çok teşekkür etmek istiyorum. desteğiniz çok değerli. olayın detaylarını bilmeden boşa oksijen yakarak yaşayanların saçmalamaları bile fotoğrafın genelini göstermek adına çok şey kattı.

    gelinen noktayı şu şekilde açıklamak isterim;

    olaydan 1 gün sonra sanayide bir oto kuaföre giderek aracın nasıl temizlenebileceğini sordum. mazot ve benzin karışımına dönüşen şey baya döşeme altına kadar indiği için koltukların ve halının sökülmesi gerektiğini, yıkanıp kurutulması gerektiğini söyledi. ardından olayın yaşandığı istasyonu aradım ve vardiya müdürüyle konuştum. o da tam beni aramak üzere olduğunu, dün akşam ki tutanağı okuduğunu ve çok üzüldüğünü söyledi. ben sanayide olduğumu söyleyerek ustanın söylediklerini ilettim. shell genel merkezin buna müdehale etmeyeceklerini ama istasyon olarak masrafı üstlenebileceklerini söyledi. aynı sabah shell merkezden istasyona bir ekibin geldiğini ve büyük olay çıktığını, kendi tabiriyle terör estirdiğini söyledi. bu kouşmanın ardından arabayı yaklaşık 5-6 gün süresince servise bıraktım. yarım saat geçmeden shell merkezden bir hanımefendi aradı. müşetri ilişkileri depertmanından olduğunu ve sabah gelir gelmez benim gönderdiğim şikayet formunu okuduğunu söyledi. keni müdürünün de kadın olduğunu belirterek olay karşısında çok üzüldüklerini ve eşimin durumunu merak ettiklerini söyledi. gerçekten inanılmaz ilgilendi ve yardımcı olmaya çalıştı. kendisine tekrar teşekkür ederim. ardından istasyon müdürü tekrar arayarak aracımın serviste olduğu süre zarfında bir araç kiralamamı ve faturasını istasyona göndermemi söyledi. bu konuda da destekleri için çok teşekkür ederim.

    şimdi gelelim diğer konuya.. çok güzel yorumlar yaptınız. ancak içlerinden aklımda kalan bazılarına cevap vermek isterim. o gece yaşanan olayın tüm detaylarını bilmeden bana hakaret eden, babalık görevimi sorgulamaya kalkan, hatta bu olayda beni şuçlu bulan andaval kardeşim sözüm sana;

    ben bu zamana kadar her benzin alışımda aracımdan indim ve görevliye “benzin” alacağımı vurguladım. yani senin sandığın gibi penceren elimi uzatıp ne olup bittiğini umursamadan beklemedim. kaldi ki güzel kardeşim; bu benim görevim değil. aracın benzin deposunda bile yazıyor yakıtın cinsi. ben söyledikten sonra dinlemiyorsa, makine uyarınca dikkate almıyorsa, kapaktaki yazıyı okumuyorsa bu benim problemim mi? benim umursamazlığım mı oluyor? ben hiç bir şekilde bunu takip etmek zorunda değilim. o adamın sadece bir işi var. o kadarını da yapabiliyor olsun. sen gerçekten bunu bu şekilde değerlendirebiliyorsan seni alkışlıyorum.

    yok adam asgari ücretle çalışıyormuş da, yok günde kaç arabaya bakıyormuş da… bir arkadaş çok güzel yazmış; “asgari ücretle çalışan herkesin ebemizi s.kmeye hakkı var o zaman.” diye. kimse kusura bakmasın, öyle işler var ki bütün gün eben s.kilir yorgunluktan ama bir saniyelik hatan hayatına mal olur. ve inan benzin istasyonu görevlisi olmak bunlardan biri değil.

    beni bir depo benzin koparmaya çalışan gerizekalılar olmuş. olur, normal. hortumu patlatıp benzini arka koltuğa döktüklerinde bile, istasyon yetkilileri aldığım benzinle depomun dolup dolmadığının hesabını yapıyorlardı hala. ben dürüst bir şekilde depomun yarının da altında olduğunu söylerken benzin peşinde mi koşmuş oluyorum? yok efendim bi benim eşim mi hamileymiş, sıcak kafede oturmuş da neymiş sıkıntısı… rahat kanepeden yazarken klavye delikanlısı olmak ne kadar gezel di mi aslan? ama yanında hamile eşi varken tüm akşam bitmeyen saçmalıklar karşısında sabrını ve sinirini kontrol altında tutmaya çalışmak, olay çıkarttığın an eşinin orada yalnız kalacağını ve korkacağını düşünebilmek çok büyük göt ister biliyo musun? sanmam.

    yok neden otele gitmemişiz, neden o arabayla yola çıkmışız, ben baba olacakmışım ve bunları düşünmem gerekiyormuş… ulan sanki herkes oradaydı ve her şeyi ne kadar çok biliyor ya..

    ama ne sizin ne de benim içimde kalmasın açıklık getireyim; otele gitmek gibi bir saçmalığa gerek yok çünkü zaten benim sabahın köründe işe gitme zorunluluğum olmasa yarım saat önce yola çıktığımız eve geri dönebilirdik. işi erteleme, gelemeyeceğimi söyleme şansım olmadığı için devam etmek zorunda kaldık. taksiye binseydin diyenler olmuş. seni bilmem ama benim şehirler arası otoyolda arabamı o benzinlikte bırakıp istanbula taksiyle gitmeye şuan bütçem el vermiyor. biri demiş ki taksiyle gidip istasyona fatura etseydin. ne kadar bezin aldığımın hesabını yapan istasyona mı? tamam.

    beni arayan shel yetkilisinin söylediği şu;

    o istasyonun gece müdürü sizin aracınızı tamamen temizlenecek şekilde temizleyiciye götürmeliydi, sizi taksiyle ya da tahsis edecekleri bir araçla evinize bırakmalıydı. ve evet güzel kardeşim olması gereken buydu. benim orada beklentim de buydu. gece 3 derecede, kokudan etkilenmesin eşim diye tüm camları açıp yolculuk ederken de, tutanağı tutup biran önce oradan uzaklaşmaya çalışırken de aklımda olan tek şey nasipse doğacak çocuğumun sağlığıydı. senin içinin pisliği gibi depo doldurmak değidi.

    bi tanesi demiş ki, “elemanı işten kovmuşlar, mutlu oldun mu egon tatmin oldu mu?”

    yazdığım onca yazıdan benim derdimin bu olduğunu çıkarmış sığır. yapabilenler için ricam şu empatiyi yapmalarıdır; bu olayı yaşıyorsunuz.. o görevli hiç bir halt yememiş gibi, size “benzin” dememişsiniz gibi, makine onu 3 kez uyarmamış gibi size kalkıp “abi niye demiyon benzin diye” diyor ve daha sonra yanınıza bile uğramayıp mesaim bitti diye evine gidiyor. siz o görevlinin yaptığı hatayı yapsanız, mağdur ettiğniz kişinin başından ayrılır mısınız? vall sikmişim mesaisini, ben böyle bi salaklık yapsam, nasıl gibiyo, daha yardımcı olabilecek ne yapabilirim diye düşünüp yanlarında dururum. sikim taşağıma denk eve gitmem. götünüzden duyar kasmayın. bu şekilde çalışan birisi o işi de hak etmiyorsa yapacak bir şey yok.

    her neyse. bu tarz daha hayatı tanımamışlar bitmez. ben konuyla alakadar olan ve destek olan herkese, arayıp ilgilenen, durumu düzeltmek için insan gibi kontak kuran tüm shell yetkililerine tekrar teşekkür etmek istiyorum.''

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    çok yakın bir dostumun başına gelen, rezalet gibi rezalettir. bana yazdığı metnin aynısını noktasına virgülüne dokunmadan şuraya bırakıyorum...

    kendisi, shell yetkililerinin kendisiyle iletişime geçmesi gerektiğini düşündüğünden, şuraya bir e-posta adresini bırakmamı rica etti, onu da bırakayım:

    blmyrmltn@gmail.com

    buyrun:

    ''23 aralık 2017 cumartesi akşamı adapazarı’ndan istanbul’a gitmek üzere eşimle birlikte arabamıza binip yola çıktık. hava şartları çok kötü olduğu için yolda kalma vs. durumlarına karşı tedbirli olmak adına izmite gelmeden burger king üst geçidinin ayağındaki shell benzinliğine uğradık.

    görevli adam geldiğinde 100 liralık doldurmasını rica ettim. makinaya arabanın plakasını girdiğinde cihaz kırmızı ışık yakarak uyarı verdi ve işlemi kabul etmedi. görevli aynı işlemi tekrar denedi ve tekrar olumsuz yanıt aldı. bunun üzerine “bir problem mi var?” diye sorduğumda “sistemde bir sıkıntı var galiba” yanıtını aldım. üçüncü kez de denedi ve olmadı. daha sonra tekrar 100 lira yazıp cihaza, sanırım manuel şekilde doldurmak amacıyla benzin tabancasını arabaya taktı.

    burada parantez açmalıyım; arabamın benzin deposunda bir problem var, iç kısımdaki plastik kırık olduğu için bazen benzini dışarı atabiliyor. ben de bu olasılığı düşünerek, görevliden en kısık hızda basmasını rica ettim. o da sıkıntı olmadığını söyleyerek tabancayı tam oturtmadan dışarıdan doğru bastı. normalde 100 lira olarak cihaza giriş yaptığınızda dolum ücreti 100’e yaklaşırken kendiliğinden yavaşlar ve 100 olduğunda durur. ancak 101,16 oldulğunda ben uyardırm ve görevli “alaah allah biz 100 girmiştik” diye şaşırdığında gerçek ortaya çıktı. benzinle çalışan arabama “mazot” koymuştu.

    allahtan ben arabayı çalıştırmadan bu ortaya çıktı çünkü araba pert olurdu. neyse, müdür ve diğer çalışanlar geldi yanımıza. ben sinirden kuduruyorum. özür diledi müdür. dedim nolucak peki şimdi? arabayı lift’e çekip depoyu boşaltıcaz dediler. arabayı çalıştırmadan iterek lift’e getirdik ve ustayı çağırdılar. 45 dakika ustanın köyünden gelmesini bekledik. burada yine bir parantez açıyorum eşim 7 aylık hamile ve hava 3 derece. onu benzinlikteki cafeye gönderdim ve biz beklemeye başladık. usta geldi ve 10 dakika da arabasının içnde telefonla konuşmasını bekledik.

    aracından indikten sonra arabamı yukarı kaldırdık ve inceledik. depoyu arabanın altından boşaltamayacağını anladıktan sonra arka koltuğu kaldırıp bir kapak açtı. kapağın altındaki pimi çektiğinde depodaki benzin o pimden akmaya başladı. oraya pompanın hortumunu takıp, hortumu da bidona soktuk. sonra arabanın kontağını çevirdik ve pompayı çalıştırınca depo bidona boşalmaya başladı. 5 saniye sonra durdu ve biz kontağı kapatıp tekrar açtık. usta olarak gelen arkadaş aracın lpg’sini devreye sokrasak bu işlemin daha hızlı olacağını söyledi.

    ben ilk önce motora zarar vereceğini düşünerek kabul etmedim. ama baktım ki cehennem çilesi gibi bitmiyor ve çok uzayacak deneyelim dedim. korkum mazotun motora gitmesi. ancak aracın lpg’si direkt devreye girmiyor, önce benzinle çalışması gerekiyordu. motorun bir kapağını açtı ve elindeki spreyi oraya sıkarak marşa basmamı istedi. araç çalıştı ama zorlanıyor ve lpg’ye geçmiyor. birkaç denemeden sonra istemiyorum dedim ve kontak açıp kapama usulüyle depoyu boşaltmaya devam ettik.

    yaklaşık 1 saat sonra kontağı açıp kapasak da baktık ki bir şey akmıyor. biraz daha denedik ve sonra bir baktık ki, tıpadan hortum çıkmış, arka koltuğun ayak koyma zemini tamamen benzin…

    sanki camdaki buharı siliyormuş gibi bir de elinde bezle “bi şey olmaz ya silerim şimdi” diyerek vicdanını rahatlattı usta. şu ana kadar çoktan çıldırıp saldırmış olabilirsiniz, zira ben de öyle olurdum ama beni frenleyen tek şey eşimin 7 aylık hamile oluşu ve onu öyle bir duruma sokamayacak olmamdı. ama elim ayağım titriyor sinirden…

    bu şekilde cebelleşerek depoyu boşalttılar. sonra arabayı tekrar benzinliğe ittik. tüm işlem boyunca bir de ne kadar benzin/mazot koyulduğunun hesabını yapmaya çalışıyorlar. 100 liralık aldığınızda deponuz dolmuş muydu? diyorlar sürekli. ben de dürüst bi şekilde depomun yarının biraz altında olduğunu ve sonra 100 liralık benzin almaya çalıştığımı söylüyorum. kaldı ki o 101,16 lirayı da aldılar benden. ben böyle bir halt yeseydim eğer, o depoyu doldurup verirdim müşteriye.

    ben tutanak tutmak istediğimi söyledim. ilk önce ne gerek var gibi bir tavır takındılar. ama ısrar edince ve sizle alakalı değil deyince kabul ettiler. bir kaç gün içinde motorda yakıtla alakalı bir sorun olduğunda firmalarının sorumlu olduğuna dair tutanak hazırladılar. benzini koymak için plakayı girdiğin cihaz bile senden daha akıllı ve 3 kez uyardığı halde sen benzinli arabaya mazot koyup tüm akşamımızı ve sabahımızı mahvedip bizi mağdur ediyorsun. neyle alakalı olabilir ki? tabi ki sizle alakalı.

    depodan çıkan kadar benzini tekrar arabaya koyup çalıştırdık. anca şöyle bir problem var; eşim hamile ve arabanın arkası komple benzin. içerde kokudan nefes alamıyorsun. binbir özür dileniyor bu arada. bu haltı yiyen nerde diyorum, mesaisi bitmiş ve eve gitmiş oluyor. ben size bir sprey koku vereyim dedi müdür ve arabanın içine boca etti spreyi. benzin + araba kokusu karışımı. nefes alamamamız için her şey hazır. biz o halde tekrar istanbul’a doğru yola çıkıyoruz. yolda eşimle aramızda ufak bi tartışma çıksa kıvılcımdan araba havaya uçar. ne cesaretse, biraz da mecburiyet, yola çıktık ve tüm camlar açık halde 3 derece havada donarak sabah 4 gibi istanbula geldik. ikimizde zatürre olabiliriz.

    tutanakta motorda oluşabilecek yakıtla alakalı sorun dedik ama mağduriyet bu kadar değil ki.. o kadar saat soğukta hamile kadını bekletmenin, tüm yolu benzin kokusu içinde kusacak halde geçirmesinin, karnındaki bebeğin o kokuya mağruz kalmasının, her şeyi geçtim o kadar zaman kaybının ve o halde bir arabayla yola çıkma riskinin mağduriyetini nasıl gidereceksiniz?

    bir de tüm işlem bitince ben arabayı çalıştırmadan fark etmeleriyle övündüler. büyük başarı.

    bugün arabamı temizlemek için oto yıkamaya götürdüm. arka koltukğun tabanına elinizi bastığınızda yüzeye benzin çıkıyor. koku desen inanılmaz. nasıl olucak sayın shell? nasıl gidereceksiniz bu mağduriyeti?''
  • hesabı sorulması gereken rezalet. keşke olay yerinde olay çıksaydı ama eşinin hamile olması rezalet üzerine rezalet eklemeye yeter. benim rezalet puanım 10/10.
  • rezalet gibi rezalettir.
    tutanakta tüm detayların yazılmış olmasını ümit ederim.
  • pompacilarin ucak muhendisi olmadigini bilmeyen kisinin basina gelen rezalet.
    1500tl maasla butun gun sogukta calismayi kabullenmis bir adama dogru yakit vermesi konusunda guvenemezsin. bir zahmet pompada esek kadar yazilmis yakit cinsini okuyuver.
    kaldiki 3 defa uyari veriyor, sen hala pompaya bakip da benzin mi mazot mu cakmak gazi mi konuyor bakmiyorsun.

    ufak bir cocuk babasi olarak soyluyorum ki. yeni dogacak cocuk icin cok daha dikkatli olman gerekecek. 3sn bos biraktin mi agzina kucuk cisimler atabilir, masadan dusebilir.

    simdi silkelen ve sakin ol. arabayi bosver. bakis acini degistir.
  • 10/10
    inanamıyorum arkadaş ya makine 3 defa ötüyor sen yine kendi bildiğin boku yiyorsun. arkadaşın çektiği çilelerin hiçbiri kendi suçu değil. yalnız shell'den ne gibi bir jest bekliyor arkadaş onuda yazsaymış bari değerlendirildi ama arabada bir problem olmadığı takdirde olay kapanır. ne sikim bir yerde yaşıyoruz lan biz.
  • durumu olmayanlar için özet

    --- spoiler ---

    benzin yerine mazot koyulmuş araca. koyar koymaz da fark edilmiş. usta çağırmışlar depoyu boşaltması için. arabanın benzin kapağında da sorun varmış. aracı lpg moduna alamamışlar. mazotu tahliye etmek için arka koltuktan bi bölümü açmışlar. arabadaki benzin ve mazot hep arka koltuğa akmış. daha sonra benzinligin muduru en bastaki benzin kadar benzini bedava koyup kalanını parayla doldurup parasını almış. arabanın içi kokuyor diye de koku vermiş. mağdurun karısı da 7 aylık hamileymiş.
    --- spoiler ---

    müdür depoyu bedava fulleyip yenge hanıma da bi kahve ısmarlasa olay kapanacakmış. vasıfsız bir müdürmüş. bu sözlük ne rezaletler gördü. puanım 4/10. 2 puan da eşin hamile diye. allah sağlıklı ve uzun ömürler versin. en büyük derdiniz bu olsun.
  • ''pompacıya güvenilmeyeceğini, pompadaki yakıt cinsini okumak zorunda olunduğunu'' belirtip meseleyle alâkasız lâflar edenleri gördüğümüz rezalet başlığı.

    1500 lira veriliyor olması falan filan bunlar ayrı konu. neticeye bakalım: böyle bi' olay oldu mu? oldu. sorumlusu kim? shell.

    mağdur kim? benim arkadaş.

    bu kadar net.

    allah aşkına ''sorun'' denen şeyi bu kadar bulandırmasak, aslında çok daha rahat ilerleyeceğiz toplum olarak da... neyse.
  • blmyrmltn@gmail.com

    (bkz: bilemiyorum altan)

    en kralından araba temizliği ücreti artı soğukta donarak yol aldığınız ve saatlerce eziyet geçirdiğiniz için iki kişilik akşam yemeği verelim arkadaşa diyeceğim de adamlar aracı bile fullememişler.
  • haklı rezalettir. o esnada profesyonel olmayan yöntemlerle bir şekilde çözülmüş olsa da oluşan mağduriyet konusunda gereken yapılmalıdır.
    ancak bu tip durumlarda toplumun çok yanlış değerlendirdiği bir şey var. rezaletin kendisinden kaynaklanan mağduriyet ile rezalete maruz kalanın içinde bulunduğu koşullardan kaynaklanan mağduriyet birbirine karıştırılıyor. olayı yaşayan kişiler arasında hamile bulunmasıydı da aynı derecede önemli bir rezaletti benim için. bu özel durum dikkate alınarak ekstra telafi çabası olmalıydı, o ayrı mesele.
  • hani benzinli araca dizel pompası girmiyordu?
hesabın var mı? giriş yap