*

  • beşiktaş'ın yenilmez armada olduğu dönem, güzel bir aralık gününde, herkes kiz arkadaşıyla bahçe - park dolaşırken takımından vazgeçememiş yirmibeşbin kişinin tanıklık ettiği güzel maç.

    beşiktaş bir sezon önce oynadığı ve 2-0 kaybettiği gençlerbirliği maçından beri tam tamına 48 maç yenilmemiş.. galatasaray ise yepyeni bir kadro kurup başına alman kurt efsane feldkamp'i getirip önce beşiktaş'ın bu saltanatını bitirmeyi sonra da şampiyonluğu istiyor.

    maça beşiktaş gayet iyi başladı. hemen 15. dakika civarı kibar feyyaz'ın altı pastan hayro'nun altından attığı golle 1-0 öne geçti.. recep çetin boş durmadı küfür + kırmızı kart ile beşiktaş 1-0 önde 10 kişi kaldı. o zamanlar arslan yelesi saç tıraşı olan hakan şükür durumu 1-1 e getirdi . ilk yarı böyle bitti.

    ikinci yarı ile sahada ve tribünlerde muhteşem bir o oynandı. 63. dakika içerisinde inönü stadını bilenler bilir yeni açık, numaralı tribünler önünde bulunan köşe gönderinden galatasaray bir korner kazandı. topun başına tugay geçti. tugay'ın kavisli süper ortasına o sezon galatasaray'ın korner taktiğinin jönü olan stumpf ortalığı karıştırarak yardımcı oldu. top küçük metin'in kalesine girmişti bile. bu golden bir kaç dakika önce bir hafta sonra trafik kazası geçirecek olan muhammet kırmızı kart ile sahada bulunan oyuncu sayılarını eşitlemişti. 10 - 10.

    maçın son dakikalarıa girerken beşiktaş defansının sektirdiği top hakan şükür'ün önünde kaldı onun da attiği golle galatasaray beşiktaş ı 48 maç sonra mağlup etti.

    maç sonrası zaten boca juniors'un 55 maç süren bir yenilmezlik rekoru oldugu ortaya çıkmıştı. yarış milan ve boca juniors arasında sürmüştü. o sezon galatsaray beşiktaş'ın sezon toplamında 10 gol attığı ankaragücü'ne 11 gol atmiş ve şampiyonlugu averajla kazanmıştı..
  • maç sonrası 63. dakikada galatasaray'ın attığı 2. golü kimin attiği büyük tartışmalara gebe olmuş, maçın bitimiyle sahaya dalan bülent karpat büyük bir depar atıp stumpf'un yanina koşup o meşhur almancası ile golü sormuştu.

    stumpf bülent karpat'ın bu sorusuna yüzzsüz yüzzsüz '' ja ja, tak kafa vurmak var ben '' diye cevap vermişti. tugay ise efendi efendi '' attım diyorsa atmıştır. koskoca adamin yalan söyleyecek hali yok '' diye hafif kızgın bir demeç vermişti.
    ancak tarih tugay'ın hakkını teslim etmiş koca kafa stumpf'un topa değmediği televizyon görüntülerinden anlaşılmıştı.
    hakem de zaten golü tugay'a yazdiğindan alman cocuğunun bizim arslan parçasinin golünü yemesine engel olmuştur
  • muhammet altintas 'in kaza gecirmeden dolayisiyla futbola veda etmeden evvelki son oynadigi mactir. bu mactan sonra yaklasik 2 sene oynayamadi. sonra da sessiz sedasiz jubile yapti...belki de yapmadi.
  • yamulmuyorsan be$ikta$'in kalecini kucuk metin'in (bkz: metin akcevre) korudugu mac.
  • beşiktaş ın 48 maçlık yenilmezliğine son verdiğimiz maç olmuştur. beşiktaş ı ligde galatasaray dan 48 maç önce yenen takım ise gençlerbirliği dir. hatta hafızam beni yanıltmıyorsa gençlerbirliği forması ile beşiktaş ı yıkan adam da kemal yıldırım dır.

    beşiktaş adına bu söz konusu maç içinde önce recep çetin e sonra da sarı fırtına ya kırmızı kartlar çıkarıldı diye hatırlıyorum. çünkü bu maçın sınıfta kritiğini yaparken beşiktaşlı en yakın arkadaşımın hakemin gösterdiği kırmızı kartlardan dolayı bana laf soktuğunu hatırlarım. ayrıca bu maç cumartesi günü oynanmıştır. maçı tekirdağ da misafirliğe gittiğimiz bir evde izlemiştim, izlerken de 2-1 öne geçiren golü tugay mı yoksa stumph mu attı o an anlayamamıştım ama sevinmiştim.

    kalli ile efsanevi bir sezon geçiren galatasaray o sezon beşiktaş ile tsyd de 1, ligde 2, türkiye kupasında 2 ve cumhurbaşkanlığı kupasında da 1 kez olmak üzere toplamda 6 kez karşılaşmış bu maçların 4 ünü kazanması bilmiş, diğer 2 side berabere bitmiştir.
    hatta berabere bittiği maçların birinde 9 kişi kalmış ve tur için kendine gerekli skoru beraberlikle elde etmiş, diğer berabere kaldığı maçta ise falco götz ile bir penaltı atışından yararlanamamıştır.

    bir galatasaraylı olarak zalad mevzunda beşiktaşlı arkadaşlara her zaman katılsam da o sezon şampiyonluğu oynadığımız futbolla sonuna kadar hakettiğimizi hala düşünürüm. zaten beşiktaş ile aramızda oynadığımız maçlarda bunu açıkça göstermiştir. galatasaray ankaragücü ne 8 atarken, beşiktaş ın oynadığı gençlerbirliği maçında da gençlerbirliği nden 4 as oyuncunun o maç öncesi nedeni açıklanmadan kadro dışı kalması da en az zalad ın yediği goller kadar ilginçtir.

    rakip beşiktaş ile bu maçtan başka o sezon oynanan diğer maçları kısaca hatırlamak gerekirse :

    galatasaray-beşiktaş tsyd kupası maçı : 3-2 (okan buruk döktürmüş ve 2 gol atmıştır, diğer golü de çok uzaklardan şevket ya da rambo yusuf atmıştır.)
    galatasaray-beşiktaş türkiye kupası finalinin ilk maçı : 1-0 (erdal keser beşiktaş defansını ipe dizerek maçın tek golünü atmıştır.)
    beşiktaş-galatasaray türkiye kupası finalinin rövanş maçı: 2-2 (hakan şükür ve arif erdem in golleriyle 2-0 öne geçmiş, suat kaya ve falco götz ün oyundan atılmasıyla 9 kişi kalmış ve 2-2 kalarak kupayı almışızdır.)
    galatasaray-beşiktaş lig maçı : 1-1 (hakan şükür ve feyyaz uçar ın karşılıklı golleri, falco götz ün de kaçan penaltısı vardır.)
    galatasaray-beşiktaş cumhurbaşkanlığı kupası maçı : 2-0 (hakan şükür ve papen mustafa golleri atmıştır.)
  • kornerden direkt gol atıldığını ilk kez gördüğüm maç olmuştur bu müsabaka ve ne mutludur ki benim takımımın oyuncusu atmıştır.
  • galatasaray'a olan antipatimin ilk sebebi bu maçtır. ikincisi de aynı sezon sonundaki ankaragücü maçıdır kuşkusuz.

    dile kolay 48 maçtır yenilmiyorsun. öyle ki, artık kanıksamışız. 3 sene üst üste şampiyonluk. metin ali feyyaz. yenilmez armada. taş gibi takım. topçuların çoğu gençliğinden beri bu takımın evladı olmuş. ailenin bir parçası gibi her biri. maç başlamadan evvel takıma olan güvenim tam. tabii bunda çocuk olmanın da payı var.

    maç başladı. sonra da bitti. hayatımda sonucuna bu kadar üzüldüğüm çok az maç vardır. bu da onlardan biri işte.

    neyse pazartesi okula gittim. işte o zaman beşiktaş'ın o altın yıllarının fenerbahçeliler ve galatasaraylılar için ne büyük bir işkence dönemi olduğu anladım. okul ortamında olsun, iş ortamında olsun, arkadaş ortamında olsun senelerden beri beşiktaşlı diye beni bellemiş çevrem. hatta lisede 30 kişilik mevcudun yarısından fazlası beşiktaşlıydı(ki memleket koşullarında böyle bir rakam imkânsıza yakındır) gene bana sardırırlardı ipneler. neyse gittim okula. lan arkadaş bütün sınıf tepeme bindi. eşekten düşmüşten beter oldum. herkes bir yandan laf sokuyor. karşılık veremiyorum. biri bitiriyor, diğeri başlıyor. resmen böyle bir anı kolluyorlarmış. çocuğuz, ilkokula gidiyoruz ama işte beşiktaşlı olmayanlar için o dönem çocukluk travmasına neden olmuş sanki. saydırdıkça saydırıyorlar. fenerlisi ayrı, galatasaraylısı ayrı... resmen sinir strese boğdular beni. o nedenle unutamam bu maçı. beşiktaş'ın en güzel yıllarının sonunun başlangıcıydı bu maç. o sezon üst üste 4. şampiyonluğu kaçırdık. bir daha da o istikrarı yakalayamadık. yediğimiz laflar da cabası...
  • maçı sabri çelik yönetmiştir.
  • 1-3 galatasaray'ın kazandığı maç.
    goller: hakan şükür(2) tugay / feyyaz
  • maci, sabri celik yonet(ecegim derken sikert)mistir.
hesabın var mı? giriş yap