• birkaç saat önce yüksek öğrenim kurumu (yök) başkanı prof. dr. yekta saraç'ın açıklamalarıyla doğrulanan hadise. üniversiteye giriş sınavında 700-800 bininci olup, yurtdışında(polonya, macaristan, kıbrıs, romanya, bulgaristan, ukrayna, rusya vs..) yıllık ücreti verdiğin an okumaya başladığın tıp fakültelerine başlayıp, pandemi dönemini fırsat bilerek türkiye'deki okullarımıza usulsüz geçiş yapanların olduğunu yök başkanı bu haberde itiraf ediyor. yine buraya ''üniversite sınavı hiç bir şeyi kanıtlamaz, kalitesiz bir sınavdır.'' diyen başarısız romantikler doluşacaktır. bunun farkındayım, ancak ben 800 bininci olmuş bir kafasız tarafından ameliyat edilmek istemiyorum 20 yıl sonra, isteyen varsa da kendisi bilir. ülke neresinden tutsan elinde kalıyor, liyakat diye bir şey kalmadı. dingo'nun ahırına döndü. biz de hala kendimizi paralayalım uzman doktor olalım, yok yan dalını yapalım, yok akademisyen olalım diye.
    yıllar önce de fetö varken yine yurtdışında yalandan 1-2 sene okuyup, yatay geçiş şartlarını sağlayamasa da(not ortalaması vs) danışıklı dövüş ile fetö'nün üniversitelerindeki tıp fakültelerine geçiş yapanlar olduğunu biliyorum. bir şekilde kılıfına uyduruyorlardı, kanıtla deseniz kanıtlayamam.

    edit: alıngan romantikler anında üşüşmeye başlamış. üniversite sınavında 800 bininci olup 'bir şekilde' tıp fakültesine kayıt yaptıran güç, okuldan mezun olmasını sağlayamayacak sanıyorlar sanırım. ayrıca ülkedeki özel üniversite tıp fakültelerinin şartlarını bilmeyenler, nasılsa o sınavlardan geçemez, okuyamaz diye düşünüyorlar. ama maalesef çok yanılıyorlar. bir şekilde mezun ediyorlar orada kim olursa olsun :)
    bakın üniversite sınavının kalitesiz olduğunu, yetersiz olduğunu ben de biliyorum. ancak öyle veya böyle doktor olmak okuma işidir, çalışma işidir, sebat etme, sabır gösterme, arkadaşların eğlenirken gece 4'e kadar ders çalışıp sabah 8'e alarm kurmaktır. sadece istediğin için veya ailen istiyor diye doktor olamazsın, olmamalısın. üniversite sınavı da öyle veya böyle bu çocuklar kıçını kırıp oturup dersini çalışmış mı? çabalamış mı? onu ölçüyor. ve bu lanet sınavda 800 bininci olmuşsan, doktor falan olmamalısın kardeşim.

    edit 2: 800 bininci olan adam tus'u zaten kazanamaz, pratisyen olarak kalır. o da ameliyat yapamaz diyen çok bilmişler küfürlerle beraber mesaj kutumu doldurmuş. ben de bunun farkındayım arkadaşlar. franz kafka'nın bir sözü vardır. ''abartıyorum çünkü anlaşılmak istiyorum.'' diye. o nedenle ameliyat örneğini verdim. umarım bunu bana yazan arkadaşların yakını gece 5'te kalp krizi geçirirse acilde bu 800 bininci olan arkadaşlar onun kalp krizine yaklaşır madem ne diyelim, muhtemelen inferior mı'ı, reflüdür bu diyerek eve yollar ama siz bilirsiniz yine de :)

    edit 3: bunların bir üst modeli de eğer ailesinde göçmenlik, çifte vatandaşlık olan varsa türk vatandaşlığından 5., 6. sınıfta çıkıp yabancı kontenjanından tıpta uzmanlık sınavına(tus) giriyor. herif burada doğmuş, adı-soyadı türkçe. tamamen burada eğitim görmüş. ama sınavda yabancı kontenjanından çok daha düşük puanla istediği yere gitmek için, sekonder kazanç sağlamak adına türk vatandaşlığından çıkıyor 4-5 seneliğine :) bunları yapanlar da, bunları yapanlara göz yumanlar da haysiyetsiz, şerefsizdir benim nezdimde. umarım bir gün adalet yerini bulacaktır. bizler o günlerin bekçileriyiz.

    edit 4: bakın arkadaşlar bu net olarak 'eğitimde fırsat eşitsizliği'dir. sözlükte bu olayı bile meşrulaştıran, bana 'kudur' diyip küfürler eden bunca insanı görünce ülke adına ümitlerim daha da kayboldu. bir insan şu kanunsuzluğa bile nasıl kılıf uydurur? nasıl savunur? aklım almıyor gerçekten. sizler nasıl ailelerde büyüdünüz? nasıl aile terbiyesi aldınız? hepiniz mi babanızın haram lokmalarıyla büyüdünüz be utanmazlar? kimse size iyi insan olmayı, hak yememeyi, istediğin şeyler için çalışman gerektiğini, asla çalmaman gerektiğini öğretmedi mi? aynaya baktığınızda, kendinizle yalnız kaldığınızda hiç mi utanmıyorsunuz? gece kafanızı yastığa koyduğunuzda nasıl uyuyabiliyorsunuz?
  • bu ülkede gerizekalı bile olsan "bir şekilde" doktor dahil herşey olabilirsin. ünvanları bedava elde etmek burada çok kolay.
  • tıp fakültesine girmek için aldığınız puan sıralama puanıdır. tıp fakültesinden mezun olmak için başka kriterler, başka puanlar gerekir. kişi bir şekilde girdiği üniversiteden başarı ile mezun oluyorsa girmeden aldığı puan onun tamamladığı okul başarısını etkilemez. dolayısı ile kafasız, aptal gibi ifadeler yerine görece ahlaksız ya da sinsi olmadı pratik zeka, girişimci gibi daha yumuşak ifadeler tercih edebilirsiniz. *

    edit: yeni güne ve size selam sözlüğün geri zekalı insanları. bu basit ayrımı yapamayacak kadar aptal olup bunları yazdırmanız ilk değil.

    üniversite sınavı senin o ana kadar aldığın eğitimi ölçer. dolayısı ile doktorluk eğitimi ile alakası yoktur. üniversitede aldığın eğitim ise mesleki bilgidir ve bu bilgilere dayalı sınavlardan başarı ile mezun olursan o okula hangi sırada girdiğinin önemi mesleki olarak kalmaz. hiç bir aptal bir doktorun lys puanına göre doktorluğunu ölçmez sizden başka. siz bambaşka aptallarsınız. çıkıp da doktor olmakla ilgili tüm aşamaları geçmiş birine bu 800 bininci bundan doktor olmaz demek ahmaklık, geri zekalılık, aptallıktır. bakın özellikle söylüyorum "tamamlamış".

    fakülteye giriş kısmı için edit öncesinden kendinize uygun yaftalamayı seçebilirsiniz.

    günaydın editi: bazı arkadaşlar tıp fakültesinden mezun olmanın zor olmadığını giren herkesin neredeyse hiç bir şey yapmadan mezun olabildiğini yani mezun olmanın zor olmadığını aksine çok kolay olduğunu söylüyor. bunu da benim dediğime karşı argüman olarak söylüyorlar. ama beni destekliyorlar. *

    son edit: arkadaşlar sürekli mesaj atıyorsunuz. bakın çok net söylüyorum. konu bu kişinin iyi doktor olup olmadığı ahlaklı olup olmadığı falan değil. varsayımsal ifadelerle anlamsız çıkarımlar yapıyorsunuz. açık ve net bir şekilde kişinin okuduğu okul ile o okula giriş yönteminin o okulda yaptıkları ile bağlantılı olmayacağıdır. 800 bininci olduysa zaten anlamaz zaten etmez gibi safsataların bir anlamı yok. olmuş bitmiş bir durumda normal yollarla o okula girenlerle aynı şartlarda mezun olduğunda sen 800 binincisin aldığın eğitim seni doktor yapmaz diyemezsiniz. aşamaları geçtiyse doktordur. ama sen doktor olmayı hak etmedin diyebilirsiniz.
  • burada şunu sormak lazım

    sınavda 800 bininci olan adam o üniversiteden mezun olabiliyor mu? e olabiliyorsa diğerinden farkı ne kardeşim? üstüne tusu da geçiyor nihayetinde yani geçmeli. yoksa bildiğim kadarıyla uzmanlık olmaz. onu da geçiyorsa bu kişi sorun ne?

    adam seni üçgenin hesabı mı ile mi ameliyat edecek amk.
  • bu tarz sınavlar hiçbir zaman kesin olarak bir şeyi ölçmez fakat ilk 1000'deki ortalama bir öğrencinin zekası ilk 800.000'deki ortalama öğrenciden fazladır ve bir tutulamaz. istisnalar olabilir fakat genel olarak durum böyledir. basketçiler genelde normal insanlardan uzundur ama basketçilerden de uzun normal biri olabilir. ülkemde yapılmaması gereken bir şey gene yapılmıştır, olsun şaşırmıyoruz artık.
  • canımızı emanet edeceğiz. her şeyin içini boşalttınız bari bunu yapmasaydınız. açtığınız tabela üniversiteleri , hocası olmayan tıp fakülteleri yetmedi değil mi ? eğitim bu kadar düşmemişken kardiyak monitördeki görüntüyü ( çok basit her doktorun bilmesi gereken bir patern ) bilemeyip fotografını çekip kardiyoloji uzmanına gönderen acil doktoru gördü bu gözler.... allahım bundan sonra bize daha neler göstereceksin acaba. sana sığınıyorum.
  • bir hekime üniversite sınavında çözdüğü matematik, fizik vs sorusu fazla diye ameliyat olduğunu düşünen daha doğrusu böylesi bir kriteri olan varsa fena halde yanılıyordur. o hekimin ameliyat yapabilmesi için;

    1.tıp fakültesini bitirmesi
    2.tıpta uzmanlık sınavını (tus) kazanması
    3.en az 5 yıllık uzmanlık eğitimini bitirmesi

    gibi gereklilikler vardır. konu bu değil aslında. esas konu hekimlerin tıp fakültesinde ve uzmanlık eğitimlerinde aldıkları eğitimin kalitesi, hekimin kendini ne kadar yetiştirdiği, mesleğine ve etik değerlere olan bağlılığı gibi birçok başka kriterlerdir.

    not: üniversite sınavında ilk 100'e girerek tıp fakültesini kazanmış bir hekim.

    edit: tabi ki tıp fakültesine sınavsız girmiş olan kişilerin daha sonra sınavla öğrenci alan üniversitelere geçişleri kabul edilebilir bir şey değil. hatta hacettepe tıp okuyanlar bilirler hoca çocukları, daha düşük puanla yerleştikleri üniversitelerden son sınıflarında hacettepe'ye geçiş yaparlar ve hacettepe mezunu olurlardı. bu dahi ciddi bir haksızlıkken şimdi iyice abartmışlar durumu.

    bu entry ''şu doktora ameliyat olmam'' klişesi üzerine düşünmeyi sağlamak için yazıldı.
  • bunun incelenmesi , araştırılması ve kimmiş bunlar bize açıklanması gerekiyor . bunların %90 ni akp çocuğudur diye düşünüyorum.
  • o sınavda 500. olan ile 500000. olan kişi arasında sadece sınavdan alınan sıralama değil, o sınava çalışma sorumluluğu ve disiplini, pratik zeka, zaman yönetme ve stres altında doğruyu bulma yetenekleri de giriyor. dolayısıyla evet sınavlar kişileri eşit şartlarda yarıştırmayabilir ama kişilerin bu sınavlarda başarılı olması sadece ders çalışmalarıyla değil aynı zaman kritik bazı becerilerinin olmasını da gerektirir.

    ileride beni o sınavdan 8yüzbininci olup hile hurda ile normalde okuyamayacağı bölümlerde okuyan adamın cerrah diye karşıma dikilip ameliyat etmesini istemem. oldu olacak isimlerini de açıklayıversin veya özgeçmişlerinde bir şekilde belirtilsin de doktor araştırması yaparken bile bile lades demeyelim.
  • bu yolsuzluğu kabul eden ve ifşa eden adamın utanmadan orada hala oturmasına ne diyelim. bari sus da koku yayılmasın.
hesabın var mı? giriş yap