• belki de savaşta yaşamadığı zulmü ve acıyı kendi öz ülkesinde yaşamış bir gazidir.
    http://haber.mynet.com/…lik-ve-soguktan-oldu/478771

    dağdan inen tarzanlara törenler düzenlerken hakiki gazilerimizi bodrum katlarda unutan bir millet miyiz artık biz?
  • türkiye cumhuriyeti gazisidir.

    muharrem topçu'dur. kore gazisi, 80 yaşındaki muharrem topçu, açlık ve soğuktan ölmüş.

    bu haberi okuyunca hep aynı şey aklımıza geliyor: bu memleketin sahibi yok".

    (bkz: #17210512)
  • sadece türkiye cumhuriyeti'nin değil; dünyanın, insanlığın ortak utancıdır. allah rahmet eylesin.
  • köy muhtarından başbakanına kadar herkes için başlı başına çok büyük ayıptır, rezilliktir. ciddiyet arz etmek için veya önemini anlatmak için habur'la mabur'la mukayesesine gerek yoktur.
  • münferittir. yani düşünün bi, dünyada açlıktan ölme potansiyeli olan kaç kore gazisi vardır ki? zaten önemli olan abinin kore gazisi olması değil, "açlıktan ölmesi." hep kaçırıyorsunuz bunları. abi kore gazisi olmasaydı da açlıktan ölmesi yine kötü bir durum olacaktı. neden? çünkü açlıktan ölüyor. "ama o kore de savaştı, vefa borcumuz vardı" gibi söylemler sakat söylemler. bir insan kim olursa, yaşarken ne yapmış olursa olsun açlıktan ölmemeli. böyle hep bi militarizm, hep bi savaşmış adam kutsallığı, hep bi vefa borcu hikayesi. yazık.
  • (bkz: #17210774) doğrultusunda;

    doğal(?) seçilim kurbanı olmuştur.
  • gazi maaşı diye bakınız bırakan sivri akıllı bazı vatandaşları görmeme vesile olmuştur, küsüratıyla 350 lira olan gazi maaşı ile açlıktan ve soğuktan ölünmeyeceğini söyleyen, basiretsiz devlet zihniyeti ve kahrolasıca bürokrasinin teba'da vücut bulmasından başka ne olabilir ki.
    geçtim 80 yaşı, oturacağın ev bile olsa, sen nasıl yaşardın 350 lirayla 30 gün, izah et rahatlatalım vicdanlarımızı!
  • ölümü üstüne yapılan eleştirilerin büyük bi miktarı karavanadır.

    adamın biri.. karısını dövüyor. ama nasıl dövme.. çivili sopayla dövüyor. ertesi gün işe gittiğinde kadın alıyor çivili sopayı yok ediyor. akşam adam eve geldiğinde tekrar oturup çivili sopa yapıyor karısını dövmek için.. yani adamda ani bi sinir patlaması yüzünden karısını dövme hali yok. metodik davranıyor, oturup malzeme yapıyor, sonra dövüyor.

    dışardan bakan biri de kadına acıyor, alıyor adamı önüne, şey diyor. bak madem dövüyorsun kadını, bari çivili sopayla dövme.. ne bileyim elinle falan döv, o kadar acı çekmesin.

    tamamen boşa diyor bu lafları.. çünkü karşısındaki adam zaten ilk baştan kadının fazla acı çekmemesini isteseydi kadını dövmezdi. madem dövüyorsun bari az döv demek hiç bi işe yaramaz, adamın kadını dövmemesini sağlaman gerekir.

    kore gazisi, güneydoğu gazisi, kurtuluş savaşı gazisi, her gazi bu memlekette devletin kullanıp bi köşeye attığı, sonraki halini zerre umursamadığı insanlardır. bazen böyle yüzümüze çarpılan olaylarda insanlar çıkar, devleti karşısına alır, bak madem adamı savaştırıyorsun, ölüme yolluyorsun, kendi kazancın için bozuk para gibi harcıyorsun, bari sonrasında biraz ilgilen der..

    devlet, gazisini düşünen bi devlet olsaydı daha ilk başta onu ölüme yollamazdı ki oysa.. sen git, öl ki sayende nato'ya girebilelim, sen git öl ki sayende koca bi savaş ve uyuşturucu pazarından payımızı alıp semirelim diyen bi devlete "bari çivili odunla dövme" demenin ne yararı var..

    insanını düşünen bi devlet daha ilk başta onu ölüme yollamaz ki..
hesabın var mı? giriş yap