• aksaray'ın yeşilova köyü sınırları içerisinde bulunan arkeolojik kazı alanı. kazı başkanlığı, dtcf arkeoloji bölümü hocalarından prof. dr. aliye öztan tarafından yapılmaktadır.

    orta anadolu'da bugün de kullanılan kuzey-güney, doğu-batı eski ticaret yolunun yakınındaki acemhöyük yerleşimi 700x600 metrelik höyük ve bunun çevresindeki aşağı şehirden oluşur. henüz ana toprağa ulaşılamamış olmakla birlikte höyük en az eski tunç çağı başından itibaren iskan edilmiştir. kentte en parlak dönem asur ticaret kolonileri döneminde (m.ö 2000-1800) yaşanmış; höyük ve aşağı şehirde yerleşilmiştir. acemhöyük'te bu dönem beş tabaka ile temsil edilmektedir. bunlardan iii. tabaka zamanında (m.ö 1900-1800), anadolu'nun yerli krallıklarından birinin merkezi olduğu kazılarla anlaşılmaştır. daha sonraki dönemlerde höyüğün bazı kesimlerinde m.ö 6.-m.s 2. yüzyıl arasında aralıklarla küçük yerleşmeler şeklinde yaşam sürdürülmüştür.

    m.ö 2. binyılın başında gelişip zenginleştiği anlaşılan kentte, iii. kat zamanında höyükte büyük resmi yapılar açığa çıkarılmıştır. yapıların çoğu iki katlı olmasına karşılık ancak alt katları korunmuştur. bunlar höyüğün güneyinde elli odası korunmuş sarıkaya sarayı, kuzeyinde yetmiş altı odası korunmuş hatipler sarayı, büyük ölçüde tahrip edilmiş olan "batı yanmış binası"dır. bunlardan sarıkaya sarayı fildişi, altın, obsidyen ve kaya kristalinden buluntuları ile o dönemdeki zenginliği, çok sayıda bulla içindeki kral ve prenseslere ait olanlar çağdaşı asur, babil, yamhat krallıkları ile olan yakın ilişkileri yansıtmaktadır. hatipler sarayının batısında höyük yamacına yakın bir konumda ise saray mutfakları ve özel konutlar yer almaktadır. aşağı şehirde çok kısıtlı alanlarda yapılan kazılar bu kesimde özel konutların olduğunu göstermiştir. ayrıca höyüğün kuş uçumu 500 m. güneydoğusunda "arıbaş mezarlığı" olarak adlandırılan kesimde aynı döneme ait bir mezarlık incelenmiştir.

    son yıllarda höyüğün merkezinde, sarıkaya ve hatipler sarayları arasındaki düzlükte yapılan kazılarda bir başka anıtsal yapı açığa çıkarılmaktadır. şimdilik 2200 metrekarelik bir alandan incelenebilen yapı "hizmet binası" olarak adlandırılmıştır. 2007 yılına kadar 23 odası ve büyük avlusu açılabilmiştir. acemhöyük sarayları gibi taş temelli, geniş kerpiç duvarlı olan bu yapı, plan ve iç donanım açısından onlardan farklıdır.
  • türk tarih kurumu tarafından 1962 yılında prof. dr. nimet özgüç tarafından başlatılan kazı çalışmalarına 1989 yılından itibaren prof. dr. aliye öztan tarafından devam edilmektedir.
  • anadolu’nun ve avrupa'nın bilinen en eski yazılı belgesinin bulunduğu arkeolojik alan olabilirmiş.

    kaynak

    eski ortadoğu’da tüccarlar, değerli malların ölçümü için hassas bir biçimde hazırlanmış “ağırlıklar” kullanıyorlardı. anadolu’nun önemli ticaret merkezlerinden biri olan acemhöyük’te de değişik malzemelerden yapılmış, çok sayıda “ağırlık” bulundu. ancak geçen yıl açığa çıkarılan bir örnek, kazı heyetinde ayrı bir heyecan yarattı. çünkü bu ağırlığın üzerinde çivi yazılı bazı işaretler vardı.

    “kaya kristalinden” yapılmış olan “ağırlık”, erken tunç çağı’na ait bir yapının içinde ele geçti. bu yapının bulunduğu ta- sergen çirkin ark eolog baka, “karbon 14” ölçümlerine göre i.ö. 2250 yıllarına tarihleniyor. dolayısıyla, bu tabakada açığa çıkarılan bu kristal ağırlık, gerek anadolu’nun, gerek tüm avrupa’nın bilinen en eski yazılı belgesi durumuna geçiyor.

    prof. öztan, yazıtın okunmasına yönelik çalışmaların, çivi yazısı uzmanlarınca hâlâ sürdürüldüğünü belirtiyor. ağırlık üzerindeki işaretlerin yeterince okunaklı yazılamamış olması, yazıtın çözümünü zorlaştırıyor.

    bu nedenle yazıtın yerel bir anadolu dilinde mi, yoksa dönemin uluslararası dili olan akatça mı yazılmış olduğu henüz anlaşılabilmiş değil... ancak her ne olursa olsun 10,4 gr. ağırlığındaki bu küçük buluntu, “anadolu’nun bilinen en eski yazılı belgesi” unvanını şimdiden kazanmış durumda...
  • 4 bin yıl önceki maden merkezi. eski adı ise puruşhattum.
hesabın var mı? giriş yap