34 entry daha
  • efendim öyle ileri derecede sanat bilgisi olan birisi değilim ancak düz bir film seyircisi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim; izlediğim filmler içerisinde, izlediğimin film olduğunu unutturmayı başarabilen, filmleri bir hikayeyi anlatır gibi değil, bir olayı gösterir gibi veren bir avuç filmin yönetmenidir bu usta.

    mesela bir hitchcock filmi izlerken o müthiş sürükleyiciliğe kapılsanız bile, ustaca kurgulanmış, "kurnaz" bir hikayenin içerisinde olduğunuzun bilincinde olursunuz. ya da bir tarantino filminde gördüğünüz, bakmaya korktuğunuz şiddet unsurlarını ya da ezelden beridir söylemeye çekindiğiniz diplerdeki tutkularınızı bam diye suratınıza çarpan çılgın ve sinefil bir masalcının anlatısıdır. ancak kurosawa dediğinizde ortadaki, her daim vuku bulmuş/bulmakta/bulacak olan bir olayın gözünüzün önünde akla gelebilecek tüm bakış açılarıyla ve yönleriyle akışıdır. ustanın özellikle eski filmlerinde oyunculuklar biraz tiyatrovari abartılığa kaçsa bile siz orada olayı izliyorsunuzdur, sanki o olayı size anlatan biri yokmuş gibi.

    ustanın en sevdiğim filmi, dramanın doruklarına ulaşmış bir konu, atmosfer ve prodüksiyonun mükemmelliği sebebiyle ran olsa da, bu bahsettiğim olgu kanımca en çok rashomon'da ortaya çıkmakta.
124 entry daha
hesabın var mı? giriş yap