• yüksek sadakat in ilk albümünün 7. şarkisi
    sözlerini de yazayim tam olsun

    ırmaklar denizlerde
    denizler sahillerde durdular
    arayanlar hiçbir yerde
    inananlar dualarda buldular

    kimbilir sen
    benim halimde
    sakinliğimde ne buldun?
    bense yorgundum
    kendi kendime sokuldum
    uyuyakaldım
    aklımın iplerini saldım
    o giderken
    bir an durup peşinden baktım
    ne dersin?
    umarım beni affedersin
    ne dersin?
    belki de terk edip gidersin
    gider misin?
  • yuksek sadakat grubunun en dinlenesi sarkilarindan biri, insani aliyor seyahate cikariyor, geri donmek de icinizden gelmiyor.
  • introsuyla fade to black'i, devamında gelen klavye fonlu gitar sololarıyla axel rudi pell şarkılarını akla getiren ve ayriyetten insanı pek güzel duygulara sevk eden, etkileyici sözlere sahip bir yüksek sadakat şarkısı..
    bir de şu var ki; söz konusu şarkının ismi şarkı içinde melodik açıdan çok güzel bir yerde geçiyor, anlatılmaz bir güzellik katmış.. hiç bilmeseydim de şarkının ismi bu olmalıymış derdim..
  • gitar soloları deep purple'ın bir şarkısını çağrıştırıyor. ama hangisi... avam yorumu: güzel şarkı, sevdik biz.
  • bu şarkı içimi acıtıyor...
  • dinleyince şaşırttıran bir şarkıymış bu.
    benzer bir yerlerin ve belki benzer bir şeylerin kokusunu alıyorum,
    naifliğin inciticiliğini, yitikliğin sakinliğini, deliliğe varışın ansızın gelişini..
    bu şarkıda feridun düzağaç şarkıları kokusu alıyorum. sözler onun yüreğinde mi tütmüş sanki..
    belki benzer koku budur, samimiyetin kokusu..belki bundan sevişim.
  • "ırmaklar denizlerde, denizler sahillerde durdular. . ."

    sen neresindesin bu döngünün giden sevgili... ?
    yoksa hala sürüklüyor musun arkadan kimsesizliğini -?-
    sakin kuğuların gölüydün, sana biriktirdiğim su ile ırmak oluverdin hay(a)ta..
    hem seni hem beni coşturdun kurak bozkır rüyalarında..
    ve her akarını bulan gibi sen de deniz(ler)e karıştın en sonunda...

    "o giderken
    bir an durup peşinden baktım..."

    bir fırtına koparsa eğer gittiğin yerde "olaki günün birinde gemiler döner geriye" diye de

    "aklımın iplerini saldım" yalnızlar rıhtımına..
    anladım ki aklımla çözemeyeceğim zaten ben bu işi.. ben de deliye vurdum deliliğe vurdum kendimi bu hüznü yüzüme yağan buruk şarkı sayesinde..

    yüksek sadakat'le bağlandım beni -artık- sevmeyişine..
    ama yine de ;

    - ne dersin ?
  • turkiye'de tam da istedigimiz gibi rock uretilip bir de me$hur olabildigini nadir periyodlarla goruyoruz, bu da onlardan biri.

    wasted sunsets lezzetine sahip super bir parca. turkce sozlu rock'in her an ta$ak gecilebilir sozlerinden uzak $eyler soyleyen kaliteli bir vokal, yayli duzenlemeleri var bunda.. ve en guzeli uzerine ugra$ilmi$ dunya standartlarinda bir gitar. 80'lerin sonu hair metal gruplarinin enfes ballad'lari gibi bu. (bkz: bon jovi) (bkz: skid row)

    yuksek sadakat'i yakindan takip etmek gerek, umarim bozmazlar kendilerini.

    ucuncu be$inci ki$ilere bir bok ifade etmeyen not : olm laru, senin bilgisayarini senden habersiz ele gecirdim hd yapiyorum. iyi ke$fetmi$sin bu $arkiyi helal olsun.
  • yuksek ba$arida yuksek sadakat sarkisi,

    yillardir turkce rock endustrisinde kargo, mor ve otesi, mavi sakal, metropolis, biraz da kenarindan vega'nin pop-rock, rock, elektronik genrelerinde urettigi muzikler jazz'dan operaya kadar her tur muzik turu dinleyip metal civarlarinda kalmis insanlar icin alay konusu oluyor, belirli bir basitlikte kaliyor.

    kalkip turkiyede bir for whom the bell tolls, fear of the dark belki gercekten de wasted sunsets'in yapilmasina daha zamanlar var, sosyal kulturumuz agir muzikle kar$i cikilacak kadar dejenere daha henuz olabiliyor ancak ;)

    bu noktada "off adama bak halen gitari nasil caliyor, oysa oyle mi nerede ritchie blackmore" dedirten ic sesimizi bastirip, adamlarin yapmak istedigi seylerin yaninda olmaliyiz, nedeni ise bu gruplar gulben ergen gibi muzik adina kotu seyler yapmiyorlar, iyi muzik yapiyorlar, ama biz sanirim en iyisini isteyerek bu adamlari yerin dibine sokuyoruz, tam da rock gruplarini gectim muzik gruplari (bir kac iyi adam haric) yeni yeni filizlenirken ulkemizde.

    $arkinin muzikalite yorumu hakkinda ku$muk arkadasimizin uzerine "solo'dan sonra 'here in a church' diye girse bruce dickinson bestesi sanacagim"i ekler, "bu tarz muzikleri sevelim sevdirelim, boyle sarkilara prim verelim" derim.

    belirli bir seviyeye kadar getirilmis ki$ilere bir not ifade etmeyen bok : her ku$un eti yenmez.
hesabın var mı? giriş yap