19 entry daha
  • öyle bir politikadır ki pazarın en ucuzlarından olan soğanı pazarın en pahalıları arasına sokmuştur. çok değil 3-5 ay önce 4 kilosu 2 liraya satılan soğanın kilosu şimdi 4 lira. evet yanlış duymadınız 1 kilo soğan 4 lira...

    (bkz: soğan/@niketese)
  • aslında ucu çok eskilere dayanan bir politika bu... ama akp sayesinde doruk yaptı denebilir.

    işin aslı ulaşım olanakları falan değil aslında. kendi yaşadığım bir örneği aktarayım. amerik'lı bir arkadaşımın abisinin çiftliğine gittim. misisipi nehrine yakın bir yerlerde. adam pirinç üretiyor. benim türkiye'den geldiğimi öğrenince ilgi ile yaklaştı. çünkü üretimini yaptıkları pirincin tohumunu türkiye'den almışlar. bir görseniz göz alabildiğine pirinç tarlası... dönümlerce. belirli aralıklarla lazerli ölçüm cihazları yerleştirmişler. pirincin boyunu falan ölçüyorlarmış. sonra adamın cesna tipi iki tane uçağı falan var. ilaçlamayı böyle yapıyormuş. sulama damla sulama... bir dolu ziraat mühendisi var sonra. hasat zamanı geldiğinde de 3-4 biçer döver ile hasatı birkaç günde topluyorlarmış. silolarını görseniz... bir tır geliyor biri gidiyor... sonra ürünü misisipi nehri kıyısına indirip gemiye yüklüyorlar ver elini dünya... bizim karadenizin pirincini bizim ürettiğimizden daha ucuza mal edip daha bol üretiyorlar. peki neden? ilim var, irfan var, teknoloji var... ne kadar su verecekleri, hangi ilacı ne kadar kullanacakları, hangi zaman hangi ürünü alacakları hepsi belli... teknolojinin imkanlarından sonuna kadar faydalanıyorlar sonra...

    ama bizde... artık mehmet ağanın insiyatifine kalmış. amcam kafasına göre takılıyor. işte ekmek parası. sonuçta milli bir politika yok... ne kadar ilaç koyar ne yapar belli değil. ürün bol olsun diye basıyor hormonu... yurtdışına satmaya kalkınca da sınır kapısından dönüyor... ya da baba çiftçi, 3 oğlu var, ölüyor hopp miras diye topraklar 3'e bölünüyor. dünyanın hiçbir yerinde yok böyle bir şey... miras diye toprak böldürmüyor adamlar. eee tarlalar küçüldükçe içine tarım aleti sokup çalıştırmak mümkün olmuyor. işte bir traktör ile ne kadar yaparsan o kadar... böyle olunca da birim fiyat artıyor...

    sonra amerika'da veya başka bir yerde devlet çiftçisini destekliyor. sonuçta adamlar ülkenin karnını doyuruyor, bunun farkındalar. ama bizde... ne deyim ki? yani bu şartlarda çalışan bir türk çiftçisinin amerika'daki çiftçi ile rekabet etmesi, onun kadar bol, kaliteli ve ucuz ürün üretebilmesi mümkün mü? ulan israil'in toprağı yok adamlar çölde su borularının içinde tarım yapıyor gene bizden daha bol gene bizden daha kaliteli...

    siz amerika'da veya başka bir ülkede sadece plansızlık yüzünden bir sene soğan kıtlığı yaşanacağını, öbür sene de soğan bolluğundan üretilenin yarısının çöpe atılacağını düşünebilir misiniz? adamlar böyle bir şeye izin verir mi?

    yani hangi birini anlatayım ne diyeyim bilmiyorum ki. binlerce ziraat mühendisi işsiz... ama en kötüsü en pisi ne biliyor musunuz?

    öyle alçaklar var ki mesela tekel işçisinin durumunu incelerken 2 yıl milletvekilliği yapmış birisinin bu süre sonunda emekli sayılıp 3-5 bin maaş aldığı gerçeğini sorgulamıyor. ya da milli geliri bizim kaç katımız olan fransa'da 10 bin küsür bin makam aracı varken bizdeki 125 bin makam aracının deposunun neden bizim cebimizden dolduğunu sormuyor. veya başbakanlığa ait uçakla başbakanın karısının düğüne gidişini umursamıyor. kim bilir düğüne devletin uçağı ile gitmek için harcanan yakıtla kaç tekel işçisinin maaşı ödenirdi... neyse...

    evet çarpıklıklar var. evet devletin sırtındaki kamburlardan kurtulması lazım... tamam... akp de tek başına satmadık şey bırakmadı, her şeyi özelleştirdi... süper... eee hani olumlu sonuçları? yabancı memleketlere günde 120 milyon lira borç faizi ödüyormuşuz haberiniz var mı? peki ya toki... her şey özelleşirken neden inşaat sektörünü devletleştiriyoruz?

    bu kafayla rekabet mümkün mü? bu kafa ile ilerlemek mümkün mü? israil'den alınan genetiği ile oynanmış, sadece bir defa mahsul veren tohumlarla yapılan tarımla mümkün mü? ha mümkün mü?
53 entry daha
hesabın var mı? giriş yap