• günesin batisinda 12'yi gosterecek sekilde ayarlanmis saat.
  • hangi mevsim olursa olsun aynı saatte güneşin konumunun (doğu batı düzleminde) aynı olduğu saattir. şöyle ki: güneş tam battığında saat 12'dir (günümüz saatinde güneş en tepedeyken saat 12'dir). örneğin 1 temmuzda alaturka saat 12'yi gösterdiğinde alafranga saat 19.45 + 1 saat yaz uygulaması = 18.45'i gösterir.
    1 ocakta ise alaturka saat 12'yi gösterdiğinde alafranga saat 16.50'yi gösterir (bu rakamları güney yarımkürede denemeyin)
    yani alaturka saat günü 24 eşit zaman dilimine bölmüş değildi. alaturka saat yaz, kış, günün her saati aynı aydınlık zamana rastlardı. saat 4 deyince hengi mevsim olursa olsun güneşin aynı pozisyonuna tekabül ederdi. amaç namaz vakitlerinden sapmamaktır.
    tanzimat fermanıyla birlikte ticari hayattan sonra 1 ocak 1926'dan itibaren yürürlüğe giren 26 aralık 1925 tarih ve 697 sayılı kanunla uygulamadan tamamen kalkmıştır.
  • ismet özel'in bir amentü şiirinde ismi geçen saat türü.

    "bilmezdim neden bazı saatler
    alaturka vakitlere ayarlı
    neden karpuz sergilerinde lüküs yanar"

    (bkz: müslüman saati)
  • ezânî saat olarak da geçer. akşam ezânı (gün batımı) saat 12 kabul edildiğinden günler uzarken her gün ileri, kısalırken de her gün geri alınır. bâzı takvimlerde o günün yaprağında "ezâni saat 1 dakika geri alınır", "ezâni saat 2 dakika ileri alınır", "ezâni saat ayarlanmaz" şeklinde uyarılar bulunur. bu uyarılar vaktinde yapılmazsa sonradan kaza edilmelidir tabi. meselâ 5 ocaktan beridir dikkate alınmamış ise ya tek tek bütün yapraklardaki bu sayılar toplanır, çıkarılır bir şekilde konsolide edilir öyle ayarlanır ya da en güzeli, tam ezan okunurken 12 yapılır.
  • eski muvakkithanelerin sebebi gurubi saat.1912 yılında resmi dairelerde alafranga saat kullanılmaya başlanmış,1925 yılından sonra da alaturka saat kullanımı tamamen kaldırılmıştır.bu geçiş döneminde johann meyer sülalesi "ayar gerektirmeyen ezani saat" ve "hamidiye saati" gibi aşmış eserler ortaya koymuşlardır.

    (bkz: saatleri ayarlama enstitüsü)
    (bkz: hamidiye saat kulesi)
    (bkz: gurub u sems)
    (bkz: doritos alaturka)
  • ahmet hamdi tanpınar ve ahmet rasim okuyarak öğrendiğim saat şekli. ahmet rasim'in bir hikâyesinde eve alaturka saat 1'den sonra gelen genç annesinden okkalı bir azar işitiyordu. halbuki bu saat akşam ezanından tam bir saat sonrasına denk geliyor ve bu hali kırmak için genç adam bir gece alaturka saat 3 iken eve geliyor ve kişisel devrimini gerçekleştiriyordu.
  • ana tarafimin koylerinde hala kullanilan saat sistemidir.
    ama ben bunu hep karistiriyorum.
    anladigim kadariyla sabah 8.00 ya da 6.00 tam 0.00 a denk geliyor. yani gunduz 12 saat, gece 12 saat seklinde ayrilmis oluyor.
    aksam 8.00 ya da 6.00 ise 12.00 ye denk geliyor.
    ama bu ikisinden hangisi dogru idi karistirmamayi bi turlu basamaramadim.
    koyun sulama sistemi, arklardan hangi bahceye, eve su verilecegi bu saat sistemi ile paylastirilir. buyuk cesmenin uzerindeki saat de hep bu sekilde ayarlanmistir.
    koye gider gitmez ilk isimiz evden buyuk cesmeye giderek evden bir kisinin saatini bu duzene gore ayarlamasi olurdu.
  • bunun ne olduğu konusunda iki rivayet var.

    - birinci rivayete göre güneşin batış anı saat 12 olarak ayarlanıyor, ve bir tam gün 24 eşit saate bölünüyor.
    - ikinci rivayete göre ise hem güneşin batışı hem de doğuşu saat 12 olarak tespit ediliyor, gündüz ve gece 12'şer eşit saate bölünüyor. ancak yazın ve kışın gündüz-gece süreleri değiştiğinden, ekinoks tarihleri hariç olmak üzere gündüzün bir saati ile gecenin bir saati eşit olmuyor. örneğin kışın şimdi kullandığımız zaman ölçüsüne göre gündüz 10 saat gece de 14 saat sürüyorsa, gündüzün bir saati şimdiki saatle 10/12 saat, gecenin bir saati ise şimdiki saatle 14/12 saat sürüyor.

    benim anladığım, asıl alaturka saat ikincisi. ancak bu sistemde bir saatin süresi her gün değiştiğinden mekanik araçlarla saati hesaplamak mümkün değil. mekanik saatlerin yaygınlaşmasıyla birlikte zaman içinde ikinci sistemden birinci sisteme geçilmiş. böylece her gün saati 1-2 dakika ayarlayarak avrupa üretimi saatleri kullanmak mümkün hale gelmiş.
  • keşke terk edilmeseydi dediğim sistem.

    birkaç tane çeşidi mevcuttu, fakat en yaygın olanı güneş battığı anda (akşam ezanı ile aynı an) saati 12 olarak kabul eden çeşididir. buna ezanî saat denir.

    terk edilmemesi gerektiğini söylemiştim. bence bu sistemin tuhaf bir tarafı yoktu, saatlerin güneşe göre ayarlanması çok da zor değildi, zira tâ sultan ikinci abdülhamid han devrinde kendini ayarlayan ezanî usûl saatler vardı. iki sebepten ötürü mevcut sisteme geçiş yapıldı, birincisi ulus devletlerdeki standardizasyon uygulaması, diğeri de beynelmilel ticaret idi. birinci sebebi ele alalım. az da olsa anlaşılır bir durum bu, fakat standardizasyon uygulaması bir raddeden sonra tuhaf bir hale geliyor. meselâ bütün ülkede tek bir saat dilimini kullanabilmek için sistemde değişikliğe gidiliyor ve bu sebeple ülkenin bir mıntıkası hiç alakası olmayan bir saat dilimine giriyor. yani ezanî saat usûlüne devam edilse böyle bir hadise gerçekleşmezdi. neden? çünkü her mahallin saati kendi meridyenine göre ayarlanırdı.

    ikinci sebep, beynelmilel ticaret. bu açıkçası anlamsız bir sebeptir. ezanî saatin misal hong kong'la yapılan ticarete ne tür bir zararı olabilir anlamış değilim. yani mevcut sistemde de sorun teşkil etmeli o zaman, aynı saat sistemini kullandığımız hâlde arada altı saatlik bir fark sözkonusu. ha seyahatlerde karışıklık olmaması için mevcut sistemi kullanırsın, ama ticarette pek bir anlam ifade etmez. o kadar saçma bir sebep ki daha da hakkında fazla yazmak istemiyorum. bu tıpkı haftasonu tatilinin cuma gününden pazar gününe alınması kadar komik. bize ne batı'da pazar gününün haftasonu olmasından? hem biz ezanî saati kullanamaya devam etseydik ve teferruatlarını halledip güzel bir sistem kursaydık eminim pek çok müslüman ülke bizi örnek alıp bu sisteme geçerdi. hele bir de halife başta olsaydı seve seve geçerlerdi...
hesabın var mı? giriş yap