• alevilerin bedevi oldugu donemlerde, alevi toplumun temel taslari bu ihtiyarlar idi.
    alevi ogretisi bu kisiler eli ile nesilden nesile aktarilir, kutsal bilgi bu insanlarin uhdesinde bulunurdu.
    muhtelif ayinleri ve torenleri yonetirler, canlari, gelin canlar bir olalim diye bu kisiler cagirirlardi. guzel zamanlardi onlar, baglama calinir, hep beraber cem olunup done done bir hal olurlardi. ayni zamanda eglenceli zamanlardi da...

    ama devir degisti. aleviler koyden kente, bedevilikten medenilige gecis yapti. ilk baslarda toplum icerisindeki konumunu muhafaza eden dedeler, zamanla kenara itildi. okumus cocuklar bunlarin sifahi bilgisine itibar etmedi, mevcut uc bes kitabi da muhtelif incelemeler ve edisyon kritiklerle irdelediler, bunlar sahih seyler degil diyerek burun kivirdilar. dedeler kenara itildi.

    alevi toplumu boylece geleneksel baglarindan koparildi, dedeler issiz, itibarsiz, aleviler bassiz kaldi. bu yuzdendir ki artik alevi kulturu yok olmada, siyasilerin elinde oyuncak olmakta... dedeler de kendi kosesinde mahzun mahzun omur tuketmekte... yazik ki ne yazik, bir kulturel renk yok olmakta...
  • aleviliği gelecek nesillere taşıyacak gözüyle bakılan insan. taşır mı taşımaz mı, ne kadar yozlaşıtırır ve ya ne kadar değişitirir o ayrı.
  • dede veya baba olmanın ilk koşulu soy olarak ali’ye ve giderek muhammed’e dayanmaktir. dede soylu aşiretler muhakkak surette soylarını ali’nin çocukları ve torunları olan on iki imamlardan birine dek dayandıracak biçimde birer soy kütüğüne sahiptirler. bu nedenle dede soylu aşiretler kendilerine yüksek bir paye vererek şovenist anlamda biz “evlad-ı resulüz” derler. bunun için diğer aşiretlerden gerek ırk ve gerekse soy bakımından kendilerini üstün kabul ederler. şunu da belirtelim ki ellerinde bulunan bu soy kütükleri inandırıcı olmaktan uzaktır. her ne kadar selçuklulardan beri bazı hükümdarların onayını taşıyorlarsa da inandırıcı kanıtlardan yoksundurlar.
    (sezai ozturk'un akademik bir calismasindan)
  • tekke ve zaviyelerin ilgasına dair kanunla kullanılması yasaklanmış ünvan.
  • çağdaşlık, özgürlük ve aydınlığın türkiye'deki en güçlü teminatı olarak kabul gören alevi inancındaki ilginç bir mertebe. babadan oğlu kan esasına göre devrolunan bir çeşit ruhban sınıfı. var oluş sebebini anlayamadığım imtiyazlı bir zümre.
  • yeni nesile zamanla değişmeyenleri anlatan bir nev'i tarihçi ve sözlü kültür eğiticisi. canlar ile cem olmanın kurallarını bilen kişi.
  • bildiğim kadarıyla türkiye'de yasal bir titri olmayan kişilerdir.
  • torun sahibi olmadan dede olunabilecek bir sıfattır. kültürümüzde her zaman alevi dedelerine büyük saygı duyulsa da son yıllarda ortaya çıkan sünni-alevi geriliminden dolayı gerektiği saygıyı göremeyen kişilerdir.
  • orta asya türklerinde kam (bkz: kam) kırgızlarda var olan baksi nin anadoludaki devamı olan kurumsal kimlik.

    dedeler ve kam'lar arasında dinsel törenlerde kullandıkları kutsal sayılan nesneler bakımından da benzerlikler vardır.kırgız ve kazak baksıları ayinlerinde kopuz çalarlar ve kopuz kutsal sayılır.(bkz: kopuz)
    alevi dedeleri de törenlerde kopuzun bir benzeri olan saz çalarlar.(saz ,çövür , cura ve bağlama gibi çalgılar şamanlardan anadolu topraklarına miras kalmıştır.)bazı dedeler saz çalmaz , sazı çalana zakir denir (bkz: zakir)
    cem törenlerinde alevi dedesinin fonksiyonlarından birini baha said şu şekilde anlatıyor
    "...gülbank çekildikdikten sonra dede saza işaret eder.sazcı 'allah-muhamned-ali' diyerek nefes okumaya başlar.dede işareti olmadan cem ayininde hiç bir şey yapılmaz....."
    alevi dedelerinin şaman kamları ile ortak olan başka bir yönü de kullandıkları asa dır.
    dede her zaman cem'de herkes tarafından görülebilen yerde ve ocak yanında bir post üzerinde oturur.
    alevi dedeleri anadoluda cem törenlerinde özel bir kıyafet giymezler.fakat hacı bektaş dergahındaki çelebilerde özel kıyafetler görülür.istisna olarak anadoluda bazı törenlerde dedeler kırmızı renkli ve oniki imamı simgeleyen oniki dilimli bir börk giyerler.
    eski türklerde nasıl ki herkes kam'ın duasını almaya çalışırsa alevi dede'sinden dua almak da önemli bir olaydır.(kurban duası , lokma duası)
    alevi dedeleri aynı kam'lar gibi hizmetleri karşılığında taliplerinden armağan alırlar.
    alevi dedelerinin gördükleri hizmet karşılığında aldıkları hediyelere hakullah denir.hakullah herkesin gücü oranında gönlünden koptuğu kadardır.
    alevi dedelerinin aldıkları "hakullah" bazı kimseler tarafından zenginleşme olarak görülmüşse de , bazı toprak sahibi olan dedeler haricinde genellikle alevi dede'leri yoksuldurlar.
    alevi dedeleri irene melikofa göre " tıpkı eski kamlar gibi ağızdan ağıza dolaşan zengin halk şiirini ve sözlü halk geleneğini yaşatan nesilden nesile aktaran çok önemli bir işleve sahiptirler"
    alevi dedelerinin de şamanlar gibi bazı hastalıkları iyileştirdiğine inanılırdı.

    kızılbaş alevi dedeleri genel olarak 3 kategoriye ayırılır.
    1-bağımsız ocakzade dedeler
    2-hacı bektaş çelebilerine bağlı dedeler (bkz: çelebi)
    3-ocakzade dedelerce görevlendirilen dikme dedeler (bkz: dikme dede)
  • kendine bagli insanlara onderlik, kilavuzluk yaptigi gibi ayni zaman da fikir danisilan, anlasmazliklari cozen alevi inancina mensup bilgin.
hesabın var mı? giriş yap