• 2007 yılında çıkardığı release the stars'ın ardından, 2010 yılının bahar ayında çıkması beklenen rufus wainwright'ın altıncı stüdyo albümü all days are nights: songs for lulu..

    rufus wainwright'ı yakından takip edenler için bu beklenen bir haber olsa da, iki albüm arasında kalan bu üç yıllık zaman zarfında, bi opera (prima donna) yazıp sahnelediği, shakespeare sonnets oyunu için sonatlar bestelediği, üstelik bir de yeni albümün kayıtlarını bitirdiği düşünülürse bu haber süprizden öte şaşırtıcı doğrusu..

    itiraf etmeliyim ki bu yeni albüm haberinin beni heyecanlandırdığı kadar, şaşırtan hatta beni kendimden soğutan tarafı da bu. insan düşünmeden edemiyor; bir önceki albüm tanıtımlarını ve yoğun konser takvimini bi kenara bırakırsak, yeni projeleri ve katıldığı sayısız davet, radyo ve tv programı arasında, lulu'ya şarkılar yapmayı geçtim, lulu'yu tanıyacak vakti yaratmak bile tek başına bir sanat doğrusu..

    albüm hakkında yorum yapmak için daha çok erken olsa da, geçen süre zarfında yaptığı çalışmaları referans alırsak, her albümde biraz daha ayyuka çıkan barok tarzının bu albümde de devam ediceğini söylemek yanlış olmaz.. ama bir röportajında da söylediği gibi daha klasik, kendi değimiyle baş döndürücü piano aranjeleriyle süslenerek..

    herşeye rağmen bunun diğer kayıtlarının yanında daha yumuşak bir köprü, bir geçiş albümü olacağı kanısındayım ben.. ayrıca shakespeare sonnets project içinde bulunan sonnet 20 (a woman's face with nature's own hand painted) adlı şarkının bu albümde yer bulacağından neredeyse/nedense emin gibiyim.. olmasa bile bu şarkının havası tüm albümün atmosferinde belirleyici olacak gibi geliyor bana..

    shakespeare sonnets, sonnet 20
    oyundan
    rufusdan

    albüm haberini bizimle paylaşan, ve kötü günümü renklendiren beerserk' e gitsin bu şarkı ve videolar..

    edit: sonat sayısı
  • release the stars 'dan sonra ilaç gibi gelen rufus albümü. hem shakespeare esinlenmeleri, hem rufus'un harika sesi çok güzel bir albüm çıkarmış ortaya. albüm adı yine shakespeare den esinlenerek konulmuş 43. sonenin son bölümünde geçen "all days are nights to see till i see thee, and nights bright days when dreams do show thee me." bölümünden albüm isminin ilk cümlesi olan "all days are nights"' ı almış. lulu ismi ise aslında hepimizin içinde yaşayan kötü, tehlikeli kadını anlatıyormuş shakespeare eserlerinde ki "dark lady" ama asıl adını pandora's box filminde louise brooks 'un canlandırdığı lulu karakterinden almış.
    şarkıların hepsini çok beğendim ama ilk dinleyişte dikkatimi çeken şarkılar; who are you new york?, give me what i want and give it to me now! (piyano çalışı harika), true loves( the maker makes'i anımsattı bana) ve a woman's face.
hesabın var mı? giriş yap